Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2013 yılında ‘riskli alan ilan edilerek’ kentsel dönüşüme tabi tutulan Cumhuriyet Mahallesi sakinleri, aynı yıl başlattıkları hukuk mücadelesini kazandılar. Bakanlar Kurulu kararıyla “Afet riskli alan” ilan edilen Cumhuriyet Mahallesi’nde yaşayan semt sakinleri karara itiraz etti. Evlerini ve yaşam alanlarını savunan mahalleliyi Danıştay haklı buldu ve oy birliği ile riskli alan kararını bozdu. Danıştay kararına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı itiraz ederek kararı temyiz etti. İtirazı değerlendiren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 6 Şubat’ta iptal kararını onadı.
Tüm davaları kazanan mahalle sakinleri geçtiğimiz hafta kapılarını çalan zabıta ekipleri ile bir şok daha yaşadı. Sultangazi Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü, zabıta ekipleri aracılığıyla siteler mevkiinde mahalle sakinlerine, “Kaliteli, güvenli, depreme dayanıklı ve en önemlisi birebir bedelsiz dönüşüm” başlığıyla hazırlanan broşür ve ekinde yer alan tapu sahiplerinden imzalayarak Belediyeye teslim edilmesi istenen bir dilekçe örneğini elden teslim etmek istedi. Ancak çoğu mahalle sakinleri hazırlanan broşürü ve dilekçe örneğini almayı ret etti.
Sultangazi Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü tarafından hazırlanan broşürde; “Bugüne kadar çeşitli sebeplerden dolayı gerçekleştirilemeyen Cumhuriyet Mahallesi siteler kentsel dönüşümü, sizlerin istekleri doğrultusunda Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile yapılan uzun görüşmeler neticesinde sonuç aşamasına gelmiş bulunmaktadır.” İfadelerine yer verildi.
Cumhuriyet Mahallesi’nin ‘riskli alan’ ilan edilmesinden kısa bir süre sonra kurulan ve hukuk mücadelesini başlatan Site-Der ise, mahalle sakinlerini bilgilendirmek için iki sayfalık bir broşür hazırlayarak, mahalle sakinlerine dağıttı.
Broşür ve tapu sahiplerinden imzalayarak Belediyeye teslim edilmesi istenen dilekçelere ilişkin Site-Der, “Hukuksal olarak hükmü olmayan ve aynı zamanda cevap verilmesi zorunluluğu da olmayan bir belgedir. Yasal olarak belediye meclisi ya da başkaca bir resmi organın kararına dayanmayan bu belgelerin iyi niyetle dağıtıldığına da inanmıyoruz.” İfadelerine yer verdi.
Site-Der hazırladığı broşürde şunları kaydetti;
Sultangazi Belediyesi ve Toki logosu ile gönderilen bu belgelere cevap verme mecburiyetimiz yoktur.
Bu güne kadar, bu tür projesi, muhatabı belli olmayan ve bizi tek taraflı zora sokabilecek evrakları imzalamadık. Bunu da imzalamayacağız.
2-Sözlerine İnanmıyoruz;
Sanki her iki dernekle anlaşıldığını ima eden cümleler barındıran broşürde Belediye doğruları söylemiyor. İlk günden beri belediye ve diğer idarelerle, üyelerimiz ve komşularımız ile paylaşmadığımız her hangi bir görüşmemiz olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır.
Derneğimizin resmi internet sayfasında ve yine facebook sayfasında hep paylaştığımız üzere idari kurumlarla görüştüğümüzde kesinlikle proje, plan v.s üzerine konuşmadık, konuşmayız.
Her seferinde önceliğimiz olan Şeffaf, Adil ve Katılımcı bir dönüşüm yöntemi izlenmesini talep ettik, sözümüzün arkasındayız yine aynı şeyleri talep ediyoruz. Bu ön şartımız garanti altına alınmadıkça hiçbir söz, yazı ve vaade inanmadık, inanmayacağız.
3-Suçlarına ortak olmuyoruz;
Hatırlayacağınız üzere ilk günden beri her platformda idareye ve belediyeye, Siteler halkını yok sayıyorsunuz, haklarımızı ihlal ediyorsunuz, hukuk dışı davranıyorsunuz, kamu kaynaklarını israf ediyorsunuz, suç işliyorsunuz, biz bu adaletsizliği kabul etmiyoruz dedik,
Açtığımız bütün davaları istisnasız kazanarak haklılığımızı yargı önünde de kanıtladık.
Üzülerek görüyoruz ki söylenen onca söz ve kazanılan onca davaya rağmen Sultangazi Belediyesi süreçten hiç bir ders çıkartmamıştır.
Yine Siteler halkını yok sayıyorlar, Siteler Halkının istekleriyle değil rant için sitelerden mülk alanların istekleriyle hareket ediyorlar.
Yine Şeffaf, Adil ve Katılımcı olmak yerine dar çevrelerle gizli kapaklı işler yapıyorlar.
Yine herkesi sürece katmak yerine, siteler halkının çoğunun tatilde olduğu dönemde katılımın önünü tıkıyorlar.
Yine Haklarımızı güvenceye alacak çalışmalar yerine, önümüze belirsizlikler koyuyorlar.
Yine hukuka uygun olarak yasal organlarda kararlar almak yerine, Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü gibi tüzel kişiliği bile olmayan imzalarla hukuk dışı davranıyorlar.
Yine kaynakları halk için kullanmak yerine, vergilerimizden oluşan bütçe ile broşür bastırıp, dağıttırarak kamu kaynaklarını israf ediyorlar.
Yine Siteler halkıyla sevgi ve saygıya dayalı ilişkiler kurmak yerine, broşürleri zabıta memurlarına dağıttırarak hem kamu kaynaklarını israf ediyorlar hem de korku salmaya çalışıyorlar.
Yine sorumlu birer idareci gibi halkın taleplerini dinlemek yerine, makam ve görevlerini kötüye kullanıp talep toplamak gibi başkaca hiçbir mahallede kullanılmayan ve yetkileri de olmayan daha da önemlisi sonucu denetlenemeyen işlere kalkışıyorlar.
Yine saygın bir kurum gibi davranmak yerine, Emlak simsarları diliyle konuşuyorlar.
Yine adalete, hakka, hukuka uygun davranmak yerine Siteler Halkına karşı suç işlemeye devam ediyorlar.
Bizde yine diyoruz ki, mesele dört duvar değil. Komşularımızın haklarının ve mahallemizin zarar görmesine seyirci kalmayacağız, Suçunuza ortak olmayacağız.
4-Çağrı yapıyoruz;
Sultangazi Belediyesini;
Bir kez daha tek güvencemiz olan demokrasiye ve hukuka uymaya çağırıyoruz.
Bir kez daha her şeyin tüm komşularımıza açık platformlarda konuşulacağı Şeffaflığa çağırıyoruz. Bir kez daha üretilecek her şeyin Adil paylaşımına çağırıyoruz.
Bir kez daha başından sonuna, tüm komşularımızın Katılımı ile yönetilecek bir dönüşüm süreci izlemeye çağırıyoruz.
Denenmişi denemenin akla, bilime ve hukuka aykırı olduğunu hatırlatıyoruz.
Sevgili komşularımız ile birlikte dört yılı aşkın süredir yürüttüğümüz haklı mücadelemizden öğrendiklerimiz ve örgütlülüğümüzün gücü ile huzurumuza yapılan bu saldırıyı da boşa çıkartacağımıza inanıyoruz. En sıcak komşuluk duygularımız, sevgi ve saygılarımızla…
Siteler Bizimdir Bizim Kalacak.
Öğrencilere ‘adab-ı muaşeret’ dersi önerisi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.