MHP Sultangazi Abdi İpekçi Spor Salonu’nda

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Teşkilatı’nın Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlendiği bayramlaşma töreninde Genel Başkan Devlet Bahçeli “MHP’li, ülkücü kardeşlerim” diyerek partilerinden oy devşirmeye çalıştığını savunarak, “Bir defa şunu buradan açık açık beyan ediyorum; bizim Recep Tayyip Erdoğan isimli bir kardeşimiz yoktur, olamayacaktır” dedi.

 

Milliyetçi Hareket Partisi İstanbul İl Teşkilatı’nın Abdi İpekçi Spor Salonu’nda düzenlendiği bayramlaşma törenine Sultangazi İlçe Teşkilatıda tam kadro katıldı. MHP Sultangazi İlçe Başkanı Av. Fatih Sayın, İlçe Kadın Kolları Başkanı Seher Bulut, İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve çok sayıda partilinin katıldığı bayramlaşma töreninde konuşan Bahçeli, Ramazan Bayramı’nın kutlandığı bugün Türkmenlerin hüznüne dikkati çekerek, Türkmen yurtlarında çağlayan gibi akan kanın, “insanım” diyen herkesi isyan ettirecek seviyede olduğunu söyledi.

 
Bahçeli, IŞİD’in İslam düşmanı, insanlık katili, şefkat ve merhamet celladı olduğunu, Türkmenleri kesip biçtiğini, camileri bombaladığını, peygamber kabirlerini yok ettiğini belirterek, karşılarında kudurmuş, kinlenmiş, iblisçe silahlandırılmış; dinden, imandan ve insanlıktan çıkmış vahşi bir terör örgütünün olduğunu dile getirdi.

 
49 Türk vatandaşının, 11 Haziran’dan beri IŞİD’in elinde olduğunu hatırlatan Bahçeli, Başbakan Erdoğan’ın IŞİD ile pazarlık içinde olduğunu savundu.

Bahçeli, Türkmenler katledilirken Erdoğan’dan en küçük tepki gelmediğini iddia ederek, IŞİD ne zaman Türkmeneli’ne saldırmışsa Kürdistan’ın daha yüksek sesle konuşulmaya başlandığını söyledi.

 
“IŞİD; Türkmenleri haritadan silme veya bölünmüş Irak’ta küçük gruplar halinde dağıtma projesinin kanlı bir taşeronudur. Erdoğan’ın tırlarla gönderdiği silahlar, sağladığı imkanlar IŞİD’i güçlendirmiş, Türkmenlere ölüm olarak yansımıştır” diyen Bahçeli, Erdoğan’ın kısa süre öncesine kadar IŞİD’i desteklediğini savundu.

 
Bahçeli, “Erdoğan’ın IŞİD’e ses çıkaramamasının nedeni, hem korkması hem de aralarındaki gizli anlaşma ve uzlaşmadır. Her şey açıktır, IŞİD ile İsrail arasında hiçbir fark yoktur” diyerek, İsrail’in Gazze’yi bombalaması neyse; IŞİD’in Musul’a ölüm yağdırması, Telafer’i kana boğmasının da aynı olduğunu ifade etti.

 
Gazze’de kalıcı ateşkes için Paris’te gerçekleştirilen diplomatik temasların başarılı olmasını dileyen Bahçeli, Gazze’yi düşünürken kardeşlerini de düşündüklerini, Türkmenlerin davasının kendi davaları olduğunu aktardı.
– “Erdoğan milletten tamamen uzaklaştı”

 
Bahçeli, Erdoğan’ın bindiği Yüksek Hızlı Tren’e skorsky ve kobra helikopterlerinin eşlik etmesini eleştirerek, Erdoğan’ın bizatihi milletin kendisinden korunduğunu söyledi.

 
“Yüzlerce korumayla gezen, zırhlı araçlarla dolaşan, silahların gölgesinde açılışlar yapan; havadan, karadan ve denizden etrafı örülen Erdoğan, milletle samimi şekilde nasıl bütünleşecek, milletin gerçek adamı nasıl olacaktır?” diyen Bahçeli, Erdoğan’ın milletten tamamen uzaklaştığını savundu.

 
Bahçeli, Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Kahire’de doğmasına ilişkin sözlerini eleştirerek, Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olma ehliyetini tamamen kaybettiğini iddia etti.

 
Erdoğan’ın, İhsanoğlu hakkında “Kahire’de doğmuş, 30 yaşında Türkiye’ye gelmiş. Kimi aldatıyorsunuz? Bu toprakların evladı biziz, burada doğduk, burada büyüdük, burada çalışıyoruz” dediğini dile getiren Bahçeli, “Tarih şahittir ki, Şam evimiz kadar bizimdi, Beyrut bahçemiz kadar bizimdi; Belgrat, Budapeşte, Priştine, Kahire umudumuz kadar diriydi, Bağdat duamız kadar yakındı, Mekke Hira Dağı kadar vicdanımızdı” ifadelerini kullandı.

 
Gurbetçilerin, Erdoğan’ın bu sözlerine gereken dersi 10 Ağustos’ta vermesini isteyen Bahçeli, “Biz Erdoğan’ı, bu toprakları ihanet, rüşvet ve melanetle kirletmesine rağmen yine de bu memleketin evladı olarak kabul ediyoruz. Ancak şunu da unutmayalım, aday olan çeyrek adam, bu toprakların aleyhine çalışan, bu toprakları satmak ve çoraklaştırmak için uğraşan bir işbirlikçidir” diye konuştu.

 
– “İhsanoğlu, milletimizin gönlüne girmekte”

 
Bahçeli, Erdoğan’ın ramazanda oruç tutanlara saygısızlık yaptığını, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’le özellikle uğraştığını, her fırsatta içlerinden neden bir cumhurbaşkanı adayı çıkaramadıkları yönünde soru sorduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“Bu makama layık bir arkadaşımızın olup olmadığını fitne çıkarma maksadıyla dillendirmiş, ‘MHP’li kardeşlerim, ülkücü kardeşlerim’ diyerek küçücük aklınca oy devşireceğini sanmıştır. Buradan söylüyorum; biz ne yapıp yapmadığımızı Erdoğan’a mı soracaktık? Bu adam kendisini ne zannetmektedir? Cumhurbaşkanı adayımız İhsanoğlu, Türk milletinin ortak vicdanını temsil etmektedir. Her dava arkadaşım her göreve layıktır. Ancak Türkiye’nin bugünkü hassas ve nazik ortamında cumhurbaşkanlığı konusunda büyük bir uzlaşmanın varlığına inandık, bunun gereğini de gönül huzuruyla ve aktif bir şekilde yaptık. Hatırlarsanız, Erdoğan dışında, yasal şartları taşıyan herhangi bir vatandaşımızın cumhurbaşkanı olabileceğini savunduk ve vurguladık. Ve bir tek ‘Erdoğan olamaz’ dedik, ‘Çankaya yokuşunda nefesi tükenir, bacakları titrer, ödü kopar’ açıklamasında bulunduk. Allah’a çok şükür Sayın İhsanoğlu milletimizin gönlüne girmekte, takdir toplamakta, tercihleri değiştirmekte, Erdoğan’ın uykularını kaçırmaktadır.”

 
– “Bizim Recep Tayyip Erdoğan isimli kardeşimiz yoktur”
Bahçeli, kriterlerinin belli olduğunu ve İhsanoğlu’na uyduğunu kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
“Bir defa şunu buradan açık açık beyan ediyorum; bizim Recep Tayyip Erdoğan isimli bir kardeşimiz yoktur, olamayacaktır. ‘Türk’üm’ demekten rahatsız olan bir adamın ülkücü kardeşi olamaz. T.C’yi tabelalardan silen, Andımızı kaldıran, ‘Türklükle karşıma gelmeyin’ diyen bir adam ülkücüye kardeş olamaz. On binlerce vatan evladının katili bir teröristin elini sıkan, terör örgütüne tavizler veren bir adama ülkücüler ‘kardeşim’ diyemez. Devletten, bürokrasiden, iş aleminden atılan, dışlanan, eziyet gören, mahrumiyet yaşayan, sürgüne gönderilen, cezalar alan ülkücüler ortadayken kardeşlikten söz edilemez. Dava arkadaşlarıma; ‘faşist, morg bekçisi, şehit istismarcısı, Fatiha bilmeyen, oruç tutmayan, namaz kılmayan, hayvan, katil, ırkçı, kafatasçı’ sözlerini edepsizce kullanan bir adamın ‘ülkücüyüm’ diyen hiç kimse dönüp de yüzüne bile bakmaz. Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alan densize ülkücüden kardeş olmaz, olamaz. Bunlara rağmen, 17-25 Erdoğan’a hala ‘kardeşim’ diyen varsa buyursun devam etsin; ancak hemen aramızdan da çekip gitmeyi aklından çıkarmasın. Erdoğan, her seçim dönemi ‘ülkücü kardeşlerim’ diyerek istismar tezgahını açmaktadır. Bu bayatlamış numara artık tutmayacak, küflenmiş taktik işlemeyecektir.”

 
– “Hainlerin alayı birden Erdoğan’ın yanındadır”

 
Bahçeli, terör, kan, rant ve Rum lobileri ile PKK, IŞİD, HDP, Türk düşmanları, Mehmetçik katilleri, komplocular, çözümcüler, açılımcılar, kötü adamlar ve Akil İnsanların Erdoğan’ı desteklediğini ifade ederek, “Papaz okulu meraklıları, İstanbul’u Vatikan’a döndürme hevesinde olanlar, dinler arası diyalogcular, ekümenlik rüyası görenler, Sevrciler, din tacirleri, mandacılar, BOP’çular, hainler, alayı birden Erdoğan’ın yanındadır” dedi.

 
“Millete küfreden havuzcular, ihalelerden yüzde alan, rüşvete kulluk eden eski bakanlar; ‘babacığım babacığım’ diyerek villada para eritemeyen ileri zekalı çocuklar, bir trilyonu üç beş kuruş gören haramzadeler zevkten dört köşeyken dürüstlük suçlanmaktadır” diyen Bahçeli, Erdoğan’ın yargıdaki son düzenlemelerle kendisine candan ve siyaseten bağlı sulh hakimlerini devreye soktuğunu iddia etti.

 
Bahçeli, Türkiye’nin böyle gidemeyeceğini, Türk milletinin bu rezaletlere daha fazla katlanamayacağını söyleyerek, şöyle devam etti:

 
“10 Ağustos; Ankara’da şehit sömürüsü yapıp, Diyarbakır’da PKK’ya umut aşılayan, çözülmeye bedenini, canını, başını koyduğunu ileri süren adamın kenara çekileceği tarihtir. 10 Ağustos; rüşvetin, zilletin, hakaretin, iftiranın, iç ve dış politikada çöken itibarın kaybedeceği tarihtir. 10 Ağustos; demokrasi dışı arayışların, özgürlük karşıtı cephenin, korku elçilerinin, teslimiyetçilerin, tavizkarların, müzakerecilerin boyun eğeceği kutlu bir yenilenmedir. Erdoğan’ın, mahvımız demek olan yeni Türkiye’sine karşı; ekmek kazanacak, Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı olacaktır. Huzur için, umut için, birlik için, kardeşlik için, itibar ve güvenlik için Ekmeleddin Bey milletimizin huzurundadır. Dirlik için, barış ve esenlik için Ekmeleddin Bey milletimizin hizmetkarlığına adaydır. Ekmeleddin Bey bütünlüğün yüzü; Erdoğan kutuplaşmanın adresidir.”

 
Partililerden cumhurbaşkanı seçimi için yoğun bir gayret beklediğini kaydeden Bahçeli, konuklardan İhsanoğlu için çalışmalarını istedi.

 
– Bahçeli’ye Kerkük toprağı ve Türkmen bayrağı verildi

 
Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Savaş Avcı, Bahçeli’ye Kerkük tablosu, Türkmen bayrağı ve Kerkük toprağı emanet etti.
Avcı, 50 derece sıcaklıkta Irak’ta yaşam mücadelesini sürdüren Türkmenlerin yardıma muhtaç olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

 
“Sizler Türkmenlere el uzattınız, dertlerimize tercüman oldunuz, dilimiz olduğunuz dünyaya sesimizi duyurdunuz. Siz bizim için sadece Türkmenlerin değil dünyadaki tüm Türklerin liderisiniz. Dünya susuyor. Özellikle Ankara sesimizi duymuyor. Ciğerimiz yanıyor Sayın Genel Başkanım. Bizim arkamızda öyle bir güç var ki, bu güç 300 milyonluk Türk dünyasının gücüdür. 300 milyon Türk’ün lideri olan Bahçeli yanımızdadır. Türkmenleri azaltmak istiyorlar. Türkmenler zor durumda, bitmek üzere, sürgüne gönderiyorlar.”

 

– Salondakilerle tek tek bayramlaştı
Tören, Bahçeli’nin salondakilerle tek tek bayramlaşmasıyla sona erdi.
Bayramlaşma törenine, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, MHP genel başkan yardımcıları Ruhsar Demirel ve Celal Adan, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ile bazı milletvekilleri katıldı.
– Notlar
Sanatçı Mustafa Yıldızdoğan’ın konser verdiği etkinlik, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın söylenmesiyle başladı.
Salonun farklı yerlerine Mustafa Kemal Atatürk, eski MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve Bahçeli’nin dev posterleri asıldı. Ayrıca Türk ve Türkmen bayrakları, MHP flamaları ile donatılan salonda katılımcılar sık sık slogan attı.