Arif Sapmaz- Eminhaber: Toplantıya yönetim kurulu üyeleri tam kadro katılırken, basın açıklamasını Saadet Partisi İlçe Başkanı Yusuf Dal okudu. Basın açıklamasında çözüm sürecini değerlendiren Saadet Partililer İslam kardeşliğinde birleşilmesi gerektiğini ve İslam’ın barış dini olduğunu dile getirdiler.
Basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
Arnavutköy Belediye Kültür Merkezinde 25 Mayıs’ta Yapılan Toplantının üzülerek ifade etmek istiyoruz ki, maksadına uygun olmamıştır. Çünkü bu toplantıya katılanların •’i Arnavutköy dışından katılmıştır. Sanki özellikle seçilmiş fikir birliği olan insanların olduğu görülmüştür. Yapılan konuşmalarda müzakere sürecinin PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne bağlıymış gibi ve PKK terör örgütünü nasıl meşrulaştırabiliriz düşüncesinde fikirler sunulmuştur. Yine BDP’liler tarafından seçim barajının kalkması gibi talep ve isteklerde bulunulmuştur. Ve yine PKK terör örgütünün elebaşı ve BDP’NİN sanki Müslüman Kürt kardeşlerimizin temsilcisi gibi gösterilmek istenilmiştir. Oysaki Türkiye’de 23 milyon Kürt kardeşimiz yaşamaktadır. Ancak BDP’nin aldığı oy bile değildir. BDP’nin Almış olduğu oy Türkiye genelinde %6’lardadır. Dolayısıyla Müslüman Kürt kardeşlerimizin tamamının temsilcisi değildir.
Yine bu toplantıda açıkça fikir beyan edenlere salondan katılımcı kişiler tarafında engellenmek istenilmiştir, ve protesto edilmiştir ve konuşturulmamıştır. Daha vahim olanı akil insan olarak seçilen bu kişilerin bu ülke insanının ™’nun Müslüman olduğunu bilmeyecek kadar ve İslam dininin bir ortak değer olarak kabul etmeyecek kadar saygısızlaşmışlardır. İslam Kardeşliğinin Kan Kardeşliğinden daha bağlayıcı olduğu İslam’ın barış dini olduğunu bilmemektedirler. Kısacası bu toplantıda konuşulanlar ve tutulan tutanakların, taleplerin ve isteklerin çıkan neticenin Arnavutköy halkının ne talebidir ne istediğidir nede şartıdır. Bu tutanakların ve isteklerin Arnavutköy halkıyla hiçbir alakası yoktur. Belirlenmiş ve seçilmiş kişilerin bir araya gelerek oluşturdukları istek ve taleplerdir. Bu böyle görülüp değerlendirilmelidir.
Saadet Partisi’nin düşüncelerini almak için davet etmelerine rağmen Saadet Partisi’nin düşüncelerini Moderatör tarafından söylenmesine müsaade edilmemiştir. Biz Güneydoğu problemini 15 yıl önce dile getiren bir partinin mensupları olarak Erbakan Hocamızın bu nedenle siyasi yasaklı olduğunu ve bu nedenle bedel ödediğimizi belirtmek istedik. Doğu ve Güneydoğumuzda bir PKK sorunu vardır. Ve bunun çözümü de bellidir. PKK’ya destek veren bütün dış mihraklara ve Avrupa ülkelerine Türkiye Cumhuriyeti olarak tavır konmalıdır. 30 yıldır PKK’yı besleyen, destekleyen ve barındıran Avrupa ülkelerine her türlü yaptırımı uygulamaktan geçtiğini ifade etmek isterim. 12 Eylül’de sağ – sol çatışması adı altında bu ümmeti kırdıran mihrakların bugünde Türk – Kürt Tartışması çıkararak bu milleti birbirine düşürmek istemektedir. Ne Türk kardeşim, ne Kürt kardeşim bu oyuna gelmeyecektir.
Saadet Partisi olarak, elbette kanın durmasını isteriz, elbette terörün bitmesini isteriz, elbette ki annelerin gözyaşlarının dinmesini isteriz. Bunun tek yolu ümmetin çimentosu olan İslam kardeşliğinden geçer. Hiçbir İnsanın vatanını annesini veya babasını seçme hakkı olmadığı Cenab-ı Hakk’ın bir taktiri olduğunu elbette biliyoruz. Biz şunu iyi bilmeliyiz ki Yüce Allah bizi bir Hristiyan’ın veya Yahudi’nin çocuğu olarak imtihan edebilirdi. Biz şuna şükretmeliyiz ki bizi Müslüman bir annenin ve babanın evladı olarak yaratmış. Saadet Partisi olarak akil seçilen insanların doğrusu toplumda kabul görmediğini de ifade etmek istiyoruz. Akil insan denilince bu ülkede cemaat liderlerini İslam alimlerini ve ulemaların akil insan olarak seçilmesini ve bu sürece önderlik etmesi gerekirdi. Kaygılarımız O’dur ki PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın göstermiş olduğu yol haritasıyla barış beklentisi gözlenemez. Barış ancak İslam kardeşliğiyle gerçekleşir.
CHP Salıcı'nın Çin Gezisini Tartışıyor
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.