Demir'den Basın Açıklaması

Haber sitenizde yayınlanan “Hacı Orhan peşkeş iddialarına cevap verdi” haberinizin son paragrafında yer alan “Orhan, “En son benimle uğraşan ilçe başkanı Ak Parti'ye geçti. Herhalde 2. ilçe başkanı da bu arkadaşımız olacak. Bunun da ilk adımını atmış oldu” ifadeleri üzerine doğan cevap hakkımdan dolayı ve basın etik ilkeleri kapsamında açıklamamı yayınlamanızı rica ederim.

Belediye Başkan Yardımcısı Hacı Orhan, siyasi CÖMEZLİĞİNDEN kaynaklanan tıfılca ve talihsiz bir açıklama yapmıştır. Fiziğinin tam bir zıttı açıklama yaparak benim onunla uğraştığımı ve onunla uğraşan başka bir siyasi ilçe başkanının AK Partiye katılmasından dolayı benimde AK Partiye geçeceğimi söylemiş. İlk önce benim Hacı Orhan ile şahsi hiçbir problemim olmaz. Fakat bu şahıs haddini aşarak rahmetli şehit Genel Başkanım Muhsin Yazıcıoğlu hakkında mesnetsiz iftira kapsamında yazılar yazmıştı.

Ben bu yüzden gururla uğraşırım… 

Bir PKK sempatizanının gönüllü avukatlığı yapmasını ve AK Parti gibi bir partide bulunmasından dolayı tepki göstermem kadar doğal bir şey olamaz.

Hacı Orhan’ın kendi yazılı basın açıklamasında “Yanıma gelerek bunun sebebini sorduğunda, son günlerden yazdığı siyasi yazılardan ve M. Fethullah Gülen Hoca efendi hakkında yazılan yazılarından rahatsız olduğumu ve bu nedenle avukatlığını yapamayacağımı söyledim.”  Açıklamasında belirttiği gibi ve söylemlerinde Hizmette mütevelli heyetinde olduğunu naklederken (bir zamanlar) şimdi dik duruş göstermemesinin kişilik ve davasına saygıdan değil, siyasi kaygılarla parti isminin arkasında durarak eğilmesini çok doğal eleştirebilirim.

Siyasette onun gidip geldiği yollar, benim siyasette daha gittiğimin yarısı bile olmadan, fütursuzca AK Partiye katılacağımı söylemesi, kendi kişiliğinden ziyade mensubu olduğu partiye de zarar veriyor.

Lakin, liyakati yetmiş olsa idi Hacı Orhan’ı ben davet ederdim ama dediğim gibi liyakat eksikliği ve had bilme sıkıntısından dolayı siyasi olarak BBP’de siyaset yapma olanağı olmayacağından davette de lüzum görmüyorum. Bu yüzden Hacı Orhan’ın her şeyden önce meşgul ettiği makamın hakkını ve saygınlığını koruyacak açıklamalar yapması gerektiğini hatırlatarak, daha çıraklık mertebesine ulaşması gerektiğini naçizane tavsiyede bulunuyorum.