İşgalci Çin, yıllardır Müslümanların mukaddesine saldırıp inançlarını yasaklıyor…
Bu yasaklar öyle bir noktaya ulaşmış durumda ki;
Müslüman olmanız sizin hapis cezası almanıza veyahut infaz edilmenize gerekçe olabiliyor. İşgalci Çin çıkarttığı son yasalarla başörtüsünü ve sakalı yasakladı. Müslümanların kutsal ayında Oruç tutmayı, Kur’an öğrenmeyi ve öğretmeyi yasakladı.
Ve bu yasaklara uymayan Doğu Türkistan şehirlerinde Müslümanlara ciddi cezalar veriliyor.
Zorla içki içirmek, oruç tutmasınlar diye zorla yemek yedirmek, tesettürlü kadınların hicaplarını zorla çıkartma seansları düzenleniyor.
Doğu Türkistan’da şu an Müslüman Uygurların can ve mal güvenliği yok. Polisin şüpheli gördüğü Müslümanları infaz etme yasal hakkı var. Keyfine göre istediği kişiyi tutuklama, istediğini ‘şüpheli gördüm’ diyerek infaz etme hakkına sahip Çin polisleri. Yapılan katliamların nasıl gerçekleştiğinin cevabı da burada. İstedikleri evlere baskın düzenleyip istedikleri insanları bir daha geri gelmemek üzere alıp götürebiliyorlar. Her gün binlerce genç hapse atılıyor ya da öldürülüyor. Keyfi tutuklama, yargısız infaz devam ediyor. İnsan bugün benim ‘evime baskın yapılır mı?’ tedirginliğiyle yaşayamaz. Hele ‘eşimi kızımı alıp götürürler’ düşüncesiyle hiç yaşayamaz. Doğu Türkistan’da yaşanan bu zulümler yıllardır devam ediyor.
Müslümanlar ölümü yaşama tercih edecek noktaya geldiler çoktan.
İşgalci Çin, yaptığı bu katliamları “terör saldırılarına verilen karşılık” olarak duyuruyor dünyaya. Bütün zalimler gibi Müslümanlara karşı işlenen suçlara meşruiyet sağlayan “terör saldırısı ve terörist” kamuflajını kullanmakta her katliamda. Emperyalist Amerika ve Batı devletlerinin Müslüman topraklarında yaptıkları işgal ve katliamları meşru göstermek için kullandıkları bu dil sayesinde, “terörist Müslüman” diye açıklama yapıldığında kimse herhangi bir tepki göstermiyor.
Çin, vahşetin yoğun olarak yaşandığı kapalı bir ülke.
Yaşanan vahşetin ancak çok az bir kısmını duyabiliyoruz. Bu ise işgalcilere istedikleri katliamı yapma özgürlüğü veriyor. İşgalci Çin bölgeye geldiğinden beri katledilen Müslüman Uygur sayısı, 35 milyondan fazla. Politika haline getirdikleri bu soykırımı sistematik olarak devam ettiriyorlar.
Çin rejimi içine kapalı ve dışarıdan içi görülmesi zor bir devlet.
Komünist dönemin uygulama alışkanlıklarıyla ülkede yaşananların dışarı yansımasını engelleyebiliyor. Doğu Türkistan toprakları hem stratejik açıdan çok değerli hem de yeraltı zenginliği açısından çok bereketli topraklar. Çin’in hedefi ise bu topraklarda Uygurları tamamen yok ederek bölgeyi Çinlileştirmek. Bütün uygulamaları buna dönük.
Nerede olursa olsun, kim tarafından yapılırsa yapılsın, kardeşlerimizin derdi, bizim derdimiz ve onlara zulmedenler bizim düşmanımızdır. Doğu Türkistan topraklarının sahibi, Müslüman Uygur Türkleridir. Doğu Türkistan davası, bizim davamızdır. Doğu Türkistan, bir İslam toprağıdır. Kardeşlik hukuku, Uygur Müslümanlarının yanında olmayı ve zalim Çin devletine tepkimizi her şekilde göstermemizi gerektirir. Zalim sadece güçten anlar. Yaşanan zulümlere gereken cevabı verebilseydik katliamlar tekrar etmezdi. Bu mevzuda gerek devlet olarak gerek millet olarak yapılabilecek her şeyi yapmamız ve işgalci Çin devletine tepkimizi göstermemiz gerekmekte. Vesselam…
Yeni bir hamle başlatalım
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Herşey güzelde, Doğu Türkistan için yapılan eylemler neden siyasi iktidarın genel merkezinin önünde hiç yapılmaz, neden siyasi iktidara Doğu Türkistan’a sahip çık baskısı yapılmaz. Bunu hiç anlamıyorum. Varsa yoksa meydana yada Çin konsolosluğunun önünde eylem yap. Siyasi iktidar eylemleri gözrmezden geldiği sürece hiçbir şey olmaz. Kayseri’ye alınan 38 Müslüman kardeşimiz dışında Türkiye’nin Uygur Türkleri için hiçbir girişimi olmamıştır. Suriye’de Arapları, Kürtlere kapılarını açan Türkiye aynı hassasiyeti Türkmenler için göstermedi. Türkmenlerin hali bu işte
hangi sıfatla bu açıklamaları yaptı siyasette bir boşluk mu var da oradan şeyden çıkar gibi çıktı bu şahıs ne günlere kaldık bi de böyle açıklama yapınca ne oluyor çin seni kaale alıp zulme son mu veriyor kürtler kobaniye gidecez savaşacaz diye sınıra birikiyor da hani vali de hadi gidin diyip sınırı açınca hepsi vaz geçiyor ya onun gibi bir şey bu kimlere kaldı meydan görüyoruz ve üzülüyoruz
Fazıl beyin düşüncelerine harfiyen katılıyorum. Bence artık Dünya’da tüm Türki Cumhuriyetlerinin Biraraya yada güç birliği yapması lazım. Türkmenler hep dışlandı işkence gördü zulüm gördü. Yanıbaşımızda Irak’ta yıllarca Türkmenler bir Zulüm ile karşı karşıyalar. Birgün olsun sesimizi çıkarmadık, meydanlara inmedik,eylem yapmadık. Bundandır ki Türki cumhuriyetlerinin bir olması gerekiyor