a

Canım Babam

Babasını kaybedenler çok iyi bilir bu acıyı.  Öyle bir acıdır ki bitmez tükenmez. Unutuldu dersin,  nasıl olsa Allah insana unutma yetisi vermiştir. Lakin bu acı unutulmaz. Babacığın öldükten sonra mezarına gidersin, babacığının mezarını kaplayan otlara kızarsın o otlarla yüreğinden sessiz sakin kavga ederek babanın mezarının üzerinden yolmaya başlarsın.  Mezarın üzerinde ki güllerin dikeni yolduğun otlarla eline batar kanatır da elinin acısını duymazsın, yüreğine batan acıdan, ellerine diken batmasına rağmen mezarın üzerindeki otları yolmaya devam edersin. Yolduğun otları yolar atarsın mezarın üzerinden, içinden de şu duayı edersin; Allah’ım ben babamın üzerinde ki otları kaldırıyorum sende orada onun üzerindeki azapları kaldır diye dua edersin. Çeşmeden ağzına kadar doldurduğun suyla babacığının mezarını baştan ayağa iyice sularsın sulamaya da mezar hala kuru kalır. Mezarın başucunda Yasin,Tebareke, Amme surelerini okursun. Artık baban senin asla ulaşamayacağın yerdedir ve tek tesellin baban için edeceğin hayır dualarındır.

Üstü çizilmemiş, kimsenin dokunmadığı boş temiz bir sayfa iken nasıl olmuştu da herkesin kullanıp  kullanıp  bitirdiği şimdilerde ise kimsenin kullanmak istemediği bir gün kalmıştı bana, neden aydınlık yüzünün arkasına çirkefliğini sergiliyordu hayat bana !..  Hayat sana çok güzel ve kolayken ve senin risk edeceğin değerlerin yokken benim için hayat zor ve tehlikeye atlayamayacak kadar neden riskli idi.

Nasıl unutulurdu babanın elleri, merhameti, sıcaklığı…

Baban işte orada yatan bir zamanlar yerlere göklere sığmayan kocaman adam nasıl olmuştu da kara toprağın altına yatıvermişti.

Baban yoksa kimsen yok, koca şehir dar gelir sana, yollarından giderken boğazın boğum boğum boğulur.

Baban bile seni bırakıp gidiyor bu hayatta neden bu kin öfke, açık arama, laf sokmak neden. Değer mi bu hayat huzursuz olmaya ölüm var ne kadar çabalasan nafile…

Babanızı kaybetmek demek tüm benliğinizin silinmesi ve kendinizin sıfırlanmasıdır.

Babanızı kaybettiğiniz için yerleri tekmeleyerek, duvarlara yumruk mu atacaksınız? Yoksa avazınız çıktığı kadar bağıracak mısınız?

Allah’a tevekkül edecek sabırla acını içine sindirecek gözyaşlarını içine içine akıtacaksın. Ruhun dinginlenmiş, dillerinde kelimeler eksik bir o kadar da yorgun olacaksın ama olsun sonuçta tevekkülünün huzuruyla başbaşasın. Şu üç günlük dünyada adın tekrar tekrar dillerde tekrarlansa da boş.

Toprak kokusu yağmurdan sonra çok güzel kokardı. Sen toprağa girdikten sonra toprak daha da güzel kokuyor.

Ne çok acılar çekmiş, hamur gibi dertlerle yoğrulmuştun babacığım…

Hani derdin ya bize ‘’ Siz ananızın  yuduğu  ile duruyorsunuz’’ Diye sen öldükten sonra ben anamın yuduğu ile duramadım çok acı çektim hem de çok ölüm bir kurtuluş, bir temizlenme yeniden dirilişti sen öldün kurtuldun. Ölürken çektiğin acılar bile günahlarından kurtulman için kefaret oldu.

Gönlün de o kadar güzeldi ki hakkını kuşlara, kurtlara dahi helal ettin. En büyük kurtuluşun ahiret hayatın olsun. Tüm babaların babalar günü kutlu olsun. Bir gün değil her gün babaların gün olsun…

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

Mobil Park Polisi göz açtırmıyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.