İrfan Özhamaratlı O İddiayı Yalanladı

Hamaratlı Tekstil bünyesinde faaliyet gösteren İkizler Tekstil’de çalışan işçilerin ‘namaz yasaklandı’ iddiasına İrfan Özhamaratlı cevap verdi. Özhamaratlı işçilerin iddiasını yalanlayarak, “Bize karşı yapılan bu iftira beni çok üzdü” dedi.

İkizler Tekstil bünyesinde çalışan işçilerin sendikalaşma süreciyle birlikte gündem gelen Hamaratlı Tekstil’de son olarak ‘namaz yasağı’ iddiası ile gündeme gelmişti. İddiayı gündeme taşıyan bir grup işçi tepki olarak da geçtiğimiz gün öğlen paydosuna denk gelen öğlen namazını Hamaratlı Tekstil’in önünde kılmışlardı.

Sorumlu yayıncılık ilkeleri doğrultusunda Emin Haber olarak, ‘namaz yasağı’ iddiasını Hamaratlı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Özhamaratlı’ya sorduk. Açıklamasında ‘namaz yasağı’ iddiasını kesin bir dille yalanlayan Özhamaratlı, tüm iyi niyetlerine rağmen bir grup çalışanın konuyu farklı yöne çektiklerini söyledi.

Hamaratlı Tekstil’in 25 yıldır Sultangazi’de faaliyet gösterdiğini belirten Özhamaratlı, “İnancın, ibadetin bu gibi şahsi hedefler ve emeller uğruna kullanılmamalıdır. İbadet Allah için yapılır. Tavrımızın, tarzımızın ve duruşumuzun sadece burada çalışan arkadaşlar değil, ilçemizde kime sorsanız bilir. Burada namaz kılınmasının yasaklanması denilmesi çok üzücü benim açımdan. Bu size bu şekilde ulaştı, sizde haberleştirdiniz. Ama böyle bir şey söz konusu değil, olamaz da. Hamaratlı Tekstil’de hiçbir zaman namaz kılınması yasaklanmamıştır.” Dedi.

Hamaratlı Tekstil çalışanlarını namaz vakitlerinde ibadetlerini hiçbir kısıtlama yada baskı olmadan yerine getirdiklerini belirten İrfan Özhamaratlı, bir grup çalışanın işyerini dergaha dönüştürmeye çalıştıklarını dile getirdi.

“İŞYERİNİN DERGAH OLARAK KULLANILMASI DOĞRU DEĞİL”

Kendisine ve Hamaratlı Tekstil’e yönelik yapılan iftirayı Allah’a havale ettiğini ifade eden İrfan Özhamaratlı, “Son 4 ay içerisinde şirketimizde bulunan ‘şikayet Kutusu’na ‘Biz yemekhane ve mescitte sohbet yapılmasını istemiyoruz’ ifadelerini içeren mektuplar bırakıldı. Bende yönetici arkadaşlarımla yaptığım istişare toplantısında söz konusu sohbetin ne olduğunu sordum. Yönetici arkadaşlar mesai başlamadan önce bir grup çalışanın mescitte toplanıp, kapıları kapatarak sohbet ettiklerini bana söylediler.  Daha sonra bahsi geçen arkadaşları çağırarak böyle bir şeye izin veremeyeceğimi, böyle bir şeye izin verme hakkımın da olmadığını kendilerine söyledim. Burası bir işyeri, bizim böyle bir şey yapma sorumluluğumuzda, yetkimizde yok. Kanunen de böyle bir şey söz konusu olamaz.

Kaldı ki, kimdir, necidir, ne konuşuluyor, ne öğretiliyor? Bilmiyoruz. İsmailağa Cemaati mensubu olduğu söylenen bu arkadaşların bir işyerini dergah olarak kullanması doğru değil. Kişisel olarak mesai başlamadan namazını kıl, kuranını oku. Ama grup oluşturup, kapalırı da kapatıp böyle bir şey yapamazsın. İşyeri ortamında her zihniyette insan var. O şöyle, bu böyle diye bir ayrım yapmıyoruz. Bizim sorumluluğumuz herkesin görüşüne hassasiyet göstermektir.

Örneğin falanca bir caminin imamına gidip, ‘biz her sabah burada bir sohbet vermek istiyoruz’ teklifinde bulunsanız, o cami imamı buna izin vermez.

Bunu bahsi geçen arkadaşlara ilettikten sonra şikayet kutularına şahsıma yönelik sayısız hakaret dolu mektuplar bırakıldı. Toprak altında yatan babama bile hakaret içeren sözlerin sarf edildiği mektuplar beni son derece üzdü. Kim olursa olsun, ölmüş bir insana ‘lanet’ okuyamaz. İkizler Tekstili kapatma kararı kılan en büyük etkenlerden biride budur. Bundan dolayı da İkizler Tekstili kapatma kararı aldım. Ben her şeyi Allah’a havale ediyorum. 25 yıldır yanımızda çalışan arkadaşlarımız var. Bizi bilen biliyor.” Şeklinde konuştu.

Hamaratlı Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Özhamaratlı, konuşmasının devamında şunları kaydetti;

“İkizler Tekstil’de benim ortağımın başında olduğu Hamaratlı Tekstil bünyesinde faaliyet gösteren bir firmadır. İkizler tekstil fason olarak bünyemizde faaliyet göstermesine rağmen, hiçbir zaman orayı ‘fasoncu’ olarak görmedik. Her zaman İkizler Tekstilde çalışan arkadaşlarımızı, diğer firmamızda çalışan arkadaşlarımızla bir gördük. Hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık, eşit davrandık. Eğer dışarıda olan bir firma olmuş olsaydı, belki bugün çalışanların maaşını ödeyemez duruma da gelirdi. Bugüne kadar İkizler Tekstil’de çalışan arkadaşlarımız günü gününe maaşını ve hakkını aldı.

İşteki daralma nedeniyle firmalar normalde küçültme politikası izleyip, işçi çıkarırlar. Onlarca insan işsiz kalır. Hazır giyimdeki sıkıntılara rağmen biz İkizler Tekstili kapatmadık. Dedik ki, çıkanın yerine yenisi almamalıyız. Çünkü o zaman başkalarını da riske atmış oluruz. Dolayısıyla tek kişi çıkartmadan, kendimizden fedakârlık ederek yola devam ettik. Dolayısıyla İkizler Tekstil’de biz sabredip o bölümde çalışan arkadaşlarımızın zor durumda kalmamaları için düzeni bozmama kararı aldık.

Bünyemizde çalışan arkadaşlarımız bugüne kadar kapımı çalıp, bana şikâyetlerini aktarmışlardır. Hiçbir zaman çalışan arkadaşlarıma kapımı kapatmadım. İmkanlar dahilinde özel dahi olsa, bize sorunlarını aktaran bütün çalışan arkadaşlarıma yardımcı oldum.

Biz insanlar mağdur olmasın diye İkizler Tekstili kapatmadık. Biz kul hakkı konusunda hassas insanlarız. Bizim çalışanlara karşı sorumluluğumuz var. Ne kadar zorlansak da, sıkıntı çeksek de biz burada olmak zorundayız. Ancak, bu hiçbir personelin bize hakaret etme yetkisini vermiyor. Diğer çalışma arkadaşlarımı tenzih ederek, hiçbir personelimiz vefat etmiş aileme hakaret edemez. Bana hakaret edildi. Bende bunun karşılığında ‘Ben kimse mağdur olmasın diye bugüne kadar zoraki o firmayı ayakta tuttum.  Madem siz mutlu değilsiniz o zaman kapatayım’ kararı aldım.