Susturun Silahları !
Demek için geç kalmadınız mı ?
Çözüm süreci başladığından bu yana bölgedeki Kürtler çoğunlukta olmak suretiyle bir çok vatandaşımız, PKK tarafından öldürüldü. Kimse, susturun silahları, demedi. İstanbul barış anneleri meclisi, bu zamana kadar Pkk’nın öldürdüğü insanlar karşısında sessiziliğini korumuşken, Pkk’lı leşler çoğalmaya başlayınca sınıra canlı kalkan olmaya gitme kararı aldılar.
Bunu da asker/polis/gerilla anneleri ağlamasın diye yapıyorlarmış, aman ne samimiyet. Pkk tarafından çocukları kaçırıldığı için günlerce eylem yapan anneleri görmeyenler, Pkk leşleri çoğalınca mı ANNE olduklarını hissettiler ? Son zamanlarda Polis/Asker/Korucu şehit edilirken ‘Susturun Silahları’ demeyenler, halkının huzurunu ve güvenliğini tesis ve muhafaza etmekle sorumlu olan Türkiye Cumhuriyeti’nin şefkatli modundan kudretli moduna geçmesinden rahatsız olmamalılar ! Eğer, rahatsız oluyorsanız demek ki; hümanist, demokratik ve barışcıl söylemlerinizin kavramsal içeriği, özünden uzak, menfaat odaklı ve konjonktürel. İnsanı merkeze alıyorsanız, bu bütün insanlar için geçerli olmalıdır. Pkk öldürüyorsa üç maymunları oynamak, asker öldürüyorsa ‘susturun silahları’ diyerek, barışcıl bir tavır görüntüsü vermek, kavramların sadece belli bir kesimi ikna etmek (kandırmak) için kullanıldığını göstermektedir.
HDP Hep Aynıydı
Sözde barışcıl, demokratik ve hümanist bir anlayışla başlayan çözüm süreci, samimiyetsizliğin ve ideolojik menfaatlerin zirve yaptığı bir mekanizme haline geldi. Bir yanda silahları bırakacağız, kongreyi toplayacağız deyip diğer yanda Kürt halkını, Türk halkını öldürmekten imtina etmeyeceksin. Halkların hakkını savunduğunu iddia ederek yola çıkacaksın ama aynı zamanda emekçilerin ekmek teknelerini yakacaksın. Dün, “PKK’ya silahı ancak biz bıraktırırız.” diyenlerin bugün ki söylemleri “silah bırakın demekle PKK silah bırakmaz.” noktasına gelmişse; samimiyet sizlere ömür.
Seçimlere girerken Türkiye partisi olacağını iddia edeceksin, seçimlerden sonra Türkiye ahalisini yok etmek üzere kendini modlayacaksın. Seçimlerden önce ‘kim silahtan beslenerek oy topluyorsa, Allah bin belasını versin’ diyenler, şimdilerde yakıp-yıkmayın diyor, ama öldürmeyin demiyor. Seçimden önce sırtını Türkiyelilik ideolojisine yaslayanlar, seçimden sonra sırtını Ypg’ye, Pyd’ye ve Ypj’ye yaslıyorlar. Dün, çözüm diyenler bugün düğüm de düğüm diyorlar. Seçimden önce ‘Pkk, askere-polise silah sıkarsa istifa ederim’ diyenler, bugün hala varolmaya devam ediyorlar. Siz ancak kripto Marksistleri ve Irkçı zihniyetlerin ilgi alanısınız ve genelde onları kandırabilirsiniz.
Çözüm bitmedi, durdu.
Dış mihrakların maşası olmuş, ülke de kaos çıkarma mantığıyla hareket edenlerle, Türkiye’nin güvenliğini, huzurunu korumakla görevli olanları şehit edenlerle bu süreç yürümemeli.
Çözüm, samimi olan, barışcıl ve milli kardeşlik bilincinde olan Kürt halkıyla yürütülmelidir. Siyasetin ahlaksızlığını kendine kılavuz edinmiş hainlerle, evlerine, köylerine cenaze gelmesinden yorulmuş, evlatları zorla dağa kaçırılmış mazlum Kürtler bir tutulabilir mi ? Samimiyetin zerresini bulamadığınız bu hainlerle, bu kadar insancıl, bu kadar hoşgörüye muhattap düşünceleri birlikte ifa etmemiz mümkün müdür ?
Asla değildir !
Süreç, bölgenin mağdur halkı ile yürütülmelidir. Gözü yaşlı ana-babalarla, yetim-öksüz-dul kalmış insanlarla. Kürtleri temsil ettiğini iddia eden, küresel odakların tesirinde kalan, İngiliz kravatı takan, İtalyan takım elbisesi giyenlerle, meşruiyetini silahlarda görenlerle bu süreç yürütülemez. Milli olan bu süreç, milli olmayan insanlarla asla yürümez.
Bu süreç tabanda ilerlemeli, tavanın menfaatleri doğrultusunda heba edilmemeli. Bir acılı babanın sözü; Selahattin Demirtaş, tarih seni unutsa da, seni Amed’in Müslümanları unutmayacak !
Bu söze muhatap olmuş bir katille süreci yürütmek, ne kadar doğrudur Milletin takdirinde.
Bizler Unuttuk Ama Arşiv Unutmaz
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
bu yazının temel öznesi hdp yerine akp olmalıydı.ingilin kravatı takan,italyan takım elbisesi giyip yoksul halkımıza saraydan bakanlar akp de fazlasıyla mevcuttur.dış mihraklar olayına gelince muhafazakar-milliyetçi geçinen akp sadece seçim sürecinde millet demektedir.nato üsleriyle,küresel sermayeye hizmetiyle,özelleştirmelerle o senin tabir ettiğin dış mihrakları fazlasıyla memnun etmiştir.vatan millet sakarya edebiyatıyla bu ülkenin bütün limanları,topraklarını yabancılara satmıştır.hdp’ye silah bırakma çagrısı yapacaksın ama el altından ışıde silah gönderip bölgede ki kürtlere karşı operasyon yaptıracaksın işte tam burada samimiyetsizlik ortaya çıkıyor.sırf saray saltanatı sürsün iktidarı bölüşmemek üzerine bir siyaset gütmek akp nin meşrebine uygundur.Yani bu yazıya ironi yapıp akp üzerinden yazsak şu günlerde yaşadıklarımızı özetlemiş olurduk.