a

Ülke neleri kaybetmiş meğer!

Bir yanıyla Ortadoğulu bir yanıyla Avrasyalı Türkiye’nin üzerinde bulunduğu ve Doğu ile Batı arasında köprü olmasının getirdiği tüm avantaj ve dezavantajların kuşkusuz bizlerde oluşturduğu ruh halleri de devingenlik kazanabilmektedir.

Sürekli çatışmalarla, iç çekişmelerle ve askeri darbelerle yüzyıllarını tüketen Ortadoğu Müslüman halklarından biri olarak milletimiz de elbette sorumlusu olmadığı çatışmacı zihniyetlerin ve projelerinin adeta mahkumu haline getirildi. En azından 2000’li yılların başına değin Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasi konjonktür bu şekildeydi.

Oysa 2002’de aziz milletimizin reyleri ile iktidara gelen ve geldiği ilk günden bugüne değin bir yandan milletimizin bu makus talihini yenmeye odaklanan AK Parti iktidarı diğer yandan milletin ilerlemesinin önündeki statükocu güçleri devletin tüm kurumlarından söküp atmanın, hakimiyeti gerçek sahipleri olan aziz milletimizin eline vermenin gayretini ortaya koydu. Bu nedenle başta kurucu lider Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere bu kutsal davada emek vermiş tüm AK Parti kurucularını, yöneticilerini en güzel sözlerle anmamak nankörlük olacaktır. Fakat elbette bu kutsal yürüyüşte AK Partili gibi görünüp, AK Partinin kaymağından yiyip gerçekte bu davaya ihanet eden, bu davayı içten içe kemiren, çürütmeye çalışan, yozlaştıran kimselerin olmadığı anlamına gelmemektedir. Aksine başından beri takip etmekteyiz ki bu dava içinde bulunup, bu davaya ihanet eden, bu kutsal yürüyüşü sabote eden çok isimler oldu gerek tepe noktalarda gerekse de teşkilat ve belediyelerde.

Buradaki kastımız elbette en başta FETÖ’cü yapılanmadır. Gün geçtikçe, puslu hava dağıldıkça neler ortaya çıkmıyor ki; bu ülkenin has evladı, çatışmadan her daim kaçmış, uzlaşmayı hedef edinmiş, inancıyla;

Sarsılmaz şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun şaibeli ölümü…

Yine bu ülkeyi yürekten seven ve bu ülkenin gelişmesini isteyen Hrant Dink cinayeti…

Türk – Kürt çatışmasını fitillemek hedefinin açık olduğu Tahir Elçi cinayeti…

Mitinglerde patlayan bombalar ve bu bombaların önüne geçilememesi ve daha nice karanlık eylemler yıllardır kafalarımızı meşgul ediyordu. Bütün bu saydığımız ve sayamadığımız cinayetlerin iki çirkin hedefi varmış meğer farklı toplumsal kesimler arasına nifak sokmak ve bu yolla milletin birliğini dinamitlemek, bir diğer çirkin hedef ise Cumhuriyet tarihinde eşi görülmemiş derecede başarılı olan AK Parti iktidarını milletin nazarında aciz göstermek yoluyla milletin desteğini geri çektirmek…

FETÖ’cü yapılanmanın tam da istediği ve yapmaya çalıştığı bu olmuştur. Bu nedenle geçmişe dönüp bakıyoruz da neleri kaybetmiş bu aziz vatan, bu aziz millet!

 

 

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Ayyıldız Tim Bedirhan Gökçe’yi ifşa etti

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.