TBMM Genel Kurulu’nda konuşan MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, 12 milyon 500 bin işveren ve esnaf tarafından merakla beklenen sicil affı kanundaki düzenleme üzerine söz aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda söz alan MHP Milletvekili Arzu Erdem, sicil affı kanundaki düzenlemeyle ilgili MHP grubu adına söz aldı. Genel Kurulda konuşan Erdem ile Maliye Bakanı Naci Ağbal arasında kısa bir tartışma da yaşandı.
“ARTIK ‘LANET OLSUN.’ DEMEK İSTEMİYORUM”
MHP Grubu adına söz alan Erdem konuşmasına İstanbul ve İzmir’deki terör saldırılarına değinerek başladı. 2016 yılının son gününde TBMM Genel Kurulunda konuşan Milletvekilleri arasında olduğunu hatırlatan Erdem, “Yine, kürsüye çıktığımda ‘İnşallah, defederiz bu belaları, patlama olmaz, terör saldırıları olmaz, yüreğimiz yanmaz.’ diye temenni edip, yeni yıla o şekilde başlamak isterken, bir İstanbul Milletvekili olarak İstanbul’da yılbaşı gecesi meydana gelen patlamadan duyduğum derin üzüntüyü ve gerçekten kahrolduğumu tekrar belirtmek istiyorum. Artık ‘Lanet olsun.’ demek istemiyorum. Zannediyorum ki hepiniz aynı durumdasınız ve aziz Türk milletinin de yüreği yanıyor bu manada. Hayatını kaybedenlere rahmet dilemek yeterli değil, hepimizin elbirliğiyle bu mücadeleyi sürdürmesi gerekiyor. Nitekim, o patlamadan sonra, maalesef bugün de İzmir patlamasıyla sarsıldık. Artık ili kalmadı patlamaların, terör saldırılarının yöresi kalmadı, daha önce Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yoğunlukla meydana gelen terör olayları artık ülkemizin her yerinde var -Ankara, Bursa- ve yeri, yöresi de kalmadı. Bununla ilgili etkin olarak mücadelenin devamı noktasında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına desteğimiz devam edecektir, bu manada mücadelemiz devam edecektir.” Dedi.
“13 MİLYON İNSANIN BİR UMUDU VAR”
Erdem, konuşmasının devamında ise 12 milyon 500 bin işveren ve esnaf tarafından merakla beklenen sicil affı kanundaki düzenlemeye değindi.
“Sicil affıyla ilgili, biliyorsunuz, kanunda bir düzenleme var. Kanundaki düzenleme, geçmişte çeşitli nedenlerle bankalara borcunu ödeyemeyen ya da geciktiren vatandaşları kapsayacaktır. Tam 12 milyon 500 bin işveren ve esnaf tarafından merakla bekleniyor, hatta sayı 13 milyon 800 bin, tam rakam olarak telaffuz edecek olursak. Bunun içinde kimler var? İşverenler var, esnaf var, bireysel kredi kullanıcıları var. Ve kimler faydalanacak bundan? Kredi kartından dolayı sicili bozulmuş olanlar, tüketici kredisi borcundan dolayı sicili bozulmuş olanlar, karşılıksız çeki olanlar, ticaret erbabı, senedi protesto edilmiş olanlar yani kredisini ödeyememiş ya da banka nezdinde itibarını yitirmiş olan esnaf ve bireysel müşterilerin tamamı bu manada büyük bir umut içerisinde.
Şimdi, burada önemli olan detaylar var, bu detayların üzerinde de kısaca durmak istiyorum, zamanım da çok kısıtlı. Rakamların en önemli bölümünü kredi kartı nedeniyle yasal takibe düşmüş olanlar oluşturuyor; 2 milyon 233 bin 188 kişi. Tüketici, taşıt ve konut kredileri nedeniyle yasal takibe düşmüş olan 1 milyon 729 bin kişi. Ticari kredilerden dolayı yasal takibe düşmüş olanlar da yine çok yüksek bir sayıda. Bunların tamamı şimdiden bizleri aramaya başladı ‘Sicil affı geliyor ve biz gideceğiz, hemen, bankalarda sicilimiz tertemiz olacak, gerekli krediyi kullanabileceğiz.’ Ancak öyle değil. Aftan yararlanma şartları neydi? Yasa yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla borcunu ödemiş olmak veya yapılandırmaya girmek. Evet, yapılandırmaya girecek, bu sefer diyecek ki: “Benim KKB’m yani risk raporum düzgün, tertemiz bir sayfadayım artık.” Bankaya gidecek, bankanın refleksi, Sayın Bakan, öyle değil. Banka bu konuyla alakalı şunu yapıyor: Bu listelerin çoğunluğu yani geçmiş kredi durumu kayıtlı olduğu için diyor ki: “Ben bugünkü durumuna bakarım ama banka olarak tedbirimi almak zorundayım.” Ve bunları psikolojik olarak, etken olarak bilinçaltında tutacaktır ve belge olarak da saklayacaktır. Bu sebeple diyor ki: “Krediye uygun değilsiniz.” İnanın, 13 milyon insanın burada bir umudu var, ayrıca belki bankayı da rahatlatacak birtakım düzenlemeler getirmek gerekiyor.” Diye konuştu.
MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem’in TBMM Genel Kurulu’ndaki bu açıklamalarına Maliye Bakanı Naci Ağbal, “Yaptık ama” diye cevap verdi.
Erdem ve Ağbal arasında şu diyaloglar geçti;
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL – Yaptık ama.
ARZU ERDEM – İşte yeterli değil. Bakın, bunun devamını göreceğiz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL – Bankalarla beraber yazdık bunu.
ARZU ERDEM – Bankalar buna istekli, biz bankalarla görüştük, genel müdürleriyle görüştük. Genel müdür ne diyor biliyor musunuz? “Evet, sicil affı gelsin, bu sicil affı geldikten sonra biz o müşterilere vermek istiyoruz, mevcut durumuna bakıyoruz.”
Mevcut durumu ne Sayın Bakan? Bakın, nedir biliyor musunuz? O tekrar işveren mi, elinde dairesi var mı, ipotek verecek bir şeyi var mı, buna bakacak. Çoğu zaten batmış insanlar bunlar, bir şey veremeyecekler.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL – Açıklama yaptık ve dedik ki “Bu maddenin şekillenmesinde Bankalar Birliği ve bankalarla birlikte çalıştık…
ARZU ERDEM; Şimdi, Sayın Bakan burada dün de ısrarla bunu söylediği için, bankalar bu konuya istekli, bankalar “Gelsin, biz kredi vereceğiz.” diyor. Ben buradan iddia ediyorum. Bakın, beraber takip edelim, önümüzdeki altı ay bu sicil affından faydalanan insanların hepsinin feryadını, burada her kürsüye çıktığımda dile getireceğim, sadece ibretiâlem olsun diye, çünkü ben inanmıyorum. 2008’de, 2009’da yine bankalarla birlikte yapıldı bu düzenleme, yine aynı şekilde aynı sonuç oldu. İnsanların umudu bu noktada çok yüksek, o zaman bankaları rahatlatacak, belki onların risklerini giderecek farklı düzenlemeler yapmak gerekiyor, bu konuda da özel bir çalışma yapılması gerektiğini ben söylüyorum.
Mesela, (X) bankasının genel müdürüyle yaptığımız konuşmada şunu söyledi, dedi ki: “Gelecek olan kişiden ben evrak isteyeceğim.” Nedir bu evrak? Şu anki ticari durumu nedir? Tüccar mıdır, değil midir? Elinde ipotek verebilecek bir gayrimenkulü var mıdır yok mudur? Kefalet edebilecek bir kişi var mıdır? Bunların çoğunu getiremeyecek bu insanlar, getiremeyecekleri için de tekrar kredi kullanamayacaklar ve bu iş amacına ulaşmayacak. Demek ki sicil affı yeterli değil, daha farklı önlemler almak gerekiyor.
380 işadamı hakkında gözaltı kararı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.