Sultangazi ve İnşaat Sektörü

Sultangazi Müteahhitler Derneği Başkanı Mahir Polat ile Sultangazi inşaat sektörü ve Sultangazi Müteahhitler Derneği’ne dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Gözlem İş Dünyası Dergimize değerlendirmelerde bulunan Başkan Polat, yaşamın birçok farklı alanında yaşanan gelişmenin aslında birbiriyle bağlantılı olduğunu ve böyle değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

*Sayın Polat, Sultangazi inşaat açısından bir cazibe merkezi midir?

“Belki de en son söylenmesi gereken bir cevabı en başından vermek daha doğru olur. Sultangazi ne yazık ki inşaatçılar açısından artık bir cazibe merkezi değildir. Sultangazi genel olarak 4-5 kat imar emsali olan ve betonarme binalardan meydana gelen bir ilçe. Sultangazi’de artık neredeyse arsa kalmadı. Kalan arsalar ise kıymetinden daha pahalı fiyatlarla satışa çıkıyor. Bu arsaları satın alarak inşaat yapmak ve bu işten kar etmek neredeyse imkansız. Bu durumda geriye can simidi olarak sadece ‘kentsel dönüşüm’ ihtimali kalıyor. Ancak ne var ki, biraz evvel de söylediğim gibi dönüşüm için projelendireceğiniz binaların büyük çoğunluğu zaten emsalini tamamlamış binalar. Yani 4-5 katlı bir binayı dönüşüme sokup yerine 4-5 katlı bir bina inşa etmenin, şayet oturanlar ellerini cebine atmazsa hiçbir karı yok.

Bunu gelir düzeyi daha yüksek ilçelerde yapmaya kalkarsanız bina sakinleri, ‘daha sağlıklı bir binada yaşamak istiyorum’ diyerek, müteahhitte belli bir ödeme yapıyorlar ve müteahhit bu kar karşılığında binayı dönüşüme sokuyor. Ancak bizim ilçemizde bu biraz imkansız gibi. İmar emsallerinin arttırılması gibi bir durumda söz konusu olmadığı için, Sultangazi’de inşaat sektörü sıkıntılı bir sürece giriyor.”

*Ada bazlı bir dönüşüm mümkün değil mi? Veya kentsel dönüşümün hayata geçmesi için başka bir çözüm yolu yok mu?

“Ada bazlı bir dönüşümde de pek bir şey fark etmeyecek. Bakın hemen hemen her adada 4-5 katlı betonarme binalar var. Bu binalarda bulunan dairelerin de hepsinin sahibi farklı kişiler. Bunların büyük bir bölümü başka bir alternatifi bulunmadığı için mevcut dairesinin veya binasının başka bir şekilde tasarrufa gitmesine sıcak bakmaz. Bizim ilçemizde sadece Habipler mahallesinde buna uygun gecekondular vardı. Orada da zaten kentsel dönüşüm güzel bir şekilde uygulandı. Fakat mesela İsmetpaşa Mahallesi, Sultançiftliği, Esentepe mahalleleri ve diğer mahalleler bu duruma çok uygun mahalleler değil. Bu şekliyle yapılabilecek tek şey, rezerv alanları üretmek. Yani rezerv alanı olarak ilan edilen yerde yapılacak yeni konutlara, insanlar yaşam alanlarından fazla uzaklaştırılmadan taşınabilir. Bu rezerv alanları yeniden projelendirileceği için daha farklı projeler hayata geçirilebilir ve emsal anlamında bazı değişiklikler uygulanabilir. Ne var ki bu alanları bakanlık ilan edebilir. Ve aslında bizim ilçemizde buna uygun alanlarda yok.”

*Sultangazi’de iş yapan müteahhitlerin en ciddi sorunu nedir?

“Bizim müteahhitlerimizin en ciddi sorunu satış yapamıyorlar. Yani bir süredir ellerindeki konutları satamıyorlar. Elbette üretilen konut satılmayınca bu durumda yeni yatırımlarda neredeyse imkansız hale geliyor.”

*Buraya kadar anlattıklarınıza bakılırsa sanırım bir süre sonra birçok müteahhit Sultangazi’nin dışında iş yapacak

“Elbette bu durumu tarif etmek için kendimden örnek verebilirim. Bir süredir yatırımlarımı Sultangazi’nin dışına taşıdım. Eyüp, Kağıthane, Şişli gibi ilçelere kaydırdım yatırımlarımı. Orada inşaat yapıyorum.”

*Anlattıklarınızın dışında Sultangazi’de inşaat yapmanın başka zorlukları var mı?

“Bizim ilçemizde inşaat yapmak, İstanbul’un birçok ilçesinde inşaat yapmaktan çok daha rahat. Yani bizim fikir ve isteklerimizin belediyemizde bir karşılığı var. Mesela harçlarla ilgili olarak bir görüşme talebimiz oldu. Sayın başkan bizzat kendisi ilgilendi ve taleplerimize çok ivedi olarak olumlu cevaplar verildi. Gerek ruhsat, gerekse diğer belediyeyi ilgilendiren konularda belediyemiz İstanbul’da iş yapılacak en iyi ilçelerden bir tanesi.”

*Sultangazi hep dile getirdiğimiz gibi; 2’nci ve 3’ncü köprülerin geçiş güzergahında, yeni havaalanına komşu bir ilçe. Peki, bu haliyle Sultangazi yatırım anlamında yükselen bir değer değil mi?

“Bu saydıklarımız çok önemli faktörler. Aslında 550 bin kişinin ikamet ettiği bir ilçede aslında dışarıdan yatırımcıya ihtiyaç bile yok. Çünkü üretilen konutlar nüfus rakamlarına bakılırsa çok kısa bir sürede alıcı bulmalı, fakat pek öyle olmuyor. Yakın ilçelerden veya kentin başka ilçelerinden insanlar, ‘hadi yaşadığım semti değiştireyim’ dediğinde maalesef Sultangazi’’yi tercih etmiyorlar.

*Sultangazi depreme hazırlıklı bir ilçe mi?

“Yapılar olarak soruyorsanız, maalesef Sultangazi hala depreme dayanıksız yapı stoku anlamında sorunlu bir ilçe. Yapıların büyük çoğunluğu eski ve depreme dayanıksız yapılardan oluşuyor.”

*Size göre yaşamsal anlamda Sultangazi’nin öncelikli sorunları nelerdir?

“Yapılar problemli olunca, haliyle sorunlarda çok oluyor. Ancak bana göre önde gelen ilk iki sorun; otopark ve yeşil alan sorunu. Yapılar eski olduğu için otopark ihtiyacı düşünülmeden inşa edilmiş. Araç sayısı fazla olmamakla beraber birçok caddemizde trafik sorunu ve otopark sorunu var. Yeşil alan veya park sorununa değinecek olursak, ilçemizde büyük parklar ve Sultangazi Kent Ormanları gibi büyük yeşil alanlar var. Ancak bizim tarif etmek istediğimiz yeşil alan veya park sorununa bu alanlar cevap vermiyor. Yani İsmetpaşa Mahallesinde ikamet eden bir ailenin çocuğu tek başına Cebeci Şehir parkına ve kent ormanlarına gidemiyor. Çocukların ebeveynleri yanında olmadan gidecek bir parkı yoksa orada park sorunu vardır.”

*Birazda dernek ile ilgili sorular sormak istiyoruz. Sultangazi Müteahhitler Derneği, ilçede faaliyet gösteren müteahhitlerin ihtiyaçlarına cevap verebiliyor mu?

“Her ne kadar derneğimiz 2012 yılında kurulmuş olsa da biz bu anlamıyla daha yolun başındayız. Yani anlatmak istediğim şey, ihtiyaçlar organ doğurur. Bizim derneğimizin kurulduğu zamanlarda inşaat piyasası bir şekliyle hareketli olduğu için şöyle ya da böyle insanlar iş üretiyor ve para kazanıyordu. Ancak işler kötü gitmeye başladığında sorunlar başlıyor ve bu durumda dayanışmak için bir organa ihtiyaç duyuluyor. Hem Sultangazi özelinde hem de ekonomik düzlemde şartlar gittikçe zorlaşıyor. Bu durumda inşaat sektörünün önümüzdeki günlerde daha çok derneğe ihtiyaç duyacağına inanıyorum. Çünkü zaten STK’lar dayanışmak için kurulur. İşler zorlaşmaya başladığında dayanışmaya daha çok ihtiyaç duyulur.”

*Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

“Hiç kimsenin problemini bireysel olarak çözme gücü yoktur. Bu sebeple birbirimize el uzatmaktan başka çaremiz yok. Bu anlamıyla hepimizin derneğe daha çok ihtiyacı var ve olacak. Yani hepimiz bu derneğe sahip çıkmak zorundayız.”