Paşayeva, Uluslararası Vuslat Platformu ve Üsküdar Belediyesince Bolu Abant’ta düzenlenen “Aile, Toplum ve Devlet Sempozyumu”nda yaptığı konuşmada, aile değerlerinin kaybedilmesiyle çok şeyin kaybedileceğini söyledi.
“Öyle böyle yaptılar, çocuklarımızı elimizden aldılar.” denildiğine dikkati çeken Paşayeva, “Vallahi almadılar, biz veriyoruz çocuklarımızı. Veriyoruz, vermesek almazlar.” diye konuştu.
Paşayeva, tarih kitaplarının araştırılması gerektiğini belirterek, “Gelin, Türk ve Müslüman coğrafyasını araştıralım. Ben mesela, bazı Müslüman ülkelerin tarih kitaplarına bile baktım. Bugün bile tarih kitaplarımızda ne kadar yazabiliyor tarih bizi. Başkaları bunu istemeyecek tabii ki. Ama çocuklarımızda ortak tarihimiz, ortak kültürümüz o birlik ruhu olsun. Bugüne kadar bunu okullarımıza sokmuş değiliz. Okullarımızda çocuklarınız Azerbaycan coğrafyasını okuyabilsin. Ben Azerbaycan’da da aynı şeyi söylüyorum. Diğer kardeş cumhuriyetlerde de aynı şeyi söylüyorum.” diye konuştu.
Aydınlar ve sivil toplum örgütleri olarak gençlere gerçekleri anlatan daha çok konuşma yapılması gerektiğini ifade eden Paşayeva, şöyle konuştu:
“Köy köy, bölge bölge, üniversite üniversite. Üniversitelerimizde böyle değerli hocalarımızın sohbetleri olacak. Bizim coğrafyada bizim insanımızın üzerinde ne oyunlar kuruluyor, ne senaryolar kuruluyor? Bu senaryoları uygulamak için neleri devreye sokacaklar? Devreye sokacakları çok şey var. Mezhep ayrımcılığını sokacaklar. Nerede zayıf bir şey bulurlarsa onu devreye sokacaklar. Bunlar bölmek, parçalamak ve seni zayıflatmak için. Senin tarihin böyleydi. Bu tarihi onlar da biliyor. Senin gücünün ailenden, tarihinden, kültüründen kaynaklanır. Oradan saldırarak bizi zayıflatmak isteyecekler.”
Paşayeva, daha önce Avrupa Konseyi’ne, Türk heyeti ve kendileri aleyhinde bir yazının geldiğini hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyorsunuz İslamofobi Avrupa’da çok artıyor. İslamofobi’nin Avrupa’da artışı bizim üzerimizde çifte standartları daha da artıyor. Türkiye heyeti ile sohbette dedim ki, ‘Kardeşim kusura bakmayın, biz böyle büyük millet olmasaydık böyle yapmazlardı. Böyle büyük millet olmanın bedeli bu. Sizinle uğraşacaklar. Adamlar sizin tarihinizi biliyor. Kesintisiz imparatorluk kurduğunuzu biliyor. Beş yüz yıl bir tarafı Balkanlar, bir tarafı Mısır, onlarca etnik gurubun, dini inancın nasıl bir yerde yürütebilindiğini insanlar çok iyi biliyor. ‘Bunlar güçlenirse bizim rakibimiz olurlar’ diye hemen engellemeye çalışıyorlar. Bunun artık farkında olmamız lazım. Bunlardan adalet falan beklemeden nasıl güçlü olacağız, haklarımızı koruduğumuz zaman bu coğrafyaya huzur gelir.”
Abant’ta 3 gün süren “Aile, Toplum ve Devlet Sempozyumu”, Vuslat Platformu Yönetim Kurulu Üyesi Rukiye Karaköse tarafından okunan sonuç bildirgesiyle sona erdi.
Rocca İstanbul, bir cafeden fazlası
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.