a

Seçmen Değil, Seçilende Olabiliriz

18 YAŞ -Basın bildirgesi:

Gençler, 18 yaşında milletvekili olabilir mi, olamaz mı?

Bizler gençler dışlanarak yapılan bu tartışmalardan rahatsızlık
duyuyoruz. Öyle ki yapılan tartışmalar gençlerin “beceriksiz, cahil, işe
yaramaz…” insanlar olarak sunulması noktasına kadar geldi. Gençler, siyasi
partilerin “ateşli” çekişmeleri içerisinde bir kez daha
itibarsızlaştırılıyor!Askeri idare, 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren toplumu
büyük bir baskı altına aldı.

Siyasi partileri, kitle örgütlerini, dernekleri, vakıfları, gazeteleri,
dergileri kapattı, yöneticilerini ve gençleri hapishanelere attı. Binlerce genç
işkencelerden geçti, hatta yaşları büyütülerek idam edildi… Süreç içerisinde
siyasi partiler, sendikalar ve siyasetçiler haklarını ve itibarlarını geri
alabildiler. Askeri darbeye kadar giden sürecin tek suçlusu “gençler” olarak
kaldı ve gençler kendilerini savunamadı bile!

Askeri idare toplumsal kurguyu ve eğitim sistemini kökünden değiştirdi,
“korku toplumu” yaratıldı, eğitim ve sınav sistemi gençleri ezberciliğe
sürükledi. Eğitim sistemi ilkokuldan itibaren “test eğitimine” dönüştü. Bu sistem
gençleri araştırmacılıktan uzaklaştırdı, sadece ev ve okul arasında yaşayan
sınavlara girip çıkan robotlar haline getirdi! Gençler, 1990’lı yıllara
geldiğinde kendi sorunlarını ve beklentilerini dahi dile getiremeyen, ülke
sorunlarına ve dünya sorunlarına yabancılaşan bireyler haline dönüştü.

Askeri idare yapmak istediğini başardı… 1950’li 1960’lı ve 1970’li
yıllarda umutları yükselten ve toplumun en güvenilen kesimi olan gençlere, 2012
yılında “işe yaramaz” damgası vurulmaya çalışılıyor. Bu kabul edilemez bir
durumdur.

Sadece siyasi yaşama değil, yaşamın her alanında gençlerin katılım
sorunu var, gençlerin yaşamındaki en büyük engel genç olmaları! Gençlerin
toplumsal yaşam içerisinde daha aktif bir şekilde var olabilmesi için “genç”
kavramını aşması gerekiyor. Düşüncelerine tecrübesiz ve birikimsiz oldukları ya
da “olgunlaşmadıkları” için değer verilmiyor, karar alma mekanizmalarına dâhil
edilmiyorlar, ya da çok zorlanıyorlar. Gençlerin toplumsal, ekonomik ve siyasal
yaşama aktif katılım konusunda çok ciddi sorunları var.

Türkiye’nin yaş ortalaması 25 civarında. Nüfusun yüzde 30’a yakını 15–29
yaş grubunda… Bugünden bakıldığında bugünün gençleri gelecekte daha fazla
sorunla yüzleşmek zorunda kalacak gibi görünüyor. Yetişkinler ise gençlerden
“çok umutlu” onlara “miras” olarak bırakacakları sorunları büyük bir kararlılık
içinde çözmelerini ve daha güçlü bir Türkiye oluşturmalarını bekliyorlar… Oysa
Türkiye’de gençliğin adı dahi yok! 18 yaşın altındakiler çocuk, üstündekiler
yetişkin…

Milletvekili seçilme yaşının 18 olması bir başlangıç olması açısından
olumlu fakat tek başına yeterli değil. Seçilme yaşının 18 olması gençlerin
askeri darbe sürecinde kaybettikleri itibarlarının onlara iade edilmesi
sürecine dönüşebilmeli…

Öncelikle askeri idarenin bakış açısını tam manasıyla yansıtan,
gençlikle ilgili anayasanın 58. maddesinin değiştirilmesi gerekmektedir.
Anayasanın bu maddesi gençlerin kendisini potansiyel bir tehdit ve sorun olarak
görmekte ve sözde gençleri koruma anlayışı taşımaktadır.

Gençlerin; değişen dünya ve yaşam koşullarına ayak uydurabilmesi, aktif
vatandaşlar olarak toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşama katılabilmeleri için
bilgi ve becerilerinin gelişimine yönelik eğitim imkânlarının artması ve
çeşitlenmesi gerekmektedir. Diğer taraftan da gençlikle ilgili konuların ele
alınış biçiminde büyük bir anlayış değişimine ihtiyaç bulunmaktadır. Bu anlayış
değişimi için de seçilme yaşının 18 düşürülmesiyle birlikte, Anayasa’nın 58.
Maddesinin devletin “gençlerin gelişimini, ekonomik, siyasal ve toplumsal yaşama
aktif olarak katılımını” güvence altına alacak bir biçimde yeniden düzenlenmesi
gerekmektedir.

Siyaset herkes için bir eğitim alanıdır. Siyaseti gündelik görmemek
gerekir. Erken yaşlarda siyasete katılım gençlerin gelişimine çok büyük
katkılar sağlayacaktır. Siyasetin içerisinde aktif olarak yer alan gençlerin
beşeri ilişikleri, sorun çözme ve iletişim becerileri gelişir, takım
çalışmasını ve yardımlaşmayı ve işbirliğini öğrenir, yeni yaşam deneyimleri
kazanır, farklı tecrübelere sahip insanlarla tanışma imkânı bulur, değişik
kurumları tanır, toplumu ve dünyayı daha iyi kavrar, değer yargıları gelişir ve
özgüveni artar. Gençlerin siyasal yaşama erken yaşlarda katılmaları teşvik
edilmeli ve partilere üye olma yaşı derneklerde olduğu gibi 16’ya indirilmelidir.

Seçilme yaşıyla ilgili tartışmalar çok yanlış bir noktadan başlamış ve
konu sadece milletvekili seçimine endekslenmiştir. Bizler bu tartışmaları
gençlerin tanınmamasına ve Türkiye’nin insan kaynağı zenginliğinin yeterince
farkında olunmamasına bağlıyoruz. Bugün Türkiye’de milletvekili olabilecek,
yüksek niteliklere sahip 18 yaşında birçok genç vardır ve 18 yaşında
milletvekili olunabilen ülkelerdeki çağdaşlarından hiçbir eksiklikleri
bulunmamaktadır!

Bu duygu ve düşüncelerle tüm siyasi partileri gençlik üzerine tekrar
düşünmeye, kararlarını gözden geçirmeye ve gençlerin itibarı için büyük bir
uzlaşma oluşturmaya davet ediyoruz.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Seçmen Değil, Seçilende Olabiliriz

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.