Şener, Marmara Belediyeler Birliği tarafından hazırlanan “Kopuştan Uyuma Kent Mültecileri – Suriyeli Mülteciler ve Belediyelerin Süreç Yönetimi: İstanbul Örneği” başlıklı raporu AA muhabirine değerlendirdi.
Raporda belediyelerin sığınmacılara yönelik çalışmalarını, süreç yönetimini, karşılaşılan sorunları, mevzuattan kaynaklanan kısıtlılıkları ve çözüm önerilerini ortaya koyduklarını anlatan Şener, raporu “yerel yönetimleri ilgilendiren Türkiye’deki en kapsamlı rapor” olarak niteledi.
“Kent mültecileri” kavramının yeni ortaya çıktığını belirten Şener, 2011’de iş savaşın başlamasıyla Türkiye sınırında yığılmaya başlayan Suriyelilerin sonraki yıllarda kentlere yöneldiğini kaydetti. Kamplarda kalanların oranı yüzde 8’de kalırken kent mültecilerinin oranının yüzde 92’lere çıktığını dile getiren Şener, “Dolayısıyla çok ciddi ele alınması gereken bir durumla karşı karşıyayız. Raporumuzda da İstanbul örneğini ele aldık çünkü İstanbul, Türkiye’nin hemen hemen tamamını yansıtan bir şehir. Raporda, sığınmacılar konusunda belediyelerin rolü, ne gibi hizmetler sağladığı, ne gibi sorunlarla karşılaştıkları ve uzun vadede Türkiye’de bu uyum politikasına nasıl katkı sağlanabileceğini araştırdık.” diye konuştu.
Şener, İstanbul’da kayıtlı 500 bin olmak üzere 600 bini aşkın Suriyeli yaşadığını ifade ederek, İstanbul’da bulunan Suriyelilerin, ilçe olarak bakılacak olursa Küçükçekmece, Sultangazi, Zeytinburnu, Sultanbeyli, Fatih’te yoğunluk gösterdiğini anlattı.
Türkiye’de gündem olan bir konu “uyum”
Savaştan kaçıp gelen Suriyelilerin için en çok barınma, yeme, içme gibi temel ihtiyaçları olduğunu aktaran Şener, bu ihtiyaçlarında da belediyelerin Sosyal Yardım İşleri Müdürlükleri vasıtasıyla karşılandığını anlattı. Şener, şu bilgileri verdi:
“Son zamanlarda da Türkiye’de gündem olan bir konu bu uyum konusu. Uyum, çok göze görünen bir sorun gibi görünmese de uzun vadede çok ciddi ele alınması gereken, sabırla, itinayla işlenmesi gereken bir konu. Uyum tek bir kurumun değil, merkezi ve yer aslında merkezi yönetimin stratejik kararları, politikalarıyla şekillendirecek şekilde fakat yerel yönetimlerin de sivil toplumun da yer alması gereken, bunların hep birlikte el ele vererek sabırla uzun sürede işlemesi gereken bir problem.
“Uyum sorununun nedeni de en başta kültürel farklılıklar çünkü iki farklı ülkeden bahsediyoruz. Her ne kadar Arap ülkeleriyle aynı kültürden geldiğimizi düşünmüş olsak da farklı birtakım özelliklerimiz var”
Uyum sorununun nedenleri de en başta kültürel farklılıklar diyebiliriz çünkü iki farklı ülkeden bahsediyoruz. Her ne kadar biz böyle Arap ülkeleriyle çok aynı kültürden geldiğimi düşünmüş olsak da farklı bir takım özelliklerimiz var. Yani özellikle yaz sürecinde bu uyum konusunu fazla konuşulmaya başlanmasının sebeplerinden biri.”
Çözüm önerileri
Suriyeliler’in adaptasyon sürecinde belediyelere, çok iş düştüğüne dikkati çeken Şener, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yerel yönetimler tabi vatandaşlara en yakın kurumlar olduğu için aslında en çok onların hem sorunlarıyla muhatap olan hem de yaşanan sıkıntılara acil çözüm bulması gereken kurumlar. Yerel yönetimler aslında kendi yapıları itibariyle bu durumu da uygun kurumlar yani acil bir çözüm bulmak konusunda. Fakat orada tabi tek başlarına karar alamayacakları bir takım noktalar var. Bu hem bütçe açısından söylenebilecek bir şey hem de belediyelerin yetkilerinin sınırlılıkları açısından önemli. Belediyelere bir görev atfedilecekse, bir yetki verilecekse, gerekli personel istihdamı, gerekirse tercüman, psikolog istihdamı, bütçe aktarımı gibi şeylerinde beraberinde gelmesi gerekir.”
Şener, araştırmalarında Suriyeliler’in en temel problemin dil eğitimi olduğundan bahsetti. Araştırmalarında hem ilçe hem Büyükşehir Belediyesi ile görüşmüş olduklarına dikkati çeken Şener, şu bilgileri verdi:
“İlçe belediyeleri bir koordinasyon sıkıntısına genel olarak vurgu yaptı diyebilirim. Dolayısıyla çözüm önerisi olarak kendi başlarına hareket etmek yerine, hem belli başlı konularda daha tecrübe sağlamış belediyelerle iletişim halinde hem de diğer kamu kuruluşları ve sivil toplumla koordinasyon halinde çalışmayı arzuladıklarını söylediler. Onlar için aslında bahsedebileceğimiz en temel sorunlardan biri Suriyelilere dair ortak bir veri tabanının olmaması. Dolayısıyla ortak çalışmalarında kurumlar arasında gerçekleştirilememesi, bu koordinasyon sıkıntısı. Yoksa belediyeler sosyal yardım hizmetini zaten kendi vatandaşlarına da sağlıyor, bu konuda ciddi bir sıkıntı yaşanmıyor. Fakat çoğunlukla nasıl hareket edeceklerini, hangi hizmetlerin kanunen yasal olarak yapılabileceğini, hangilerinin yapılamayacağını veya işte bir rehberlik ihtiyacı hissettiklerini bize dile getirdiler. İlçe belediyeleri bu konuda çalışmaya hazır diyebilirim ben size, fakat biraz daha belki stratejik bir şekilde koordinasyonlu bir şekilde ilerleyebilmek lazım.”
Türkiye’nin kent mültecileri· raporu yayınlandı
İngilizcesi de hazırlanmış olan raporda belediyeler için ilave mali kaynağa ek olarak çözüm önerileri yer alıyor. Rapordaki çözüm önerileri şöyle sıralanıyor:
“Belediye Kanunu’nda belediyelerin hizmet alanı, ‘belediye sınırları içinde yaşayan vatandaşlar ve kayıt altında olmak kaydı ile diğer bütün bireyler’ şeklinde genişletilmeli. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu” başta olmak üzere, yasal ve idari düzenlemelerde belediyelerin yerel uyumu sağlama yönünde özel rol üstlenmeleri ve daha aktif hale getirilmeleri için düzenlemeler yapılmalı. Muhtaçlığın tespitinin daha sağlıklı yapılması, mükerrer yardımların engellenmesi ve en önemlisi belediyeler arasında makul bir yük paylaşımının gerçekleşmesi için ortak bir veri tabanı oluşturulmalı. Mülteciler konusunda belediyelerin hem kendi aralarında hem de merkezi idare kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile koordinasyonun sağlanabilmesi için Büyükşehir belediyelerinde bir birim oluşturulmalı. Mültecilere daha iyi bir hizmet verebilmeleri için, belediyelere tercüman, psikolog, sosyal hizmet uzmanı vb. kişileri istihdam imkanı sağlanmalı. Başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin mültecilere hizmet sağlarken yerel halk ile mülteciler arasındaki potansiyel gerilimleri engelleyecek çalışmalar yapması yerel uyum açısından son derece önemli.”
Sayılarla Kent Mültecileri
Nisan 2011’den itibaren Türkiye’ye giriş yapan sığınmacı sayısı 5 milyon, Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısı 3.2 milyon, Türkiye’deki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı 2.8 milyon, Türkiye’de doğan Suriyeli Bebek Sayısı 230 bin, İstanbul’daki Suriyeli Sayısı 540 bin, İstanbul’daki Ön Kayıtlı Suriyeli Sayısı 61 bin, İstanbul’daki Geçici Koruma Kapsamındaki Suriyeli Sayısı 479 bin, İstanbul’daki Suriyelilerin İstanbul Nüfusuna Oranı yüzde 3.67, İstanbul’daki Suriyelilerin Türkiye’deki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı yüzde 17.4, İstanbul Avrupa Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı yüzde 86, İstanbul Anadolu Yakasındaki Suriyelilerin İstanbul’daki Toplam Suriyeli Sayısına Oranı yüzde 14.
Belediyelerin sığınma masaları
Suriyeli sığınmacılar belediyelerin yardım hizmetlerinden faydalanıyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Küçükçekmece Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde kurulan Sığınmacılar Masası’nda tercüman eşliğinde ilçedeki göçmenlere hizmet veriyor. Sığınmacılar Masası’nda ekibinin yaptığı saha taramaları ile ilçeye yerleşen göçmenler tespit edilip, temel ihtiyaçlar belirlenmekte imkanlar dahilinde yardımlar bizzat adreslerine teslim ediliyor.
Sosyal İşler Müdürlüğü bu güne kadar, 6 bin 11 Suriyeli sığınmacı aileye gıda yardımı, 811 Suriyeli sığınmacı aileye eşya yardımı, 819 Suriyeli sığınmacı aileye eşya yardımı, 300 Suriyeli sığınmacı öğrenciye okul çantası ve kırtasiye seti desteği sağlandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Belediyemiz ve ilgili firmaların desteğiyle 90 Suriyeli sığınmacı işe yerleştirildi.
Ülkelerinden çeşitli sebeplerle göç edip Türkiye’ye sığınan göçmen kadınlar, Zeytinburnu Aile Kadın Destekleme ve Engelliler Merkezi’nde de (AKDEM) aldıkları 8 haftalık eğitimin ardından meslek sahibi oldu. Suriyeli, Kırgız, Afgan, Kazak vb, ülkelerinden çeşitli sebeplerle göç edip Türkiye’ye sığınan ve her biri ayrı bir hikaye barından göçmen kadınlar, Zeytinburnu Belediyesi’nin açmış olduğu 2 senelik kurs sonunda meslek edinip ev ekonomisine el attı. Göçmen Kadınlar Kulübü’nde eğitim alan kadınlar hazırladığı ürünleri, ‘Kar Serçesi’ adıyla Zeytinburnu Olivium AVM’de satışa sundu.
İstanbul’a olan mülteci akınından bir kısmı da Başakşehir’i tercih etti. İlçede kayıtlı olarak 27 bin civarında Suriyeli yaşıyor. Maddi durumları iyi olan Suriyeliler Başakşehir 1, 2, 4, 5. Etaplarda ve Kayaşehir Bölgesinde ağırlıklı ikamet ederken orta ve alt gelirli olan Suriyeliler Güvercintepe, Şahintepe, Altınşehir ve Ziya Gökalp mahallelerini tercih ediyor. Belediye Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğünce ihtiyaç sahibi 2 bin 468 aileye talep etmeleri halinde yardım edildi.
Sultangazi Belediyesi de 684 Suriyeli aileye gündelik olarak sıcak yemek yardımı yapıyor. Bugüne kadar yapılan sıcak yemek yardım miktarı 622 bin 27 lira. Belediye Suriye topraklarında yaşayan mazlum vatandaşlar için 21 adet tır ile insani yardım malzemesi gönderildi. Sultangazi Belediyesi tarafından eğitim, kira ödemesi, ev eşyası yardımı, ana yardım kalemlerinin dışında anlık ihtiyaç sahibi Suriyeli vatandaşlara sponsorlar aracılığıyla şu ana kadar toplam 18 bin 184,36 lira yardım yapıldı.
AK Partili vekilin kızı KHK ile ihraç edildi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.