Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, Lozan Barış Antlaşması kapsamındaki Ermeni, Rum ve Yahudi toplulukları tarafından yayınlanan azınlık gazetelerine, OHAL kapsamında Basın İlan Kurumu tarafından getirilen resmi ilan ve resmi reklam yayınlama yasağının hala kaldırılmadığını söyledi.
CHP’nin konuyu Meclis gündemine taşıması üzerine AKP Hükümeti adına açıklama yapan Medyadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un, Basın İlan Kurumu’nun 2016’nın son Genel Kurulu’nda durumun düzeltileceğini söylediğini hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, “Basın İlan Kurumu Genel Kurulu 23-25 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleşti ama resmi ilan ve reklam yasağına ilişkin bir düzenleme yapılmadı. Azınlık gazetelerine resmi ilan ve reklam ambargosuyla ilgili son düzenleme korundu, yasak sürüyor” dedi.
AZINLIK GAZETELERİ YIKICI VE BÖLÜCÜ YAYIN SINIFINDA MI?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cankurtaran, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“Basın İlan Kurumu’nun bir süre önce yaptığı yıkıcı ve bölücü yayınların resmi ilanlarının kesilmesiyle ilgili düzenlemesinin arasına çok manidar bir şekilde azınlık gazeteleriyle ilgili bir madde eklendi. Bundan böyle Türkçe yayımlanmayan gazetelere resmi ilan ve resmi reklam verilmeyecekti. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren bu düzenlemeyle azınlık gazetelerine resmi ilan ve resmi reklam yayınlama yasağı getirildi. 12 Eylül’de olduğu gibi yine Basın İlan Kurumu eliyle getirilen bu yasak azınlık gazetelerine ikinci ağır darbeyi vurdu. Azınlık gazeteleri durduk yere devlet eliyle yıkıcı ve bölücü yayın sınıfına sokulmuş, resmi ilan ve reklam yasağıyla cezalandırılmıştır.
AMBARGO KALKMADI, YÖNETMELİK AYNEN KORUNDU
CHP’nin soru önergesiyle konuyu Meclis gündemine taşıması üzerine AKP Hükümeti adına açıklama yapan Medyadan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Basın İlan Kurumu’nun 2016’nın son Genel Kurulu’nda durumun düzeltileceğini söyledi. Basın İlan Kurumu Genel Kurulu 23-25 Kasım 2016 tarihleri arasında basına ve kurumun personeline kapalı bir şekilde gerçekleşti. Kapalı kapılar ardındaki toplantıda 2014 yılında kesilen maddi desteğin 2016 yılı için yeniden verilmesi kararlaştırıldı.
Alınan karara göre, tamamı İstanbul ilinde yayın hayatını sürdüren dördü günlük ikisi haftalık olmak üzere toplam altı gazeteye yönetim kurulunun belirleyeceği kıstaslar çerçevesinde 150 bin lira maddi yardımda bulunulacak. Yani gazete başına yıllık 25’er bin liralık cüzi bir destek kararı çıktı. ‘Azınlık gazetelerine müjde’ diye duyurulan bu düzenleme onların bir çok ihtiyacını karşılamamaktardır.
12 EYLÜL SONRASINDAKİ EN BÜYÜK DARBE
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un 4 Kasım 2016 tarihinde yaptığı açıklamanın aksine, azınlık gazetelerinin resmi ilan ve reklam ambargosunun kaldırılmasıyla ilgili bir adım atılmamıştır. 12 Eylül Darbesi’nden bu yana devletten resmi ilan alamayan azınlık gazetelerinin resmi reklam yayınlaması da 15 Temmuz Darbe girişiminin ardından AKP Hükümeti tarafından yasaklandı. Azınlık gazeteleri, belediyeler başta olmak üzere kamu kurumlarından gelecek resmi reklamları yayınlayamayacak. Kamu kurumları bu gazetelere reklam veremeyecek. Adeta para cezasıyla cezalandırılan, can suyu kesilen Apoyevmatini, Agos, Jamanak, Şalom, Nor Marmara, İho gibi Rum, Ermeni ve Yahudi cemaatlerine yönelik yayın yapan gazetelere uygulanan “resmi” ambargonun bir an önce kaldırılmasını istiyoruz.”
AMBARGO TALİMATINI ERDOĞAN MI VERDİ?
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Ağustos 2011’de, azınlık cemaat ve vakıfları ile yaptığı iftarda, azınlık gazetelerine yeniden ‘resmi ilan’ verileceğini söylediğini hatırlatan Cankurtaran, “Erdoğan’ın sözüne rağmen bu düzenleme beş yıldır neden yapılmadı? Erdoğan’ın Basın İlan Kurumu’na talimat vermesi bu kadar zor mudur? 12 Eylül’den beri 31 yıldır bu düzenlemeyi bekleyen azınlık gazetelerine neden ambargo uygulanmıştır? Ambargo talimatını perde arkasından Erdoğan mı vermiştir?” diye sordu.
“AKP SORUNLARI ÇÖZÜYORMUŞ GİBİ YAPIYOR AMA ÇÖZMÜYOR”
AKP’nin sorunları çözüyormuş gibi yaptığını ama çözmediğini belirten Cankurtaran, aynı taktiğin azınlık gazeteleri sorununda da izlendiğini ve sorunun yine çözülmediğine dikkati çekti.
Cankurtaran, azınlık gazetelerinin de OHAL mağdurları arasına katıldığını sözlerine ekledi.
Sosyal medya Türkiye’nin ikinci haber kaynağı oldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.