SURİYE'DE İNSANLIĞI YAŞATALIM

Suriye’de 20 aydır Esed rejiminin halk üzerindeki baskısı ve akıttığı kan maalesef devam ediyor. Rejimin değişmesi yönünde direnen halk ağır bir imtihandan geçiyor. Akan kan durdurulamadığı gibi şimdi savaş bilançosunun çok daha ileri boyutlarının yaşanabileceği açlık ve kış şartları gelip çattı. 23 milyon nüfuslu Suriye’de 4 milyondan fazla insan göçmen ve mülteci durumunda. 1,5 milyon insan ise açlık tehlikesiyle karşı karşıya.

Suriye ile sınırı bulunan Türkiye, Irak, Ürdün, Lübnan gibi devletlere mülteci olarak sığınan binlerce Suriyeli bulunuyor. Ağustos 2012 yılından bu yana ülkemiz mültecilere kapılarını açtı. Yılsonuna kadar ülkemize sığınan mülteciler 200 bini bulabilir. Suriye sınırlarında bulunan ülkelerdeki mülteci kampları arasında hiç kuşkusuzu en güzel ve problemsizi Türkiye’deki kamptır. Diğer ülkelerdeki kampların Sünni halka karşı yaklaşımlarından dolayı pek iyi olduğu söylenemez. Ancak Suriye’deki asıl sorun sınır kamplarında bulunan mülteciler ve onların yaşam koşulları değil. Suriye’nin içinde yaşayan, öldürülen, tutuklanan, haber alınamayan sürekli bombardımana maruz kalan 2,5 milyon evsiz ve 4 milyonu aşan Suriyeliyi ilgilendiriyor. Ekmeğin karaborsa gibi satıldığı, hastanelerin ihtiyaca cevap veremediği, sağlıksız koşulların gün geçtikçe arttığı Suriye’de çok acil ve düzenli bir yardıma ihtiyaç var. Bu konuda hiç vakit kaybetmeden devletlerin adım atması gerekiyor.

Suriye konusunun gündemde yaşanan çetrefilli siyasi çekişmelere sahne olması burada yaşanan insani boyutları maalesef göz ardı edilmesine sebep oldu. Tüm bunların yanında yaklaşan kış koşulları ve sağlıksız barınaklar ve açlık endişesi yaşanabilecek daha ağır insani felaketlere yol açabilir. Bunun için başta Türkiye ve diğer İslam ülkelerinde olmak üzere tüm dünyada yoğun bir insani yardım kampanyası başlatılmalıdır.

Bizim ise Müslüman bireyler olarak yapabileceğimiz en kolay yardım ise; kalpten yapılacak dua ve en iyi tanıdığımız güvendiğimiz insani yardım kuruluşları aracılığı ile bölgeye ulaştırabileceğimiz maddi destektir. Allah tüm Müslümanların ve mazlumların yardımcısı olsun.

ADAB-I MUAŞERET-2

Önemli bir görgü kuralı, İnsanlara eziyet vermemektir. Örneğin trafikte araç kullanırken istemeyerek ya da bilinçli bir şekilde insanlara eziyet veriyoruz. Kul hakkına giriyoruz. Bir başkasına ait olan öncelik hakkını kendi adımıza kullanıyoruz. Bir Hadisi Şerifte ‘Kolaylaştırın zorlaştırmayın müjdeleyin nefret ettirmeyin’ buyrulur.