Son yıllarda ülke ekonomisine ve istihdamına önemli katkıları olan çiğ köfte sektörünün lider firmalarından ZİYAFET ÇİĞ KÖFTE Yönetim Kurulu Başkanı Veysi Akıncı ile hem sektörü hem de Türkiye’nin bir numaralı gündem konusu olan Anayasa değişikliğini ve referandumu konusunu konuştuk.
Sayın Akın sohbetin en başında, “Ülkesini ve milletini seven herkes gibi sandığa gideceğiz ve EVET diyeceğiz.” Dedi…
2005 yılında kurumsal olarak faaliyete başlayan ve bu gün hem kendi şubeleri hem yarı ortaklı şubeler ve franchising bayileri ile ülke genelinde 65 kentte 550 şubesiyle kendisine has lezzeti çiğ köfteyle yoğuran ZİYAFET ÇİĞ KÖFTE, milli lezzet ve milli ürün gamında örnek alınacak bir pozisyonda.
*Sayın Akıncı, size göre ülkenin bir Anayasa değişikliğine ihtiyacı var mıydı?
-Türkiye sürekli olarak gelişen ve büyüyen bir ülke. Bunun yanı sıra dünya hızla değişiyor. Bizim tarihimiz devletler tarihidir. Bizim tarihimizde 600 yıl üç kıtada hüküm sürmüş bir imparatorluk vardır. Bu gerçeklerden yola çıktığımızda globalleştiği söylenen dünyada bizim yerimiz, dünya siyasetine ve ekonomisine yön veren ülkeler arasında olmaktır.
Bütün bunlar için de güçlü yönetime sahip, milleti bütünleşmiş, kültürel ve tarihsel geçmişiyle barışmış bir devlet erki şarttır.
Bizim mevcut anayasamız, bir askeri darbe anayasasıdır. Bu anayasa yukarıda saydığımız şeylere ve birçok ihtiyaca cevap vermemektedir. Bunlardan çıkan sonuçta, ‘Evet bir Anayasa değişikliğine ihtiyacımız vardır’
*Sizin halk oyuna sunulan bu değişikliğe 16 Nisan’da cevabınız ne olacaktır?
-Son 15 yıldır hem kararlı dış siyaset, hem ekonomik büyüme ve istikrar, hem de hayata geçen dev projeler ile ciddi bir ivme kazanan ülkemiz, birilerini rahatsız etmişe benziyor.
4-5 senedir ülkemiz üzerinde küresel güçlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin ciddi bir baskısı gündemde, bu şer odaklarının oyunlarını boşa çıkarmak ve bertaraf etmek için Biz ZİYAFET ÇİĞ KÖFTE olarak, 16 Nisan’da ülkesini ve milletini seven her Türk vatandaşı gibi sandığa giderek EVET diyeceğiz.
*Referandumda EVET sonucu çıktığında nelerin değişeceğini düşünüyorsunuz?
-Ülkemiz dört bir yandan kuşatılmış durumda. Biraz evvel sözünü ettiğim kararlı dış siyaset, ekonomik büyüme ve dev projelerin hayata geçmesi birilerini rahatsız ediyor. Ülkemizde farklılıkları ön plana çıkartarak istikrarsız bir ortam ve becerebilirlerse bir iç karışıklık çıkartmak istiyorlar. Hepimizin bildiği gibi 15 Temmuz’da bir darbe kalkışmasına bile cesaret ettiler. Milli iradeye diz çöktürmek istediler. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla sokağa dökülen halkımız, hainlerin bu planlarını bozdu. Millet olarak hem geleceğimize hem de milli iradenin kararına sahip çıktık. Bu bize bir şey öğretti, şayet birlikte ve kararlı olarak hareket edersek, şer odaklarının hain planlarını bozabiliriz.
16 Nisan’dan sonra şayet sandıktan EVET çıkarsa ki ben çıkacağına inanıyorum. Artık bu şer odakları ülkemiz üzerine oynadıkları oyunlar için fırsat bulamayacaklar.
Siyasi iktidar artık geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi, birilerinin karşısında el pençe divan durmayacak.
Dış politikamızı artık birilerine şirin görünmek için değil, ulusal çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa ona uygun yapacağımız anlamına geliyor.
Koalisyonlarla yönetilen ve hizmetin neredeyse hayal olduğu bir yönetim şeklinden sonsuza kadar kurtulacağımız anlamına geliyor.
Yargı üzerindeki vesayetin kalkacağı anlamına geliyor.
Milli iradenin temsili anlamına geliyor.
Yani velhasıl 16 Nisan’dan sonra ülkemizi yeni bir gelecek bekliyor…
*Bu konuda eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?
-Bilinmesi ve kavranması gereken en önemli şey, biz bu kararımızı sadece kendimiz için değil, bir bütün olarak bütün ülkemizin geleceği ve menfaati için verdik.
Ülkemizin dünyaya hükmeden ülkeler arasında ilk sıralarda yer alması için bu kararı verdik.
Bunun için bedel ödenmesi gerekiyorsa biz bu bedeli ödemeye hazırız.
*Sayın Akıncı, biraz evvel, son 4-5 yıldır küresel bazı güçlerin ülkemiz üzerinde bir takım oyunlar oynamak istediğini söylediniz. Sanırım bu tespitinizde bir süredir dengesiz bir şekilde yükselen döviz kurunu da kast ettiniz. Kurumsal bir şirketin yönetim kurulu başkanı ve bir iş adamı olarak bu konuda söylemek istediğiniz bir şey var mı?
-Elbette var. Biraz evvel ‘bunun için bedel ödemek gerekiyorsa biz bu bedeli ödemeye hazırız’ dedim. Bu bedelin bir kısmını zaten ödedik.
Şöyle ki, son bir yıldır dövizdeki dengesiz artış bizim kullandığımız birçok mamulün fiyatını yaklaşık olarak yüzde 35 civarında yükseltti. Doğal olarak bu bizi ve bizim gibi üreticileri zor durumda bıraktı.
Bu kriz durumlarında şirketler küçülmeye ve ürünlerine zam yapma yoluna giderler. Ancak biz bunun bir oyun olduğunu düşündüğümüz için bu zammı ürünlerimizin fiyatlarına yansıtmadık ve küçülmeye gitmedik.
Aksine istihdamı arttırmak için bazı yöntemler geliştirmeye çalıştık. Çünkü biliyoruz ki bu küçülme hamlelerinde işsiz kalacak insanlar, işsizlik oranının yükselmesine ve ülke ekonomisinin zarar görmesine neden olacak.
Biz farklı yerlerde AR-GE çalışması yaparak, yatırım yapabileceğimiz noktalar tespit etmeye çalıştık. Markamızın bilinirliliğini arttırmak için ve büyüme hızımızı arttırmak için bir takım girişimlerde bulunduk. Kısa bir süre sonra başka noktalarda üretim tesisleri ve yeni bayiler oluşturarak ülke ekonomisine ve istihdama katkı sunmaya devam edeceğiz.
Belki bu çabalarımızın önemi bugün anlaşılmıyor ama daha sonra anlaşılacağına eminim.
BBP Genel Başkanı Destici: Millet için EVET diyoruz
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.