Ali Özdemir İle Ekonomi Üzerine

Üçler Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdemir, “Türkiye’de en çok para kazanan sektör bankacılık sektörüdür. Ülkemizde yatırım yapan, en çok istihdam sağlayan şirketlerin kazanması gerekirken, tam tersi bankacılık sektörü para kazanıyor” dedi.

23 Haziran 2019 İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin ekonomiye hiçbir katkısı olmadığına, tam tersine zarar verdiğini söyleyen Üçler Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdemir, “Siyasi iradenin tamamen seçim endeksli yaşadıklarından dolayı vatandaşların ekonomik zorluklarını göz ardı etti” dedi. 2019 yılında ekonomik bir kaybın yaşandığına dikkat çeken Özdemir, “Bir kere 2019 yılını iş hayatının içerisinde olan herkes kayıp olarak görüyor. 1 sene kaybetmek demek bu ilke ekonomisi için çok ciddi bir zaman dilimidir. Kime sorarsanız sorun, ‘2019’u ne kadar hasarsız geçirirsek, kardayız’ cevabını alırsınız. Çünkü şu anda bir faiz tıkanıklığı var. Bu faiz tıkanıklığının önüne ancak siyasi otorite geçebilir. Siyasi otorite de yurt dışından çok fazla baskı yediği için, onların da elinde çok fazla bir seçenek kalmıyor. Siyasi otorite faizi dürme eğilimine girdikleri anda, baskı yapan dış cenahlar bu sefer döviz silahını çekiyorlar. Bugün iktidarda hangi siyasi parti olursa olsun, bunu karşılayacak güçte olmazdı” diye konuştu.

Çalışmadan, üretmeden bazı sorunların üstesinden gelinmeyeceğine vurgu yapan Özdemir, “Biz maalesef tembel bir ülkeyiz. Çalışmayı sevmiyoruz. Hazırı hepimiz seviyoruz. Çalışmadan, üretmeden bazı sorunların üstesinden gelemeyiz. Bugün Çin çalışkanlığı ve üretimi ile dünyaya kafaya tutuyor. Üretim olduğu her yerde mutlaka tüketim olur” ifadelerini kullandı.

Halkın artık ellerindeki parayı faize yatırdığını belirten Özdemir, hayatını faizden aldığı paraya bağlayanların sayısının her geçen gün çoğaldığına dikkat çeken Özdemir, bundan dolayı yatırım, üretim veya çalışma düşüncesine girilmediğini söyledi.

23 Haziran seçimlerinin ekonomiye hiçbir katkısının olmadığını, tam aksine ekonomiye zarar verdiğini ifade eden Özdemir, “Çünkü siyasi otorite kendisini seçime empoze ettiği için ekonomik sorunlar ikinci plana atıldı. En önemlisi yaşamın içindeki dinamikleri çalıştırabilmek. Bu dinamiklerin başında faiz ve döviz geliyor. Bunların ikisi insanların cebini fazlasıyla rahatsız eder. Siyasi otoritenin artık seçim kavramından çıkması lazım. Zamanı gelene kadar ülkemizde seçimin ‘s’sini bile yasaklatmamız gerekiyor. Halkın artık ekonominin düzene girmesi, yaşam refahının yükseltilmesi noktasında beklentisi var. Refah düzeyini yükseltmek içinde faizle bankalara yatırılan paraların önüne geçilmelidir. Türkiye’de en çok para kazanan sektör bankacılık sektörüdür. Ülkemizde yatırım yapan, en çok istihdam sağlayan şirketlerin kazanması gerekirken, tam tersi bankacılık sektörü para kazanıyor” diye konuştu.