UZİSTANBUL Yapı Denetim Yönetim Kurulu Başkanı Mühendis Hüsamettin Yıldırım ile sürekli değinilen ancak üzerine fazla konuşulmayan olası Marmara depremi gerçeğini konuştuk. Yıldırım, deprem konusunun çok hassas ve çok yönlü bir konu olduğu vurgusunu sık sık yenilerken, vatandaşın deprem konusunda uyarılması ve bilgilendirilmesinin hayati bir durum olduğunun altını çizdi.
-Uzun süredir Marmara bölgesinde olacağı beklenen ancak nüfusun çokluğu ve çarpık yapılaşmadan dolayı özellikle İstanbul’u ilgilendiren bir olası depremden söz ediliyor. İlçemizde de nüfusun kalabalık olması ve eski sağlıksız yapıların fazla olmasından dolayı, bir mühendis ve bir yapı denetim firmasının sahibi olarak siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu?
“DEPREMDEN KORKUTMAK YERİNE, DEPREM GERÇEĞİNİ ANLATMALIYIZ”
“Deprem kaçınılmaz bir gerçek. Yer tabakaları durmadan hareket halinde. Ana kıtalar arasındaki parçalarda alt magmanın verdiği etkiden dolayı sürekli olarak kırılmalar yaşanıyor. Hemen hemen her gün irili ufaklı birçok deprem meydana geliyor.”
“FAY HATLARI AKTİF”
“Bizim ülkemizin altından geçen fay hatlarının bir kısmı maalesef aktif durumda. Özellikle Kuzey Anadolu fay hattı faal durumda. Bu konuyla ilgili olarak birçok konunun uzmanı isim birçok şey söyledi. Ancak bu konuda hala söylenmesi ve özellikle yapılması gereken şeyler olduğuna inanıyorum.”
“DEPREME HAZIRLIKLI MIYIZ?”
“Deprem kaçınılmaz bir gerçek dedik ama biz bu gerçeğe ne kadar hazırlıklıyız ve neler yapıyoruz önemli olan bu.
Biz inşaat sektöründe yapılması gerekenler konusunda elbette bir takım bilgilere ve çözüm önerilerine sahibiz. Hatta şöyle izah edeyim, Bingöl depreminden sonra biz bölgeye gittik ve orada bir takım çalışmalara katıldık. Bu konuda bir takım tespitlerimiz oldu ve bazı konularda çözüm önerilerimizde var. Bunları konuşacağız, ancak olası bir deprem esnasında ve sonrasında yapılacaklar ve yapılması gerekenler konusunda ilçemizde bulunan kurum ve kuruşlar hazırlıklı mıdır? Vatandaşlarımıza deprem konusunda yeterli bilgi ve eğitim veriliyor mu? İşte bu konuların da masaya yatırılması gerektiğini düşünüyorum.”
“TECRÜBE VE BİLGİLERİMİZİ PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”
“İdari ve mülki amirlerimizle birlikte bu konuda bir takım çalışmalar yapabiliriz. Bu konuda özellikle vatandaşlarımıza yönelik olarak bazı eğitimler verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Deprem gerçeğinin vatandaşlarımıza iyi anlatılması ve bu konuda bazı tedbirlerin ivedilikle alınması gerektiğine inanıyorum.
Allah korusun yarın deprem olsa, bu konuda ilçemizde bir kriz masası oluşturabilecek ve bu afetin yarattığı krizi yönetecek bilgi ve donanıma sahip insanlar var mıdır? Bu insanlar bu konuyla ilgili olarak nasıl bir çalışma içerisindeler? Bu soruların kesinlikle cevapları olması gerektiğine inanıyorum.
Özellikle Kaymakamlık, İlçe Belediyesi, Sivil Savunma ve Kızılay ile birlikte bir takım çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Ben gönüllü olarak buna hazır olduğumu bilgi ve tecrübelerimi bu kurumlar üzerinden vatandaşlarımızla paylaşmaya hazır olduğumu sizin vasıtanızla yetkililere duyurmak istiyorum.”
-Deprem denildiğinde aklımıza ilk gelen ilk soru, ‘oturduğumuz bina sağlıklı mı?’ bu konuda bir denetim ve işleyen bir kanun var mı? Şayet oturduğumuz bina sağlıklı değilse ne yapmalıyız?
“KANUN SAĞLIKSIZ BİNALARI DÖNÜŞTÜRÜN DİYOR”
“Genel anlamıyla böyle baktığımızda elbette olumlu birçok çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Bunun başında 6306 sayılı afet riski altındaki yapıların dönüştürülmesine dair çıkarılan kanun var.
Bu kanun ilk yürürlüğe girdiği tarihlerde kapsayıcılığının geniş olmasından dolayı hızlı bir dönüşüme kapı aralıyordu, ancak daha sonra bu konudaki bazı maddelerin yerel yönetimlerin inisiyatifine bırakılmasıyla beraber o ilk zamanlardaki hızını kaybetti.
Bu konuda başka bir ayrıntı daha var, üzerinde çalışılan ve 30 Haziran’da çıkması beklenen yeni tip imar yönetimi mevzuatının neler getirip neler götüreceği konusunda bir muğlaklık var. Çıkacak olan bu yeni mevzuat belki de dönüşümün hızını daha da düşürecek.”
“İLÇEMİZDE DÖNÜŞÜM NASIL İLERLİYOR?”
“İlçemiz açısından dönüşümün yavaşlamasının sebeplerinden bir tanesi de parsellerin çok küçük olmasıdır. Yani emsale vurduğumuzda 4 ila 5 emsal arasında ciddi bir imara sahip olduğunu görüyoruz. Bu verilmiş hak elimizden alındığında elbette dönüşüm tam anlamıyla neredeyse durmuş oluyor. İlçe belediyemizin özellikle bu konuda gerekirse akademisyenlerden ve teknik anlamda bu konuya hakim isimlerden destek alarak ciddi bir çalışma yapması gerektiğine inanıyorum.
Çevre ve Şehircilik Bakanımız Mehmet Özhaseki, geçtiğimiz günlerde bir açıklamasında bu konuda önemli bir takım şeyler söyledi. Bakanımız İstanbul için daha önceden verilmiş olan hakların devam edeceği anlamında bazı şeyler söyledi. Eğer bu konu netleşirse biraz evvel de söylediğim gibi belediyemizin de bu konuda iyi bir çalışma yaparak dönüşü yeniden hızlandıracağına inanıyorum.”
-Size aslında belki de cevabını duyduğumuzda hoşlanmayacağımız bir soru sormak istiyoruz; ‘Sizce Sultangazi’de olası bir Marmara depreminde mevcut binaların kaçta kaçı ayakta kalır?’
“SULTANGAZİ’DE KAÇ TANE BİNA SAĞLIKLI”
“Bu konuda elbette kesin bir rakam söylemek mümkün değil, bu konuda bir tahmin yapılabilir. Ancak elbette bu tahmini yapmadan evvel ilçemizde bulunan binaların kaç tanesinin eski, kaç tanesinin deprem yönetmeliği talimatından sonra yapılan yapılar olduğunun sayısını bilmemiz gerekiyor. Mutlaka belediyenin numarataj servisinde bu rakamlar mevcuttur, hatta bu binalarda kaç kişinin ikamet ettiği bile üç aşağı beş yukarı mevcuttur. Yani buradan yola çıkılarak olası bir depremde olumsuz etkilenmesi mümkün insan sayısına bile ulaşıla bilinir.”
“SULTANGAZİ’DE MUCİZELERLE AYAKTA DURAN BİNALAR VAR”
“1999 yılında yaşanan körfez depreminden sonra 2000 yılında çıkartılan ve yapı denetim kanunu ve yine 2003 yılında yeniden yapılandırılan yapı denetim 4708 sayılı kanununa uygun olarak yapılan binalarda riskin minimize olduğuna inanıyorum. Ancak öncesinde yapılan binalardan örneğin kentsel dönüşüm için karot deneyleri aldığımız binalar arasında bugüne kadar sıhhatli bir bina görmedim. Hatta şunu söyleyebilirim, mucizelerle ayakta kalan binalar var. bu binalarımızın birçoğunun olası bir depremde ayakta kalacağını düşünmüyorum.”
Suriyeli İki Grup Arasında Kavga: 1’i polis 3 yaralı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.