MHP Milletvekili Arzu Erdem, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan katliamın 23. yıl dönümünü unutmadı. Genel Kurulda konuşan Erdem, “Hocalı katliamını unutmayacağız, unutturmayacağız” dedi.
Uluslararası Anlaşmalara İlişkin Kanun Tasarıları’nın görüşüldüğü genel kurulda MHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, yine milyonların sesi oldu.
“HOCALI KATLİAMINI UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”
26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında gerçekleşen katliamda hayatını kaybedenleri anan MHP Milletvekili Arzu Erdem, “Bundan tam yirmi beş yıl önce Ruslar tarafından kışkırtılan Ermeniler, stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmek istemişlerdir. Ancak, kasabayı sadece işgal etmekle yetinmeyen Ermeniler, hafızalardan silinmeyecek bir katliama imza atmışlardır. Hocalı katliamında 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olmak üzere toplam 613 soydaşımız acımasızca katledilmiş, 1 milyondan fazla soydaşımız ise yerinden yurdundan edilmiştir. İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu olayın hiçbir zaman unutulmayacağını bir kez daha huzurunuzda dile getirmek istiyorum. Bugün kardeş Azerbaycan’ın topraklarının yüzde 20’si hâlen Ermenilerin işgali altındadır. Bu işgalin bitmesi ve işgal altındaki topraklarına Azerbaycan’ın kavuşmasını buradan istiyoruz, temenni ediyoruz; unutmayacağız, unutturmayacağız. Ermeni saldırılarında hayatını kaybetmiş bütün soydaşlarımızı ve ecdadımızı hürmetle yâd ediyorum. Hepsine Cenab-ı Hakk’tan rahmet diliyorum, ruhları şad, mekânları cennet olsun.”diye konuştu.
“15 TEMMUZ AKŞAMININ SANCILARI MİLLETMİZDE DEVAM ETMEKTEDİR”
MHP Milletvekili Arzu Erdem 15 Temmuz sonrası tutuklanan ve ihraç edilen er ve erbaşlara da değindi. Er ve erbaş ailelerinin kendisini ziyaret ettiğini söyleyen Erdem şunları söyledi;
“Hepimizin de şahit olduğu gibi, her zaman söylediğimiz gibi var oluş ile yok oluş arasındaki ince çizgiyi yaşadığımız 15 Temmuz akşamının sancıları hâlâ bugün milletimizde devam etmektedir. Hepimizin huzursuzluğu ziyadesiyle sürmektedir. Her gün kapımıza, sizlerin de kapısına haksız yere mağdur edildiğini söyleyen insanlar gelmektedir. Bu insanları dinlediğimizde bizim için yani gerçekten itikat sahibi insanlar için beyan esastır. Onlar çocuklarının, örneğin erlerin, örneğin eşleri olan erbaşların, örneğin askerî okuldan hâlâ tutuklu bulunan öğrencilerin suçsuz olduğun söylüyorlar, emir komutayla hareket ettiklerini söylüyorlar. Çocukların uyandırılış şeklini anlatıyor anne, diyor ki: “Çocuğumu dinledim, bana dedi ki: “Anne, bize dediler ki ‘Ülke işgal ediliyor. Ülkede darbe olacak. Haydi gideceğiz, mücadele edeceğiz.’ Gittik gördük ki bizi işgalci olarak götürmüşler ve birçoğu geri gitti.
Şimdi, bu konuda özellikle benim sizlerden ricam şudur: Sizler belki bunlarla birebir görüşmüyorsunuz, özellikle iktidar milletvekillerimizin bu konuya hassasiyetle eğilmesini gerçekten buradan belirtmek istiyorum. Bu er, erbaşlar ve gerçekten emirle hareket eden çocuklarla alakalı atılması gereken adımların aciliyetle atılması için, hukukun ve adaletin üstünlüğünün hızlı bir şekilde çalıştırılması için, ne olur gelin bizler de bunu dile getirelim. Buradaki mesele şu: Darbeye adı geçmiş, karışmış olan, byLock kullanan, gerçekten ülkenin yok oluşu için mücadele etmiş olan herkesle Milliyetçi Hareket Partisi herkesten önce mücadele etmekte ve edecektir. Hepimiz özellikle bu konuda gövdemizi siper ederiz vatanımızın, milletimizin önüne. Lakin, eğer adalet mekanizması yavaş işliyorsa, ben buna da inanıyorum, tabii ki deliller toplanacak, dosyalar hazırlanacak ama orada her geçen gün o küçücük çocuklar için; 18 yaşında, 19 yaşında, 20 yaşındaki çocuklar için yarın öbür gün travması atlatılmayacak birer süreç hâline gelecek. Her biri hastalığa kapılmış çocuklar olarak çıkacak, her birinin belki psikolojik desteğe ihtiyacı olacak. Ne olur adalet mekanizmasının işletilmesi için, çalıştırılması için gelin daha hızlı bir gayret sarf edelim. Bizler de bunu buradan dile getirirken, özellikle, dediğim gibi, belirtmek istediğim şudur: Evet, suça bulaşmış olan herkes yaşı ne olursa olsun, durumu konumu ne olursa olsun mutlaka cezasını bulmalı çünkü vatana ihanettir 15 Temmuz darbe girişimine karışmış olmak, desteklemiş olmak ve bundan sonra da o konuyu destekliyor olmak. Ancak, onun dışında, hakikaten haksız yere cezaevinde olanlar, haksız yere ihraç edilmiş olanlar ya da sadece sendika üyeliği ya da banka hesabı olduğu için veya o okula gittiği için bu manada mağduriyet içerisinde olanları dinlediğimde ben şu kanaate varıyorum: Suç kişiye özgü, ihraç edilen bir öğretmenin aynı zamanda eşi öğretmense onun da görevden açığa alındığını biliyoruz. Burada, evet, devlet refleksini biz zaten destekliyoruz, terörle mücadeleyi de destekliyoruz; bunun bir terör girişimi olduğunu, Milliyetçi Hareket Partisi, bu okyanus ötesindeki hain imamın gelip hesap vermesi gerektiğini sayın liderimiz senelerdir dile getirmişken bugün biz zaten bu konuyla ilgili kaygılarımızı ve endişelerimizi, devlet refleksini desteklediğimizi de söylüyoruz, lakin, burada kişinin suça özgü olarak cezalandırılması hususuna da hassasiyet gösterilmesi gerektiğini tekrar vurgulamak istiyorum.
Mağdur ailelerle ilgili annelerin gözleri yaşlı. En azından ben gelenlere şunu da söylüyorum, diyorum ki: “Sizin bilmediğiniz şeyler de olabilir. Bırakın, adaletin üstünlüğü bunun üstesinden gelecektir. Devlet refleksine güvenin.” Diyorlar ki: “Önemli değil. Biz ileride zaten hiçbir şeyde bulunmayacağız, yeter ki adalet, hukuk hızlı işlesin, bütün derdimiz bu.” Bunu dile getirmek istiyorum.”
“POLİS ÖZEL HAREKET ALIMIYLA İLGİLİ MHP’NİN SÖYLEYECEK SÖZLERİ ÇOK”
Polis Özel Hareket alımını bir kez daha TBMM’de gündeme taşıyan MHP Milletvekili Arzu Erdem, “Polis özel harekât alımıyla alakalı Milliyetçi Hareket Partisinin söyleyecek sözleri çok, bugüne kadar da söyledik. Bir kere, polisimiz de askerimiz de bizim başımızın tacı. Asla ve asla, 15 Temmuz darbe girişimi akşamı askeriyenin içine sızmış olan asker kılığındaki insanları biz asker olarak görmüyoruz. Bizim askerimiz, bizim Türk Silahlı Kuvvetler bizim başımızın tacı.
Polis özel harekât alımıyla ilgili yine bir çift sözümüz var. Nedir bu? Genç kızlar geliyor, hakikaten vatan aşkıyla kavruluyor. Bu ülkede kimler var? Kahraman Türk kadınları var. Ve diyorlar ki “Polis özel harekât alımında -10 bin polis özel harekât alımı yaptınız- neden 1 kadın yok, neden 2 kadın yok? Hadi, gelin, bari yüzde 10 olsaydı da bin kadın olmuş olsaydı.” Ve hepsi şununla kavruluyor: “Bir seferberlik ilan edilse önce kadınlar cepheye gidiyoruz. Bizler yeri geldiği zaman sırtımızda taşıdık mühimmatı, bizler tarihte mücadele ettik erkeklerimizle birlikte. Biz vatanı müdafaa söz konusu olduğu zaman yüreğimizi ortaya koyarız, bedenimizi, çınımızı ortaya koyarız.” Bu hatayı gidermenin bir metodu var. Martta tekrar alım yapılacağı söyleniyor, buradan duyurmuş olayım. Polis özel harekât alımında 3 tane konu var: Yaşın esnetilmesi… Burada önemli olan, zaten spor mülakatı yapılıyor, ardından bir mülakat daha yapılıyor; gelin, orada şans tanıyalım, insanlar gelsin, mülakatlara girsin ama kadınlarımız, kızlarımız bu konuda hakikaten “İktidar partisi kadınları sevmiyor mu?” diyor. Size de geliyorlardır. Bu konuyu tekrar buradan dile getirmek suretiyle beklenti içerisinde olduklarını, özellikle polis özel harekât alımında eşitlik ilkesine uygun olarak erkeklere nasıl hak tanınıyorsa kadınlara da hak tanınması gerektiğini buradan tekrar duyurmuş olayım.” Diye konuştu.
Karşılıksız Çekler Üreticilerin Kabusu Oldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.