Boyu kadar kanunu çalarken herkesi şaşırtıyor

Öğretmen anne ve babanın ilk çocuğu olan 9 yaşındaki Eren Tekin, Türkiye’deki en küçük kanunilerden. Yaşıtlarının çoğunlukla tercih ettiği gitar, keman, piyano ya da sazın aksine o daha karmaşık bir enstrüman olan ‘kanun’ çalmayı tercih etti. İstanbul Sultangazi 75. Yıl İlkokulu 3’üncü sınıf öğrencisi Tekin, geleneksel müzik aleti olan kanunu çalarken yaşadığı mutluluğu “Zor bir şey çalmak istedim. Sesini seviyorum” diyerek anlatıyor. “Geleneksel müzikleri seviyorum. Halk oyunlarında da oynuyorum” diyen Eren’in bir sonraki hedefi ise kemençe çalmak. Anne Zehra Atalay Tekin, küçük müzisyenin 6 yaşında kanunla tanıştığını söylüyor. Yaşı küçük olduğu için kurs bulmakta zorlandıklarını belirten anne Tekin, kanunla tanışma hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Ben de hobi olarak müzikle ilgileniyordum. Eren’e birkaç nota gösteriyordum. Piyanodan hoşlanmadı. Biz eşimle kanun sesini çok seviyorduk. Nota dizilişi aynı olduğu için kanun çalabilir belki diye düşündük. Kanun kursu araştırdık. Ancak yaşı küçük olduğu için kimse kabul etmedi. 11 yaşından sonra kanun eğitimi veriliyor dediler. Daha birinci sınıfa yeni başlamıştı. Önce okuma-yazma öğrensin, sonra getirin diyenler oldu. Daha sonra Eyüp Musiki Vakfı’na gittik. Orada kanun dersi alan üniversite öğrencileri ve emekliler vardı. ‘Çok küçük yapamaz’ dediler. Hocamız yapabilir, diyerek destek oldu. Kanun da pahalı bir müzik aleti. 80 TL’ye gitar alabiliyor aileler ama 5-6 bin TL kanun alıp ‘Alayım da çocuğum çalmazsa çalmaz’ diyemiyor. Birkaç hafta bekledik. Hoca teste tabi tuttu. ‘Her gösterdiğini anında yapıyor, kulağı var’ deyince, kanun aldık. Böylece başladı.”

İLK SAHNE ANKARA’DA

Sadece yetişkinlere göre olan kanun yüzüklerini, hocası ve babası birlikte Eren’in parmaklarına uygun hale getiriyor. 6 yaşındayken Ankara’da düzenlenen Uluslararası Kanun Sempozyumu’na davet edilen Eren, kalabalık önündeki ilk performansını orada sergiliyor. Baba Hasan Tekin o günü gururla şöyle anlatıyor:

“En küçük katılımcıydı. Sahneye çıkınca çok şaşırdılar. Birçok kanun virtüözüyle tanıştı. O güzel bir tecrübe oldu ve heveslendi. Birinci sınıfın sonunda okuma bayramında çaldı, diğer velilerin de ilgisini çekti. Nereden kurs aldığını sordular. Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği, öğretmenlerin katıldığı etkinlikte sahne aldı. Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin hayranlıkla dinlediğini söyledi.”

BİLSEM’İN KÜÇÜK ÖĞRENCİSİ

Eren’in enstrümanını ona ağır geldiği için kursa ve okula giderken babası taşıyor. Haftada bir gün kanun kursuna, bir gün de MEB tarafından yetenekli öğrencilerin sınavla alındığı ve eğitim verilen Bilim ve Sanat Merkezi’ne (BİLSEM) gidiyor. “Kanunu hiç duymamıştım. Görünce merak ettim. Tellerine dokundum, nasıl çalındığını izledim” diyen Eren, onu giderek sevdiğini anlatıyor. Eren, geleneksel müzikten hoşlandığını söyleyerek ileride kemençe çalmak istediğini de belirtiyor:

“Kanuni Halil Karaduman’ı çok dinliyorum. Bahadır Şener’i seviyorum. Hocamı dinliyorum. Ders çalışma sürelerim değişiyor. Bazen bir saat çalışıyorum, bazen daha fazla. Bazen derslerle idare etmek zor olabiliyor. Çalamadığım zaman da oluyor bu yüzden. Çoğu arkadaşım beni kıskanıyor. Bazıları dışlıyor, bazıları tebrik ediyor. Bütün okula yayıldı kanun çalmam. Okulda ünlü oldum. Şu an arada org da çalıyorum. Öğrenmeyi istediğim kemençe var. Onun sesi de hoşuma gidiyor. Geleneksel müzikleri seviyorum. Halk oyunlarında da oynuyorum.”