Ak Parti, MHP, Büyük Birlik Partisi ve Saadet partisinin tabanını oluşturan, Türk siyasal hayatında 1839 tanzimat fermanından bu yana ülkedeki %60’lık insan profilini oluşturan geniş kitledir.
Bu kitleye açık bir çağrım var;
Sevgili kardeşim;
CHP gibi bir partinin çatı aday, %60’lık blok gibi martavallarına kanma. Hdp ile eğer gücü yeterse her ahval ve şeraitte koalisyon kuracak bir partinin dümen suyuna gitme. Bil ki bugün tanklarını, obüslerini, füze ve tüfeklerini, helikopter ve gemilerini kendi üreten, uçak gemisini, jet uçağını, otomobilini üretmeyi hedefleyen bir Türkiye var. Ak Parti’yi sevmeyebilirsin hatta nefret dahi edebilirsin bilin ki HDP ve CHP ruh ikizidir. 1991 yılında bu iki parti seçim ittifakı yaparak meclise girmiştir. Dindar kardeşim, koskoca dünya’da (Suriye iç savaşında) din kardeşine kucak açan, kadınlarına, bebeklerine, yaşlılarına sahip çıkan tek bir ülke var eğer ümmetten bahsediyorsan bu kardeşlerimizi geri göndermeyi hedefleyenleri unutma. Gün birlik günüdür…
Bu memleketin huzurunu, mayasını oluşturan bu kitle olmasaydı bugün Türkiye belki de Ortadoğu’da ki herhangi bir 3. Dünya ülkesi olacaktı. Tüm yenilikler, tüm ilerleme ve iktisadi kalkınma, insani gelişim ve refah seviyesindeki artış bu kitlelerin oy verdiği partiler tarafından icra edilmiştir. 1945 yılındaki çok partili sisteme geçiş (1946 da ilk DP’li seçimler) bu kitlenin baskısı ile olmuş, 1950 – 1960 arasında Türkiye görülmemiş bir kalkınma yaşamıştır. 1960 yılındaki mezkur (aynı zamanda menfur) ‘’part time sosyalist darbe’’ ile (27 Mayıs 1960 darbesi) ülke Sovyet Rusya’ya göz kırpmış ve inanılmaz bir gerileme yaşamıştır. Başbakanı asılan bir ülkenin dışarıdan ne kadar yatırım alabileceği konusunun yorumunu sizlere bırakıyorum. Bir darbeyi hürriyet bayramı olarak kutlayan nadir ülkelerden biridir Türkiye. bunun tek müsebbibi bugün de memleketimizin başına bela olan sözde halkçı, halkla ve insanla işi olmayan baasçı, sosyalist, marjinal soldur. 1961’de katillerin hazırladığı sözde demokratik anayasa ile bugünün marjinal sol örgütlerinin tohumları atılacaktır. sol yine fren görevini başarı ile yerine getirmektedir. sanıldığının aksine inanılmaz derecede zengindir, kompradorlar tarafından büyük bir adanmışlıkla desteklenmektedir. iş bankası ve chp örneği, hdpkk ve uyuşturucu ticareti , axel springer’in ortağı olan doğan medyasının hdpkk aşkı, TUSİAD’ın cHP histerisi sanırım bu konuda bir fikir verir.
1960 yılından sonra iyice kafeslendiği sanılan milliyetçi, muhafazakar ve dindar kitle dönemin yarı zamanlı sosyalist darbecilerinden korkmamış, 1965 yılında (%52 lik rekor bir oy oranı ile) Adalet Partisi iktidarı, Adnan Menderes’den devraldığı kalkınma hamlelerini (solun frenlemesine rağmen) gerçekleştirecektir. 1971 yılında bir muhtıra ile asker, ülkedeki ilerlemeyi bir kez daha baltalayacak, statükonun hamisi yorgun ve basiretsiz CHP’yi tıpkı 27 mayıs darbesi sonrası 1961 yılında yaptığı gibi iktidara taşıyacaktır. Tek problem CHP’nin tek başına iktidar olmaya oy oranı yetmemektedir. 1973 seçimlerinde CHP-MSP koalisyonunda bile her ne kadar ‘’Karaoğlan’’ yakıştırmasını kazanan Bülent Ecevit olsa da Kıbrıs harekatının emrini veren milli görüşçü dindar Necmettin Erbakan’dır. 70’li yıllardan 80’li yıllara akarken ülke içinden çıkılması çok zor görünen felaket sarmalına girecektir. 60 ihtilali sonrası tohumları atılan radikal solun zehirli meyveleri yine bu dönemin en bilinen menfur olaylarının ana sebebidir. O zamanların ülkede rejim değişikliği isteyen (cumhuriyet düşmanı) Marksist, Leninist, Maoist güruhu, bugünün ”Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganını dillere pelesenk eden, Deniz Gezmiş’ler, Mahir Çayan’lar için diziler, müzikler hazırlayan kitlelerine evrilecektir. Ülkenin yargıcını öldürenlere ”çirkin kral” gibi övücü yakıştırmalar yapılacak, sol cenah bu kişileri kutsayacaktır.
1980 darbesi ve halktan yüksek teveccüh alan Turgut Özal’lı yıllarda -Kürtlerin en müreffeh döneminde- marjinal sol terör örgütü Pkk’nın sahneye çıkması tesadüf sonucu değildir. 1980 sonrası daha da azdırılan sol, Asala ardından pkk, dhkp-c, tkp-ml ve tikko gibi örgütlerin ana motivasyon kaynağı olarak tarihe geçecektir. 1990 lı yıllar kan, korku ve göz yaşı… Terör ülkenin tüm kılcallarında hayatı yaşanmaz hale getirecektir. Sincan’dan yürüyen tanklar, irtica palavrası 28 Şubat sonrası iktidardan düşürülen Refahyol hükümeti ve bunun sonucunda 2002 ekonomik krizi ile Türkiye belki de cumhuriyet tarihinden bu yana ilk defa kendi memurlarının maaşını bile ödeyemez haldedir.
2002 ve 2015 yılları arasında Türkiye milli gelirini 3 le çarpan, savunma sanayiinde parmak ısırtan, eğitime harcadığı bütçe ile AB’nin ilgisini çeken, 27 milyar dolarlık İMF borcunu tek kuruş yardım almadan ödemiş, 15 yılda toplamda %60 yakın büyüme rakamlarına ulaşmış, %70’lik enflasyonlardan tek haneli enflasyonlara geçiş yapmış bir ülkedir. Parasından 6 sıfırı atması bile takdire şayan bir gelişmedir.
15 Ocak 1980 tarihli Hürriyet gazetesinde yazdığı şekli ile ‘’Kendi bayrak ipini yaptığı için şükreden’’ bir ülkeden 35 sene sonra uçak gemisi yapacağını söyleyen, insansız hava aracını üreten, kendi uydusunu uzaya fırlatan, korvetini denize indiren, abd ye roket satan ülkeye…
İşte tüm dertleri bu ilerlemeyi frenlemek başka bir sıkıntıları yok! yapabilecekler mi? seni tercihinle inşallah başaramayacaklar kardeşim. hep birlikte göreceğiz…
İlgili haberler için kaynaklar:
http://www.gecmisgazete.c…ipini-artik-biz-yapiyoruz
http://www.ensonhaber.com…l-panikte-2014-02-05.html
https://www.youtube.com/watch?v=p2u3fjvpyaq +
MHP’den Seçmene Çağrı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.