Yönetici olmak için talep patlaması var

İYİ Parti Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın ile teşkilatlanma çalışmalarını ve güncel konuları konuştuk. İYİ Parti’nin, teşkilatlanmada liyakati esas aldığını dile getiren Aydın,”İktidara kilitlendik, 2019’da cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak bir organizasyon kuruyoruz” dedi. Atamalarla ilgili merak edilen konulara ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunan Aydın, İYİ Parti’de yönetici olma ve yönetime girme konusunda inanılmaz bir talep patlaması yaşadıklarını söyledi. İşte Aydın’ın sorularımıza cevapları:

– İYİ Parti’nin teşkilatlanma çalışmaları ne durumda?

– Şu ana kadar 65 il başkanlığına atama yaptık. Görüşme halinde olduğumuz 4 il daha var. O atamalardan sonra 69 il tamamlanmış olacak. Geriye 12 il kalıyor. Çoğu Doğu ve Güneydoğu’daki bu illerde de kurucu il başkanlığı için çok sayıda talipli var. Bu bölgelerde daha dikkatli bir çalışma dizayn etmek istiyoruz. Çünkü bu çalışmalarda şunu gördük. Zaman geçtikçe daha güçlü isimler müracaat etmeye başlıyor. Zaman lehimize çalıştığına göre bu zamanı en iyi şekilde kullanmak gibi bir strateji belirledik. 2 ay içerisinde atamaları tamamlamak istiyoruz.

– Bu süreçte karşılaştığınız temel zorluk neydi?

– Herkesin içinde olacağı bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Ama Türkiye’nin de gerçekleri var. Ülke korku imparatorluğunun içine hapsolmuş durumda. OHAL şartlarında yaşıyoruz. Hükümetin elinde bir FETÖ silahı var. Herkesin aklında “FETÖ silahı kullanılarak yarın başıma bir iş gelir mi?” şeklinde sorular var. Toplumun büyük bir kısmı sindirilmiş durumda. İYİ Parti’nin kuruluşunda görev alan cesur insanlar, insanların silkinip kendilerine gelmelerine de bir vesile oluyor. Zaman geçtikçe bu silkinme ve kendine gelme oranının yükseldiğini görüyoruz. İYİ Parti’nin iktidar potasının içine girmesi insanları cesaretlendiriyor. Bu aslında İYİ Parti’nin niçin kurulduğunu göstermesi bakımından da çok önemli bir olay. Korku tünelinin içine hapsolmuş insanları cesur yürekli insanlar önderlik ederek o korku tünelinden çıkarıp demokrasinin esas alındığı bir yeni Türkiye idealinin ne kadar gerekli olduğunun anlaşılması bakımından ibretliktir.

– Teşkilatlanmalarda eğilim ne yönde?

– Herkes canı gönülden bu işi destekliyor. Ben böyle bir talep patlaması görmedim. Geçmişte farklı partilerde siyaset yapmış veya seçmen olmuş herkesten yoğun ilgi ve katılım oluyor. Bilhassa il teşkilatlarımızın yönetimine girebilmek için inanılmaz bir yarış var. Bu bizim elimizdeki yapıyı renklendirmemize büyük katkı sağlıyor. Partimize katılım konusunda cesaret kat sayısı da gittikçe yükseliyor. Ben bundan sonraki süreçte bunun olumlu yönde merkez partinin bütün unsurlarının içinde olduğu görev taksiminin de aynen yansıdığı bir yapının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Bizim bu konudaki samimiyetimize, gelecek dizaynına milli şuur ile hareket edeceğimizden herkes emin olsun.

– İYİ Parti’nin İl Başkanlarını atamadaki kriterler nelerdir?

– Şu an atanmış olan illerde tüzüğe bağlı temel kriterimiz var. Mesela yüzde 25 kadın profilinin yer alması gibi şartımız söz konusu. Özellikle il ve merkez ilçe düzeyinde bu kontenjanın üzerinde bir talep olduğunu görüyoruz. Bu sevindirici bir durum. Kadınlar içerisinde her görüşten insanlar mevcut. Siyasal görüşleri temsil eden insanların parti içerisinde yer alması noktasında bu görevi üstlenen arkadaşlarımıza belirli kriterler veriyoruz. Şu ana kadar benimle temas eden iller içerisinde bu kriterlere titizlikle uyulduğunu görmek beni mutlu ediyor. Zaten açık ve net söylüyorum. Bunu yapmazlarsa kimse benden onay beklemesin. Kesinlikle bu kriterlere uymayan il ve ilçe başkanlarının buradan onaylanmayacağını açıkça söylüyorum. Çünkü biz gözlerini karartmış insanlarız ve iktidara kilitlendik. 2019’da Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak bir organizasyon kuruyoruz. Kurduğumuz il ve ilçe teşkilatlarında herkesin bu kriterlere titizlikle riayet etmesi lazım. Görev alan il ve ilçe başkanlarının siyasi kimliklerinin yanında oluşturulan yönetimlerin içerisinde görev alan aktörlerin kimlikleri de en az onlar kadar önemli. Bu süreçte sürekli gelişen merkez parti hüviyetine bürünen bütün Türkiye’yi kucaklayan bir yapının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Şu ana kadar yaptığımız hamlelerin de başarılı olduğunu belirtmeliyim.

– Yapılan atamalar dolayısıyla eleştiri alıyor musunuz?

– Teşkilat atamaları dünyanın en zor işidir. Aslında biz bunu bile bile bu görevi kabul ettik. Herkesi memnun etmek mümkün değil. İnsanlar beklentilerine ve gelecek dizaynlarına göre yorum yaparlar. Ben bunlara saygı duyarım. Ama biz bir ana hedefe kilitlenmiş insanlarız. Kimseyi şunun adamı bunun adamı muamelesine tabi tutamayız. Önümüzdeki zaman diliminde yapılanmalarda liyakatın esas alınacağı, kuracağımız sisteme ayak uyduranların ayakta kalacağı, uyamayanların da elek altı olduğu bir düzen kurulacak. O bakımdan partinin çalışma düzeni oluştukça bunun için de belirli bir süreye ihtiyaç var. Bu süreç içerisinde mahalli ve sandık modeli esasına dayalı örgütlenme modelimize ayak uyduramayanların görevlerini devam ettirme şansları yok. Bunların A veya B şahsını tanımaları ya da sırtını onlara dayamaları söz konusu bile olamaz. Kimse böyle bir şey aklına getirmesin. Zaten sistemin denetleyici unsurları var. Bu denetleyici unsurların ortaya koyduğu raporlara dayalı olarak sistemimizin işleyişine ayak uyduranlarla devam edeceğiz.

– İYİ Parti’nin kongre süreci hakkında bilgi verebilir misiniz?

– Genel İdare Kurulumuz karar aldı,10 Aralık’ta kongremiz var. Bir yandan il ve ilçe teşkilatlarındaki çalışmalar devam ediyor. Daha sonra bunların kongrelerini yaparak yeni bir kongre daha yapacağız. Bu kongre sonucunda ortaya çıkacak tablo bizim idealize ettiğimiz, kafamızda teşkilat modeline en uygun yapının ortaya çıkacağı o kongre olacak. Sürekli iyileştirme, tadil etme, varsa yapılan yanlışlar, bunları düzeltme için önümüzde bir süreç var. O süreçte bu restorasyonu da yaparak yolumuza devam edeceğiz. Çünkü bu süreçler hataya açık. Bizler de hata yapıyoruz ama hataları düzeltme irademizi de her zaman kullanacağız.

“DOĞU’DAKİ İNSANIN ADRESİ İYİ PARTİ’DİR”

– İYİ Parti Doğu ve Güneydoğu’dan oy alamaz iddialarına karşı neler söylemek istersiniz?

– Ben Doğu ve Güneydoğu’da 3’üncü bir gücün doğduğunu görüyorum. Şu anda orada iki tane parti var. Biri iktidar partisi diğeri de HDP. Görüyoruz iki parti arasına sıkışmış kitleler var. Bugün orada AK Parti artık bir devlet partisi görünümlü. Diğer tarafta da PKK ile özdeşleşmiş HDP var. Bu iki parti ülkeyi büyük bir maceraya sürükleyerek birbirleri ile kurdukları çalışma modeli Türkiye cumhuriyeti devletini büyük bir sıkıntıya düşürmüşlerdir. Doğu ve Güneydoğu insanı iki güç tarafından cendere altına alınmıştır. Orada bir kısım halk AK Parti’nin ceberut, herkesi korkutan sopa ile HDP’nin PKK sopası arasında sıkışmış, bunu kabullenmeyen yeni bir yol arayışındaki insanların adresi İYİ Partidir. Biz bunu gezilerimizde görüyoruz. Mardin’i ziyaret ettik. Sayın Cumhurbaşkanı veya Başbakan’ın yanında olduğu gibi 6 yüz koruma ile değil partililerimizle yürüdük, tek bir olumsuz söze muhatap olmadık. Kahvelere gittik insanlarla konuştuk İyi ki İYİ Parti var diyen insanlarla karşılaştık. Mardin gezimizden sonra Doğu ve Güneydoğu da artık 3’üncü bir güç oluştuğunu söyleyebilirim. Çevre illerden kurucu il başkanlığı için inanılmaz talepler var. Doğu ve Güneydoğu’da yaşadığı sıkıntıları samimi olarak yüreğinde hisseden, buradan bir çıkış yolu bulabilmek için iyi ve güzeli arayacak yol için kararlı olacak insanlar bulmaya çalışıyoruz.