Sultangazi’de taşocağı isyanı yıllardır sürüyor. 16 taşocağının olduğu ilçede nefes almak imkânsız. Çocuklar ocaklara komşu okullarda okuyor. Yaşı küçüklerin çoğu astım hastası. Yaşlılar, engelliler toz yüzünden camı kapıyı açmadan evin içinde yaşıyor. Bölge sakinleri şikâyetlere rağmen hiçbir şeyin değişmediğini söylüyor.
Cebeci bölgesinde bulunan, altı mahalleyi toz içinde bırakan, bir anaokulu ve bir de ortaokulla burun buruna olan 16 taş ocağı faaliyetlerini sürdürüyor. Sultangazi halkının ‘cehennem ocakları’ diye adlandırdığı ocaklar, İstanbul’un mıcır ihtiyacının yüzde 90’ını karşılıyor. Alternatif ocaklar yok değil, fakat söylenen, Sultangazi’deki kadar kaliteli rezervi bulmanın zor olduğu. Son 20 yılda bölgedeki konut artışına bağlı olarak taş ocaklarıyla yerleşim bölgeleri ve hatta okullar komşu olmak zorunda kalmış. Aralarında sadece birkaç yüz metre var. Sonuç; astımla çok erken tanışan çocuklar, camı dahi açılamayan evler ve nefes darlığı, hatta KOAH ile mücadele eden yaşlılar…
BİR KAMYON BİR DİNAMİT
Sultangazi’ye nefes aldırmayan tozun bir kısmının sebebi de kamyonlar. Bir günde onlarca sefer yapan taş ocaklarına bağlı kamyonlar, hafriyat, toz yığınları ve taşların üstünü brandayla örtme ihtiyacı bile duymuyor. Akşam saatlerinde ise taş ocaklarındaki dinamit patlamaları başlıyor. Saat beş civarında taş ocaklarını genişletme çalışmaları sebebiyle halk, en az 3 şiddetinde deprem yaşıyor. Özellikle çocuklara taş ocakları sorulduğunda hepsinin ilk aklına gelen şey dinamit patlamaları oluyor.
HABERİN DEVAMI İÇİN: http://www.hurriyet.com.tr/tas-kesen-hayatlar-40514152
MHP Yönetimi, polislerle yemekte bir araya geldi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.