Orgeneral Eşref Bitlis İlkokulu’na önceki gün dadanan hırsız okulun üç bilgisayarını alarak kayıplara karıştı.
Bizlerde kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla okul yönetimi ile iletişime geçmeye çalıştık. Okul müdürü ile görüşmek istediğimizi belirterek bir süre telefonda bekletildik.
Buraya kadar her şey normal… Adını daha sonradan öğrendiğimiz okul müdürü Gürsel Kılıç, ahizeyi eline alarak ‘Alo’ dedi.
Siz bizim ‘alo’ yazdığımıza bakmayın.
Zoraki bir alo’ydu.
İsteksiz bir alo’ydu.
Kendimizi tanıttıktan sonra ‘Selamün aleyküm’ yani Allah’ın selamını verdik. Selama karşılık vermeyen Kılıç’a akabinde üslup kuralları gereği “nasılsınız?” diye sorma gereği duyduk. Keşke sorma gereği duymasaymışız. Tabiri caizse sorduğumuza, soracağımıza bin pişman olduk.
Koskoca okulun müdürün, onlarca belki yüzlerce çocuktan sorumlu kravatlı müdürün verdiği cevap; “Buyur, ne istiyorsun” oldu. Karşımızdaki kişinin takındığı ‘üslup’dan dolayı daha geçmiş olsun diyemeden görüşmeyi sonlandırmak zorunda kaldık.
Akabinde de bazı istenmeyen söylemler de gelişmedi değil…
Yüzlerce çocuktan sorumlu, üslup kurallarından yoksun bu müdür öğrenci veya velisiyle nasıl bir diyalog kuruyor. Kuruyorsa, nasıl bir üslup sergiliyor?
Telefonda tanımadığı kişiye ‘Ne istiyorsun?’ diye gider yapan, racon kesen, kabadayı ağzıyla konuşan bu müdür, öğrenci ve velilerine de ‘ne istiyorsun?’ çıkışında bulunmuş mudur acaba?
Konuyu ile milli eğitim müdürü İbrahim Demir’e de ilettik. Bu racon kesen, kabadayı ağzıyla konuşan şahsiyet nasıl olmuşta müdür yapılmış?
Sevgili İbrahim Hocam; şikayetimizi bu kanal üzerinden yapmayı uygun bulduk ve bu konunun da takipçisi olacağımızı belirtmek isteriz.
Arzu Erdem Arnavutköy’de Konuştu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.