a

Öğrencilere ‘adab-ı muaşeret’ dersi önerisi

MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, öğrencilere görgü kurallarının öğretilmesi için ilköğretim ve ortaöğretim okullarında “adab-ı muaşeret” derslerinin verilmesini istedi.

Kendisi de bir eğitimci olan Erdem, bu derslerin okutulması için Milli Eğitim Temel Kanunu’na ek bir madde eklenmesine ilişkin kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.

Erdem teklifin, ilköğretim ve ortaöğretim okullarında “adab-ı muaşeret” derslerinin okutulmasını öngördüğünü söyledi. Türkiye’nin en önemli eksikliklerinin başında milli, manevi, ahlaki değerlerin zayıflamasının geldiğini ifade eden Erdem, bunların toplumun üç temel değeri olduğunu vurguladı.

Erdem milli değerlerin, milli şuurunun biraz zayıfladığını, bunun geliştirilmesi gerektiğini belirterek, milli eğitim müfredatında bununla ilgili büyük eksikliklerin bulunduğunu savundu.

Çocuklara bu konudaki eğitimin ilk olarak ailede verildiğine değinen Erdem, daha sonra da eğitim sisteminde milli, manevi şuur, ahlaki değerlerin yer alması gerektiğini bildirdi. Erdem, halk eğitim merkezlerinde de bu konuyla ilgili ücretsiz eğitim verilebileceğini, böylece topluma yararlı gelecek nesillerin ortaya çıkacağını anlattı.

Erdem, şöyle devam etti:

“Birini telefonla aradığınızda önce kendinizi tanıtmanız gerekir. Sokakta sakız çiğnememelisiniz. Bunun gibi çocuklara öğretmemiz gereken onlarca temel davranış var. Ancak bunlar unutuldu. Eğitim hayatı ya insandan bir şey götürür ya da kazandırır. ‘Çocuklar neden böyle oldu’ diye suçluyoruz. Matematik ya da diğer dersler önemli ama algı noktasında diğer konular çok fazla önemsenmiyor. Otobüse yaşlı biri bindiğinde gençler ayağa kalkardı. Türk milletinin en güzel özellikleri köreldi. Bu kuralların eğitim sistemine dahil edilmesi sonucunda buna dikkat çekilecektir.”

“EĞİTİM ORTAMINDA GÖRGÜ KURALLARI”

Teklifin gerekçesinde de bugünün eğitim sistemi içinde ideal bir eğitim anlayışından söz etmenin mümkün olmadığı savunularak, sistemli ve ilkeli bir çalışmayla eğitim sistemi içindeki aksaklıkların giderilebilebileceği belirtildi.

Gerekçede, bu yönde yapılacak çalışmaların başında, “adab-ı muaşeret” dersinin eğitim müfredatına eklenmesinin geldiği ifade edildi. Adab-ı muaşeretin, genel görgü kuralları anlamına geldiğine değinilen gerekçede, şöyle denildi:

“Görgü kurallarına uymak diğer insanlara saygı göstermektir ve onların duygularına önem verdiğiniz mesajını göndermek demektir. Toplum hayatının düzenlenmesinde etkili olan genel görgü kurallarına uyan kişileri; terbiyeli, saygılı, nazik ve saire şeklinde nitelemek mümkündür. Başarılı insanların çoğu, düzgün görünüm ve görgü kurallarını doğru kullanmanın sadece hayatta kalma mücadelesinde kolaylık sağlamakla kalmayıp, yukarı doğru tırmanmada da gerçek bir avantaj sağlayarak kişisel ilişkileri kolaylaştırdığını vurgulamaktadırlar. Birbirlerine saygılı bireyler, birbirlerine saygılı toplumları meydana getirecek, olumsuz tavırlar yerini daha uzlaşımsal tavırlara bırakabilecektir. Böylelikle eğitim, her insanın ihtiyacına, özellikle de toplumun ihtiyacına cevap verebilecek konuma gelebilecektir. Teklifimizle, 1960’lı yıllarda uygulanan bu sistemin tekrar uygulanması ve gelecek nesillere eğitim ortamında görgü kuralları öğretilmesi hedeflenmekte, böylece daha saygılı, görgülü, terbiyeli ve başarılı birer toplum olma yönünde ilerlememiz amaçlanmaktadır.”

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe, Sturm Graz’ı Eleyerek Play-off Turuna Kaldı

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.