Senin Derdin Ne Ahmet Süt?

AKYAD Başkanı Ahmet Süt, “Sultangazi’nin kendi öz enerjisini kullanması gerekiyor ve buna fırsat verilmelidir”

Son günlerde siyaset kulislerinde ismi sıkça geçen ve konuşulan Adıyaman Kültürünü Yaşatma Derneği (AKYAD) Başkanı Ahmet Süt Emin Haber İmtiyaz Sahibi Emin Yeşil’e konuştu. Süt, kendisiyle ilgili gündeme gelen “Belediye Başkanlığına aday” söylentilerine de ilk defa bu röportajda cevap verdi.

 Adıyaman Kültürünü Yaşatma Derneği’nin (AKYAD) 2017’de yapılan kongresinde olağanüstü bir katılımla tek liste ile başkanlığa seçildiniz. İnsanlar 5 katlı binaya sığmadı, kalabalıklar sokağa taştı. Bir dernek kongresine olan bu yoğun ilginin nedeni neydi sizce?

Sevgili Emin öncelikle, zaman ayırdığınız için şahsınızda Emin Haber’e ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.

STK’lar toplumlar arası ve toplum ile devletin aklınıza gelebilecek tüm kurumları arası iletişim köprüleri olması özelliklerinden dolayı, her zaman o yörede yaşayan insanlar için ilgi merkezleri olmuştur. Tabi bu durum sözünü ettiğimiz etkili STK’lar için geçerlidir. AKYAD’da kuruluşundan beri topluma ve çevreye faydalı olma gayretlerinden dolayı gönüllüleri tarafından taktir ve destek görmüştür ve görmeye de devam ediyor.

Evet, doğru söylüyorsunuz o gün kongremize katılım noktasında gerçekten olağanüstü bir teveccüh vardı. Çünkü AKYAD kurucu başkanımız İzzettin Balcı ve akabinde görevi devralan ikinci yani şu anki onursal başkanımız Osman Fırat gibi değerlerin üzerinden yükseldi. Bu şahsiyetler dünden bugüne, gerek bulundukları pozisyonlarda, gerek toplum yararına öncü oldukları ve katkı sağladıkları oluşumlarda kendilerinden söz ettiren ve bugün için de hala bulundukları toplumlarda kanaat önderi olarak görülüp kendilerinden toplum ve ülkemiz adına istifade edilen şahsiyetlerdir.

Yine aynı şekilde kendisinden hizmet bayrağını şerefle devraldığım selefim Orhan Güzelaydın’da dünden bugüne gerek başka STK’larda aldığı görevlerde, gerek ticaret hayatındaki ve toplum içindeki duruşuyla parmak ile gösterilen kalender bir kişiliktir. İşte tüm bu değerlerin oluşturduğu bu büyük mirasa konmak, bir önceki kıymetli yönetimimizin teveccühü ile bana nasip oldu. AKYAD’ın geçmişte yaptığı hizmetler sonucu benim seçildiğim gün bir sinerji oluştu diyelim. Evet, bu konuda şanslı olduğumu kabul ediyorum. (gülüyor)

Bu vesileyle, o gün bizleri yalnız bırakmadıkları gibi aynı heyecanla bizleri takip edip destekleyen tüm dostlara sizin aracılığınızla tekrar teşekkür ediyorum.

Siz STK-Siyaset ilişkisine nasıl bakıyorsunuz?

 STK-Siyaset ilişkisini doktor-hasta ilişkisine benzetiyorum. Deriz ya;“Allah doktora düşürmesin ama doktorsuz da bırakmasın.”

Burada da ‘STK’lar siyasete bulaştırılmamalı’ deriz ama her ne hikmetse siyasetçilerin büyük bir kısmı da STK’lardan çıkar. Hatta toplumda STK’lar siyasete geçişte atlama taşı olarak kullanılıyor algısı vardır -ki bana göre yerinde bir algıdır. Peki, bu durum doğru mu yanlış mı derseniz, orayı tartışalım derim. Zaten asıl paradigma da buradan başlıyor sevgili Emin.

Şimdi STK’lar gönüllülük esası üzerinden kurulan yönetimlerden oluşur. Bu yönetimler belli plan ve sağlam istişareler sonucu ekip ya da takımlara bölünür, biz bunlara genelde birim ya da komisyon diyoruz. Bu komisyonların belli bir disiplin ve ahenk içinde çalışması, bir süre sonra buralarda görev alan bireylerin bir takım birikim ve tecrübe kazanmalarına vesile olur. Bu bireylerden bazıları da yaptıkları çalışmalar ve etrafa verdikleri pozitif enerji nedeniyle öne çıkıyor ve dikkat çekiyorlar. Yani kısaca STK’lar toplum içindeki kalifiye bireylerin keşfedilmesi açısından önemsenecek kuruluşlardır.

İşte ne oluyorsa bundan sonra oluyor, öne çıkan bu arkadaşlar bencillik yapıp beraber yürüdüğü arkadaşlarından gizli-kapaklı bir siyasi flörte girerse, içinde bulunduğu STK’yı gizli emeli için kullanmış olur. –ki bu kötü örnektir.

Yaptığı çalışmalarla kendi ekip arkadaşlarının ve toplumun taktirini kazanmış kişi ya da kişiler, bulundukları STK veya toplum tarafından oluşturulan istişareler sonucu, daha iyi bir hizmet için bir siyasi partiye öneriliyorsa bu da doğru ve iyi bir örnektir. Bana göre olması gereken de budur.

Şöyle toparlayacak olursak; hiçbir STK herhangi bir siyasi partiye angaje edilecek kadar değersiz değildir. Bu konuda STK’lar tüm siyasi partilere eşit mesafede olmalıdır ve ister iktidar partisi olsun ister muhalefet partileri olsun toplum yararına olan her konuda tüm partileri sıkıştırma ve zorlama mekanizması olarak görev yapmalıdır. Aynı şekilde, STK’lar ülke ve toplum menfaatleri söz konusu olduğunda hangi partinin iktidarda olduğuna bakılmaksızın hükümetin yanında dimdik durmasını da bilmelidir. Yani STK’lar da insan gibidir, sağlam bir omurgaya sahip olamayan STK’lar en iyi tabirle tabela derneği olmaya mahkumdur.

 2019’un Mart ayında yerel seçimler olacak, bu konuda Sultangazi ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

 Şimdi Sultangazi deyip geçmemek lazım, biraz geniş çerçeveden bakarsak; İstanbul mimari, dini, kültür, nüfus, ekonomi, tarih ve medeniyetler açısından bir dünya metropol şehridir. Sultangazi ise bu metropol şehrin en kozmopolit ilçesidir. Türkiye’nin 81 ilinden de az veya çok insan burada yaşıyor. Buna başta Suriyeli olmak üzere birçok başka ülkeden gelen misafirlerimizi de katarsak bu kozmopolit olma özelliği daha da önem kazanıyor. Çok fazla detaya girmeden şunu belirtmek istiyorum; Sultangazi’nin kendi öz enerjisini kullanması gerekiyor ve buna fırsat verilmelidir. Bakınız emin Bey, Sultangazi şehir içi otobüslerinde bile ismi geçmeyecek kadar garip ve mahzun bırakılmıştır. Taşıma su ile değirmen dönmeyeceği gibi ithal yöneticilerle de artık kentler ve şehirler yönetilmemelidir diye düşünüyorum.

2019 yerel seçimlerinde Sultangazili hemşerilerimin kendi kentlerini kendilerinin yönetebileceklerine inandıklarını görüyorum ve bu değişimin en azından Sultangazi için olacağına inanıyorum.

Sayın Süt Siz yaklaşık 1-1,5 senedir dur durak bilmeden Sultangazi’de neredeyse girmedik yer, görüşmedik insan, ziyaret etmedik STK bırakmadınız. Nedir efendim sizin derdiniz?

Evet, sevgili Emin bence çok güzel ve damardan bir soru sordunuz. Efendim biz AKYAD olarak imkanlar dahilinde sadece Adıyamanlılara değil Sultangazililere faydalı olmanın derdindeyiz. Bakınız biz belli bir yaşın üzerindeki insanlar gerekli durumda memleketlerimize dönebiliriz, peki yeni nesil çocuklarımız ve gençlerimiz için de aynı şeyi düşünebilir miyiz? Cevap veriyorum; hayır düşünemeyiz. Çünkü onlar burada doğdular ve burada büyüdüler. Madem gerçeğimiz böyle, o zaman sadece AKYAD ya da Adıyamanlılar olarak değil Sultangazililer olarak çocuklarımıza daha iyi yaşanılabilir bir Sultangazi nasıl bırakabiliriz diye oturduk düşündük, kafa yorduk. Sonuç olarak Sultangazi’nin kendi iç dinamiklerinden düşünen ve düşündüklerini icraata dönüştürebilen sağlam bir istişare heyeti oluşturduk. Ben Ahmet Süt olarak bu istişare heyetinin vitrindeki yüzüyüm, yani ben Sultangazililer ile bu istişare heyeti arasında bir köprü veya bir elçi durumundayım. Benim görevim yanımdaki arkadaşlarımla beraber hiçbir siyasi düşünce, parti, din, dil, memleket ve ideoloji ayırmadan Sultangazi’nin menfaatine olabilecek her kesi ziyaret etmek, onları dinlemek, Sultangazililerin bundan sonraki özellikle de 2019 yerel seçimlerindeki beklentilerini, istek, öneri ve teveccühlerini tarafsız bir şekilde raporlayıp istişare heyetine sunmaktır.

Yani ne demişler; “elçiye zeval olmaz”, ben masumum efendim (gülüyor)

Elçiyim diyorsunuz ama Sultangazililer sizi seviyor, buna ne diyorsunuz?

Bu Sultangazili hemşerilerimin teveccühüdür “kalp kalbe karşıdır”, ben de Sultangazi’yi ve Sultangazilileri seviyorum, bari buna engel olmayın efendim.

Peki, Sultangazilileri ziyaret ediyor ve onları dinliyorsunuz, Sultangazililer ne istiyor?

 Tabi Sultangazililerin ne istediği konusu istişare heyeti tarafından daha sonra belki açıklanır, ama ben şunu söyleyebilirim; Sultangazililerin büyük çoğunluğu liderlerine olan bağlılıklarının suiistimal edilmesinden son derece rahatsızlar, bu durumu en net şekilde hissettireceklerini söyleyebilirim.

2019 yerel seçimleri için Sultangazi belediye başkanlığı aday adayları arasında Sultangazi ve Ankara kulislerinde Ahmet Süt ismi konuşuluyor. Ne diyorsunuz bu konuda, belediye başkanı aday adayı olma konusunda bir düşünceniz var mı, varsa hangi partiden aday adayı olacaksınız?

 Sevgili Emin bu soruyu sona bırakmakla siz tahminimden de çok sabırlıymışsınız. (gülüyor)

Ahmet Süt bir ekibin ya da heyetin küçük bir parçasıdır. Bu ekip, ortaya çıkacak ortak akıl sonucu Ahmet Süt veya bir başka arkadaşımız hakkında ne karar verirse o olur. Aday adayı olunacak partiye gelince tabi ki tahmin edeceğiniz gibi, takdir yine ekipten çıkacak olan ortak akılla belli olur.

Peki, ekibiniz bu görevi Ahmet Süt’e verirse kabul eder misiniz? diyelim kabul ettiniz ve ilgili parti de size adaylık verdi ve kazandınız peki bu ağır sorumluluğun altından çıkabileceğinize inanıyor musunuz?

 Bu görev Ahmet Süt’e verildiği zaman Ahmet Süt’ün ret etmek gibi bir lüksü olamaz. Altından kalkabilme meselesine gelince, kolayı herkes yapar, önemli olan zora talip olmak ve zoru başarmaktır. Şunu söyleyip bitirelim bence bu sohbeti; toplum adına yapılan her şeyde ortak akla önem vermek gerektiğini de unutmamak lazım. Teşekkür ederim.