Arnavutköy’de imar alanında sıkıntılar bitmiyor. İmar alanına ‘İlave Emsal Transferi’ halk dilinde ‘taşıma usulü’ vatandaşın belini büküyor. Harita ve Kadastro Mühendisi Serhat Küçük, Emlak Danışmanı Tuncay Aktürk ve İnşaat Mühendisi Nurettin Karabayır taşıma usulünün yansıttığı sorunları Emin Haber’e anlattılar…
Haber: Tuğçe HUY- Emin Haber/ ARNAVUTKÖY… Arnavutköy Belediyesinin imar alnında yapmış olduğu uygulamalardan biride taşıma usulü olduğu ve bu nedenle birçok müteahhit, emlak danışmanları ve vatandaşların mağdur edildiklerini belirten Serhat küçük, “Bu parası olanın çaldığı düdük dönemi şuanda. Tabi senin benim gibilerinde parası da imkanı da yok. bu nedenle düdük fakirin elinde değil” dedi. Yaşanılan bu durumu Nasrettin Hoca’nın bir lafına benzeterek ‘bu işte parayı veren düdüğü çalar’ diyerek sistemin bozukluğuna dikkat çekti. Ardından şu sözleri ilave etti;
‘DÜDÜK FAKİR OLANIN ELİNDE DEĞİL’
“Şimdi taşıma nedir; benim param var istediğim gibi kat çıkarım, istersem üç istersem de dört katta kullanırım. Bu parası olanın çaldığı düdük dönmemi şuanda, zengin olan kimse temeli büyük kurma ihtiyacı var, bunun dışına çıkarsa eğer taşıma yapmak zorunda, tabi senin benim gibilerinde parası da imkanı da yok, bu nedenle düdük elinde değil bu birincisi, ikincisi ise bir abi geldi bana bundan üç-beş ay önce taşıma alacak.
Kat hakkı var ama taşıma olmadan yapamıyor, plan-proje tadilatı yapacak, yeri alacak, belediyeye verecek yeşile terk yapacak, ama adamın elinde ki para anca binanın kabasına yetiyor. Parayı verse taşımayı alsa inşaatı yapamıyor 200 bin lira, e tabi taşımada 200 bin civarı tutuyor. Bundan aylar önce bana bu bilgileri vermişti, ama şimdi kendisini bugün gördüm. Hal hatır sorduktan sonra arsa işini ne yaptığını sordum. Oda bana ‘3. Katı kaçak vurdum’ dedi. Oradaki imar hakkı 2 iken bir kat fazladan vurmuş.
‘BÖYLE YAPARAK İNSANLARI KAÇAĞA ZORLUYORLAR’
Nedenini sordum, ‘gitti artık’ dedi. Tabi iş böyle olunca üç kat kaçak yapmış ve belediye de gelmiş tutanak tutmuş, ciddi de bir ceza yazacak ki bu adam cezayı ödese bile binası rahatlamayacak çünkü ceza onu ruhsatlandırmıyor. Bununla bu arkadaş üç şey aldı 1- para cezası ödeyecek, 2- yıkım tepesinde duruyor ve 3- hapis cezası, 5 yıllık hapis cezası var. Bundan önce herhangi bir cezası yoksa hükmün ertelenmesi ve geri bırakma diye bir şey var. Ondan dolayı hapis yatmıyor ama o ara Allah göstermesin başına bir iş geldi ve oldu da bir şeye karıştı, eğer hüküm ertelenip hapis yatmasa bile 5 yıl içinde bir şey olursa bu olayla birlikte o beş yıllık cezayı da ekleyecekler. Dolayısıyla aldığın bir ceza iki katına çıkacak. Benim burada demek istediğim, bu vatandaşı buna mecbur bırakan sistemin bozukluğu, burada insanları böyle kaçağa doğru zorluyorlar. Çünkü 200 bin lira para var 200 bin lira ya kaçak inşaat yapacak, ya taşıma alacak yani eli cebinde kalacak. Taşımam var, ama param yok, çünkü elinde ki parayı bir yere kullanabiliyorsun, oda kaçak yapmayı kullanmış” şeklinde konuştu.
‘EKSİK OLAN ARSA SATIN ALINIP BELEDİYEYE BAĞIŞLANIYOR’
Emlak sektöründen başka bir isim de Emlak Danışmanı Tuncay Aktürk, taşıma usulüne ilişkin açıklamalarda bulunarak şunları söyledi; “İmarla alakalı olarak bir yol düşünelim. Bu yolun bir tarafı 1,10 (4 kata tekâmül eder), diğer karşı tarafı ise 0,95 buda (2 kata tekâmül eder) deniliyor. Yolun diğer alanlarını da aynı bu şekilde düşünmenizi istiyorum 0,50, 0,20 gibi. İşte bu imar çeşidinde kat yüksekliği 4 ise, inşaatın yetmediği yerde belediye diyor ki örneğin; 50 metre taşıma alırsan temelini büyük veririm. Burada zengin olanın şöyle bir avantajı oluyor, gidiyor arsanın yanından 50 metre yer satın alıp belediyeye bağışlıyor bu sayede belediye hem cebinden beş kuruş çıkmadan yer sahibi olmuş oluyor, hem de arsa sahibi oluyor. Bu sayede zengin kendini kurtardı. Peki ya fakir!
‘ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK PLANCILARININ KONUYA HASSASİYET GÖSTERMESİ LAZIM’
İşte burada da örneğin; yine 250 metre yeri olan bir insanı düşünmenizi istiyorum. Bu kimsenin diğer zengin gibi arsasında 4 kat imar izni var ama temeli 4 kat için küçük kalıyor, ama bu arkadaşımızın durumu olmadığı için taşıma yapamıyor. Biri yukarı doğru tırmanırken diğeri, aşağıda çırpınıyor. Lütfen çevre ve şehircilik plancılarının bu konuya hassasiyet göstermesi ve bu konu hakkında bir araştırılma yapılması gerekmektedir. Burada zarar gören yalnızca parası olmayanlar değil burada zarar gören; Müteahhitler ki belli kişilerin eline düşebiliyor bu taşıma sisteminden dolayı yine emlakçılık ile uğraşanlar ve hatta vatandaşımız dahi zarar görüyor.
Ayrıca başka bir konu olarak; park alanı, yeşil alan ve elektrik direklerinin altındaki küçük arsalar belli şahıslar tarafından ucuz olduğu dönemde satın alınmış ve tabi ki yer değerlenince yine bu şahıslar önceden 250 liraya aldığı yeri şimdi 1500-1600 TL’ye satabiliyor. Buda Müteahhit ve arsa sahibine sıkıntı yaşatıyor. Belediyenin bu gidişe bir an önce dur demesi lazım” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE GENELİNE YAYILABİLİR
İnşaat Mühendisi Nurettin Karabayır, imar alanında yapılan bu tür projelerin Avrupa’da kullanıldığını ve yakın zamanda da Türkiye geneline yayılabileceği konusunda bilgi verirken halk arasında Taşıma Usulü olan İlave emsal Transferinin nasıl verildiği ve bu sistemin getirdiği yararlarını-zararlarını anlattı;
“Belediyeler nüfus planlaması yaparken o bölgenin jeolojik yapısına dikkat eder. Mesela Arnavutköy İlçesinde yaklaşık 4-5 tane su havzası var. Bunun önemi şu demek, buraya nüfus planlaması yapılırken bir sınırlandırma yapılır. Nedeni de su havzalarıdır. Buna göre her arsanın da bir emsal kararı vardır. Örneğin; demin dediğim su havzaları yanında bulunan arsalar, yeşil alanlar vs gibi eğer siz bu alanlarda arsa satın alıp belediyeye bağışlarsanız, belediye size ‘İlave Emsal Transferi’ verir, peki böyle olunca ne olmuş olur. Belediyenin kasasından para çıkmadan arsa sahibi olmuş olur. Bunun vatandaşa katkısı ise örneğin bir arsa düşünün bu arsanın beş kat özelliği var, ama satın almış olduğun arsanın temeli küçük kalıyor. Bu nedenle beş kata değil, üç kata izin var ama sen beş katlı yaptırmak istiyorsun, bu sorunu gidermek için belediyeye deminde dediğim gibi belli bir metrekarelik bir arsa bağışladığınız takdirde, size İlave emsal transferi hakkı tanınır. Böylece vatandaş binasını beş katlı yaptırmış olur. Belediye ise cebinden para çıkmadan arsa sahibi olmuş olur. Yararları bu şekilde olsa da zarar diyebileceğimiz özelliklerde doğuyor. Yani eğer bina yaptıracak vatandaşın cebinde bağış yapabileceği bir parası yoksa faydalanamıyor. Yani bu emsal kararı daha çok zenginlere yarıyor diyebiliriz. Ek olarak bu sistem Türkiye’nin bir kaç ilçesinde uygulanıyor diye biliyorum. Hatta Türkiye’nin geneline yayılması düşünülüyor, ayrıca yine bu sistem Avrupa’da da kullanılıyor.”
İstanbul’un göbeğinde tecavüz girişimi!
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.