a

Ve Cahit Altunay Grup Toplantısında Patladı…!

Sultangazi’de bir süredir sabır taşını çatlatacak düzeyde bir iftira kampanyası sürüp gidiyor. Kendisini yerel basının yeni acar gazetecisi ilan eden bir perde arkası gölge şahsiyet, internet sitesinden Belediye Başkanına, ailesine, sağına soluna ve (kendisinin yaptığı haber asparagas çıkınca) yalanlarını haberleştiren diğer yerel basın mensuplarına ölçüsüz bir lügat ile sallıyor ve en fazla 45 dakika sonra haberi yayından kaldırarak, cesaretsizliğini ve basiretsizliğini kendi kendine tescillemeye çalışıyor.

Siz bir belediye başkanını veya başka bir mülki ve idari amiri görev ve sorumluluklarından dolayı eleştirebilirsiniz. Fakat siz hiç kimseye aslı astarı olmayan iftiralarda bulunamazsınız. Şayet bunu yaparsanız hukuk karşısında hesap vermenin yanı sıra kamuoyunun vicdanı önünde de hesap veririsiniz.

15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra memleketin hemen her yerinde durumdan vazife çıkartan ve bu darbe sonrası bulanık suyu kendisine fırsat olarak gören “sayın muhbir vatandaş”lar topraktan fırlayan mantarlar gibi ortaya çıkmaya başladı. Elbette bizim ilçemizde de bu ve benzeri durumların olması kaçınılmazdı. Bundan bir süre evvel Sultangazi Belediyesinde görev yapan (İsmi bizde saklı) bir şahıs bizi arayarak elinde çok önemli çok önemli belgeler olduğunu ve bunları bizimle paylaşmak istediğini söyledi. Kendisini ziyaret ettiğimizde bize hemen hepsi komplo teorisi olan bir takım şeyler anlattı. Bu arkadaş anlattıklarının sadece komplo teorisi olduğunu düşündüğümüz için biz haberleştirme gereği duymadık.

Ancak bu söylemleri ve bunlara atfen bazı yazıları Sultangazi’de yayın yapan bir derginin internet sitesinde görmeye başladığımızda, tezgahın kurulduğunu ve fitne çarkının dönmeye başladığını gördük.

Kendisini acar gazeteci olarak gören ancak perde arkasında durmayı hedefleyen bir zat, karalama girişimine Belediye başkanının eşini hedef alarak işe başladı. Bir akşam vakti, “belediye başkanının eşinin fetö davasından içeri alındığını, sorgulandığını hatta mahkum edildiğini” yazarak, cezaevi ve koğuş ismi verdi.

Bu haberden kısa bir süre sonra başkanın eşi sosyal medya hesabından kendi çektiği bir fotoğrafı yayınlayınca ve tepkiler artınca bu “acar gazeteci” haberi kaldırmak zorunda kaldı.

Daha sonra “sizinle sonra görüşürüz” manasında bir karalama yayınlayan bu zat, başka bir haberinde sağdan soldan öğrendiği bütün argo kelimeleri, deyim yerindeyse, eteğindeki bütün taşları bir kerede dökerek, hepimizi “şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz v.b” ithamlarla mahkum etmeye çalıştı. Ne fetonun gayrimeşru çocuğu olduğumuz kaldı, ne de şeref ve haysiyetimizi parayla satan adiler olduğumuz kaldı.

Kendi aklınca bize aba altından sopa gösterme çabasında olan bu kanalizasyon ağızlı zat, her “hıyarım var” diyene tuzlukla koşmak yerine kendisine gelen bilgileri akıl mantık süzgecinden geçirmek, etik kurallar çerçevesinde değerlendirmek ve bilginin doğru olup olmadığını teyit etmek yerine, deyim yerindeyse bilgiye ATLADI. Bu atlamanın arkasında kaç mıngır olduğu ise hep bir muamma olarak kalacak (?)

Haysiyet ve şerefini ipe asmaya niyetli olan bu hıyar manyağı zat, birkaç gün sonra, belki bir kerede bile söyleyemeyeceği kelimeleri yan yana getirerek, “Sultangazi’nin kriptoları” gibi iddialı bir haberle yeniden ortaya çıktı. Haberi paylaşmasının ardından (kendi rekorunu egale etmek istercesine bu kez yaklaşık 1 saat sonra) bu haberi de yayından kaldırdı.

Bu haberde de dil ve üslup aynıydı… Yani kanalizasyon edebiyatı.

Ne var ki bu haberde belediye başkanının yanı sıra başkanın eşi, kızları, damatları, kardeşleri ve hatta bu ilçede faaliyet gösteren bazı şirket ve iş adamlarına çamur attı. Fakat yine haberde bize değinmeden geçmedi ve bize sağdan soldan öğrendiği bir iki argo kelimeyi sıfat olarak seçti.

Buraya kadar yazdıklarımız yaşanırken, bu ilçede yüzde 50 ila 60 bandında oy alan bir partinin belediye başkanına ve onun ailesine iftira atılırken, her ne hikmetse başkanın mensubu olduğu siyasi partinin ilçe teşkilatı sessizliğini hiç bozmadı…

Aldığımız bir duyuma göre Belediye Başkanı meclis görüşmelerinden önce grup odasında, kendisine ve ailesine bir takım iftiralar atıldığını ancak teşkilatın bu iftiralar karşısında sessiz kalmasına bir anlam veremediğini söylediğini öğrendik.

Yazının girişinde belediye başkanı veya başka bir makam sahibini görev ve sorumlulukları anlamında eleştirmenin her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının an tabii hakkı olduğunu yazdık. Ancak ne var ki aynı paragrafta hiç kimsenin başka bir kişiye iftira atma hakkı olmadığını da yazdık.

Fakat bu yazdıklarımızda iftiranın dışında katmerli olarak başka başka yanlışlar da var.

Belediye başkanın eşi sadece belediye başkanın eşi olarak hayatına devam etmiyor. O aynı zamanda bir kadın, bir anne, bir teyze ve bir anneanne…

Pozitif ayrımcılık gereği ilçemizde siyaset yapan kadınlar ve kadın haklarına karşı hassas olan insanların bu konuda daha duyarlı olması elbette olmazsa olmaz…

Ne yazık ki hepimiz şahit olduk ki, durum pekte öyle olmadı.

Ak Parti Sultangazi İlçe Başkanı Suzan Dağlar Civan konuyla ilgili olarak sosyal medya hesabında kısa bir açıklama yaparak, durumu kınadıklarını ifade etti. Yerel basın mensuplarının davet edildiği bir basın açıklaması elbette daha doğru olurdu kanısındayız…

Gelelim HAYAT’ı iftara olanlara…

Çok ironik olacak ama biz HAYAT’ı sokaklarda öğrendik…

Bizim HAYAT’ımızda paradan evvel daha başka değerler vardır, stratejik HAYAT formumuzda…

Mesela biz HAYAT’ta kolay kolay birisine şerefsiz demeyiz. Şayet birisine şerefsiz diyeceksek, onun söylediklerine ve yaptıklarına bakarız.

Yine mesela biz, HAYAT’ta fetö dahil hiçbir terör örgütüyle irtibat içerisinde bulunmadık. Kimsenin gayrimeşru çocuğu da değiliz. Annemiz, babamız, atamız belli…

Ancak havayı puslu, suyu bulanık görünce de hemen kişisel çıkarlarımız ve menfaatlerimiz için harekete geçmedik…

Dip NOT: Biz argonun kitabını derleyip, toparlayıp yeniden yazdık. Bir ara uğra sana buradan epey methiye dizeriz…

Haber Analiz: Hüseyin Gençer

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Dava Arkadaşları Ensar Topcu’ya Sahip Çıktı

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.