İsrail’in temeli Çanakkale’de atılmış!

İsrail’in yolu Çanakkale’den de geçmiş. Yahudiler’in kurduğu Siyon Katır Birliği, Çanakkale’de Türkler’e karşı savaşmış.

 

Çanakkale’deki Yahudi emellerini ortaya çıkaran bu bilgi, Çanakkale’nin 99. yıldönümünde yazılan ve 100. yıldönümü nedeniyle bu yıl yeniden basılan  Vatanin Kilidi Çanakkale isimli kitapta yer alıyor.

 

Sara Gürbüz Özeren’in Damla Yayınevi’nden çıkan ve tarihi belgelerle de örtüşen Siyon Katır Birliği’nin hikayesi kitapta şöyle anlatılıyor:

 

“Rusya’da Rus vatandaşı olarak sakin bir hayat süren Vlademir Jabondinsky, Yahudi devleti ve Kudüs’ün hayaliyle yanıp tutuşmaya başladı.

 

Filistin’de bir Yahudi devleti! Bu hayalin gerçekleşmesi için miras sahibinin tarih sahnesinden silinmesi gerekiyordu. Altı yüz yıllık bir imparatorluk olan Osmanlı’yı ortadan kaldırmak kolay değildi. Meğerki İngilizlerin silahlarından ve sarsılmaz gücünden faydalanılmalıydı.

 

Vlademir Jabodinsky, bu hayalini gerçekleştirmek için Filistin Cephesi’nde Osmanlılara karşı savaşmak gerektiğini düşünüyordu. O sırada patlak veren Birinci Dünya Savaşı, bu Yahudi’nin ekmeğine yağ sürdü. Öteden beri Jön Türklerle birlikte çalışmış, bu saf gençlerin aslında kendi memleketlerini tanımadıklarını buna mukabil körü körüne bir Avrupa hayranı olduklarını biliyordu. Jön Türklerin safiyane gayretlerinin aslında imparatorluğun temellerini kökünden sarstığının da farkındaydı. İstanbul’da bir gazete satın alarak fikrini yaymaya başladı.

İngilizler Osmanlı’yı yıkacak her güçten ve her fikirden yararlanmak istiyorlardı. Jabodinsky’in çabaların gözden kaçırmadılar. Jabodinsky ise Filistin’de cephe açmak için yanıp tutuşuyordu. Mısır’da Gabbari Göçmen Kampı’nda tanıştığı Joseph Trumpeldor:

 

– Osmanlı’yı yıkmak için Filistin’de savaşmamıza gerek yok. İngilizler ve Ruslar, aralarında anlaştılar.  Çanakkale Boğazı’ndan geçip Osmanlı’yı tarih sahnesinden silecekler. Filistin’e giden yol, Çanakkale’den geçer. Oraya göndereceğimiz bir birlik, Filistin’in kapılarını Yahudilere ardına kadar açar, dedi.

 

Bunun üzerine Siyon Birliği kuruldu. Bu birliği İngiliz subaylar eğitti. Fakat, İngilizler, şimdilik Filistin’de bir cephe açılmasını uygun bulmadılar. Bu yüzden Siyon Katır Birliği Çanakkale’ye gönderildi. Jabodinsky’ye göre savaşta yük taşımak onur kırıcı olsa da Filistin hayalini gerçekleştirmek için mecburen bunu kabul etti. Sonunda Siyon Katır Birliği 17 Nisan 1915’te Gelibolu’ya hareket etti.

 

Siyon Katır Birliği’nin asıl görevi Müttefiklere yiyecek taşımaktı. Bu alay Seddülbahir’e ayak basar basmaz kendini savaşın içinde buldu. Bu durum Türk askerine kurşun sıkmak için onların reddemeyeceği bir fırsattı. İki ateş arasında kalan katırlar ürktüler ve Türk siperlerine doğru koştular. Türk topçusu, karanlıkta katırları asker sanarak yaylım ateşiyle karşıladı. 8 Yahudi eri ve 47 katırını Seddülbahir’de kaybeden Siyon Katır Birliği, İngilizleri yenilgiden kurtaramadı.

 

Yenilgiye rağmen Jabodinsky mutludur. Filistin’e giden yol açılmıştır. Çünkü Balfour Bildirisi ilanını Çanakkale’ye giden Siyon Katır Birliği’ne borçludur.

 

Unutulmamalıdır ki bugünkü Filistin işgalinin temeli, Çanakkale’de, Çanakkale’ye giden Siyon Katır Birliği tarafından atılmıştır.

 

Mısır’da Siyon Katır Birliği’ni eğiten İngiliz Albay Peterson, Filistin’de kurulan lejyona liderlik etme görevini de üstlenir. Bu lejyonun bireyleri , Çanakkale’de Türklere kurşun sıkan Siyon Katır Birliği’nin muharipleridir.

 

1918 yılında Londra’da bir resmi geçit düzenleyen lejyon, gemilerle İskenderiye’den Filistin’e gönderildi. Yahudi lejyonu, Türk ordusunu doğrudan vuracaktır. Yahudi liderler, bu lejyon için; “Çanakkale’deki Siyon Katır Birliği oğlumuzdu; bu lejyon ise torunumuzdur.” diyeceklerdir.”

 

SARIKAMIŞ’IN AĞLATAN YAZARI

 

Dünya tarihini değiştiren Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümü, yüz saat bile gündemde kalamadan geçip gitti. Ancak duyarlı kurumların, tarihsel farkındalığı geliştirmek amacıyla başlattığı programlar devam ediyor. Medyanın gündemine girmese de çocuklar, gençler akın akın bu etkinliklere katılıyor.

 

İşte bu fotoğraf karelerine sığmayan görüntüler, Damla Yayınevi’nin etkinliğinde çekildi. Yediden yetmişe sıraya giren kitap kurtları, Sarıkamış’ın ağlatan yazarı Sara Gürbüz Özeren’den bir imza alabilmek için bekliyor. Özeren, gençler için yazdığı ‘Vatanin Kilidi Çanakkale’ ve çocuklar için kaleme aldığı 10 kitaplık ‘Vatan Kalbinin Attığı Yer Çanakkale’ kitap setinde Çanakkale’nin bilinmeyenlerini anlatıyor. Anlatmakla kalmıyor, okura adeta o anları yaşatıyor.

 

İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından okullara tavsiye edilen ve İstanbul’daki tüm okullara dağıtılan Vatanin Kilidi Çanakkale isimli kitapta Çanakkale ile ilgili sıradışı pekçok gerçek hikaye yer alıyor.

 

ÇANAKKALE’NİN İLK TÜRK HARİTASI

Vatanin Kilidi Çanakkale kitabının sonunda özel bir harita var. Bildiğimiz gibi Çanakkale’nin ilk panoramik haritasını 1915 yılında Almanlar çizdi. Dünya tarihini değiştiren Çanakkale Savaşı’nı anlatan Türkler tarafından çizilmiş panoramik bir haritamızın olmadığı yeni ortaya çıktı.

 

Yurtiçi ve yurtdışındaki uzun araştırmaların ardından harekete geçen Damla Yayınevi, Çanakkale’nin 95. yıldönümünde; Çanakkale’nin ilk panoramik haritasını çizdirdi. Yıllar sonra da olsa Çanakkale’nin ölçeklendirilmemiş ama savaşın tüm safhalarının kuşbakışı görülmesini sağlayan, eğitici özelliğe sahip ilk panoramik haritası çizilmiş oldu.

 

Harita üzerinde Nusret Mayın Gemisi tarafından Boğaz’a paralel ve dik döşenen mayınlar, Seyit Onbaşı’nın tabyası, kara savaşlarında İngilizler ve Fransızlar’ın çıkartma yaptıkları yerler, tarihleri ve düşman birliklerinin ilerleyebildikleri son noktalar işaretlenmiş. 57×82 cm ebadındaki harita, Çanakkale hakkında bildiklerimizi anlamlandıracak materyallerle donatılmış. Bir bakışta, yüzyılın savaşının tüm aşamaları görülebiliyor.