a

Batman-Sultangazi Hattı ve Bir Tetikçinin Hikayesi

Habere giriş yapmadan evvel FETÖ ile mücadelede adeta bir TURNUSOL kağıdı olarak kullanılan 17-25 Aralık tarihinden sonra organik bağlarını koparmayanların, 15 Temmuz’dan sonra birden bire milli iradeci olmalarının samimiyetten uzak olduğunu hatırlatmak isteriz…

17-25 Aralık 2013 tarihinde devletin emniyet ve yargısı içerisinde yapılanmış FETÖ’cü birimler ülkenin idaresine bir operasyon başlatmıştı. Bu operasyondan sonra özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ konusunda gözle görülür net tavırlar ve söylemler geliştirerek, bu yapıyla hareket edenlerin ve bir şekliyle bu ihanet çetesinin yakınında yöresinde, çevresinde çeperinde bulunanların uzaklaşmalarını salık vermeye başladı.

Mesaj netti…

17-25 Aralık tarihinden sonra bu yapıyla bağlarını kesmeyenler, 15 Temmuz’dan sonra feryat figana başlamışlarsa ortada KRİPTO bir durum olabilir… (Bunun en son örneğini ise meşhur Kaymakam Kadir Güntepe’de gördük. Adeta bir kahraman olarak gördüğümüz ve FETÖ ile ilgili en çok sesi çıkan bu kaymakam FETÖ’cü çıkmıştı)

ŞİMDİ SİZE BATMAN’DA BAŞLAYAN VE SULTANGAZİ’DE EVRİM GEÇİREN BİR TETİKÇİNİN, ŞANTAJCININ HİKAYESİNDEN ÖRNEKLER VERECEĞİZ…

7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan Milletvekilliği seçimlerinde Saadet Partisi listesinden 4’ncü sıradan, 1 Kasım 2015 tarihinde ikinci kez yapılan seçimlerde ise yine Saadet Partisi listesinden bu kez 2’nci sıradan Milletvekili adayı olan sözde (tetikçi) gazetecinin hikayesinden söz edeceğiz…

Sözde gazeteci Saadet Partisi listesinden milletvekili adayı olduğu dönemlerde doğal olarak mensubu bulunduğu partinin seçim çalışmaları çerçevesinde bir takım çalışmalar yapmış. Buraya kadar her şey normal ancak anormal olan şey sözde gazetecinin basın açıklamalarının neredeyse tamamını FETÖ’cü CİHAN HABER AJANSI tarafından servis edilmesi.

Sözde gazetecinin Batman’da bir yerel gazetenin ortağı olmasına rağmen kendisiyle ilgili haberlerinin tamamını FETÖ’nün kapatılan ajansı CHA tarafından servis ediliyor, bu açıklamalara ise iktidar düşmanı tüm yayın kuruluşları da yer veriyor.

Sultangazi’de hakim ve savcı olan, kendini adeta FETÖ ile mücadele timinin başındaki isim gibi gören daha doğrusu kendisini öyle gösteren sözde gazeteci iftira çetesinin tetikçiliğine soyunmuş, elinde hiçbir belge olmadan sabah-akşam kendisine verilen görevi yerine getirmeye çalışıyor. Sahipleri kendisine kemik attıkça, bu sözde gazeteci havlamaya devam ediyor.

Ama pat diye geride bıraktığı Batman’da durum hiçte öyle değil. Batman’da FETÖ’ye tek bir söz, tek bir kelime yok. Zaten Batman’da ki arkadaşları da onu tek bir cümle ile özetliyorlar; “Kullanılmaya müsait bir tip”

Burada altı çizilmesi gereken bir husus daha var. Yukarıda da değindiğimiz gibi, 17-25 Aralık 2013 tarihinden sonra özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu ihanet şebekesine yönelik olarak çok net tavır ve söylemler geliştirmişti. FETÖ’cü medyanın özellikle Cumhurbaşkanına karşı geliştirmeye çalıştığı algı kampanyasında CİHAN HABER AJANSI önemli bir rol oynamıştı ve bunu sağır sultan bile duymuş ve biliyordu. Sözde gazeteci duymamış ve bilmiyor olamaz çünkü yine yukarıda değindiğimiz gibi kendisi hem gazeteci hem de siyasetçiydi…

Peki, sözde gazeteci bu çalışmalar esnasında neler söylemişti:

Sözde gazeteci, “Yerel ve genel iktidarların siyasi tecrübeleri olmasına rağmen, acemi şoför gibi ülkeyi duvara toslattılar. Emin olun ki bu bilinçli yapılmaktadır.” Burada Emin olun ki bu bilinçli yapılmaktadır.” Sözünün altını çizmek istiyoruz…

Bir başka haber ise şöyle; “Sözde şer odakları AKP’ye karşı birleştiklerini, buna karşı tüm Müslümanların Ak Parti’ye destek vermesi gerektiği üzerine siyaset geliştiren AKP’nin Müslümanları aldattığını ifade eden SP Batman Milletvekili adayı (Sözde Gazeteci), “Eğer söylediklerinde samimi iseler, eğer zerre kadar dürüstseler iktidar olmak uğruna ülkeyi peşkeş çektikleri İslam düşmanı, Müslüman katili ABD ve NATO’dan Türkiye’yi temizlemesi gerekir.” Bu haberde özellikle haberin girişinde, AKP’nin Müslümanları aldattığını ifade eden SP Batman Milletvekili Adayıvurgusunun ve ülkeyi peşkeş çektikleri” sözünün altını çizmek istiyoruz. Bahsi geçen haber FETÖ’nün kapatılan ajansı CHA tarafından “AKP Müslümanları Aldatıyor” başlığıyla servis edildiğini de belirtmek isteriz.

Bir başka haberde ise sözde gazetecinin kimi hedef aldığının cevabını ise size bırakacağız. Haber şöyle; “100’ün üzerinde insanın ölümüne neden olan Ankara katliamıyla kan üzerine siyasetin yapıldığının netleştiği bir seçim yaşadıklarını ifade eden SP Batman Milletvekili adayı sözde gazeteci; “Bir makam uğruna sen ben kavgasına kanı dökülen halkımızın, 1 Kasım’da kanımız üzerine siyaset yapanların sonunu getirmesini istiyoruz” demiş…

Aslında baştan sona altı çizilmesi gereken bu haber alıntısında, “Bir makam uğruna sen ben kavgasına kanı dökülen halkımızın” cümlesinde konu edilen makamın hangisi olduğunu ve bu makam uğruna kan döküldüğü iddiasını ortaya atan sözde gazetecinin kimi kastettiğinin cevabını siz değerli okuyucularımıza ve bu sözde gazetecinin Ak dostlarına bırakıyoruz.

Bütün bu yazılıp çizilenler 17-25 Aralık sürecinden yaklaşık olarak 1 seneden biraz daha fazla süre geçtikten sonra söylenmiş ve bunları Cihan Haber Ajansı servis etmiş…

1 2 capture-20170214-231010 capture-20170216-204042 capture-20170216-204228

Daha sonra “nasıl olduysa” sözde gazeteci Batman macerasına ani bir kararla son vererek güzide ilçemiz Sultangazi’de boy göstermeye başladı. Biz nasıl olduğunu biliyoruz. Bunların neler olduğu konusunda da bilgilerimiz var ve bunları sizinle dönem dönem paylaşacağız.

Sultangazi’ye geldikten sonra siyasi anlayışını ve bağlantılarını yeniden gözden geçirmiş olacak ki, sözde gazeteci Saadet Partisi hariç bütün partilere ilgi göstermeye başladı. Tek bir endişemiz var; Birgün Sultangazi’den Tekirdağ’a gitmek zorunda kaldığında, koyu bir CHP’li olmasıdır 🙂

Sultangazi’ye adım atar atmaz Sultangazi Belediyesi’ne  giderek bir takım taleplerde bulunan sözde gazeteci buradan olumsuz cevap almış olacak ki, yayın politikasında topun ucuna Sultangazi Belediyesi’ni koydu.

Sultangazi Belediyesi’nin günlerce kapısından ayrılmadı. Sınırlarını aşarak Sultangazi Belediyesi’nin matbaa işlerini istedi. Ancak tüm talepleri ret edildi. Öyleki işi şantaj boyutuna getirmeye çalıştı. Aldığı cevap kısa ve net oldu; “Ha sit..lan”

Bizim bir kısım insanımızda zannediyor ki, bu sözde gazeteci haber yapıyor. Nerden bilsinler ki, işin içinde istediğini alamamak var. Nerden bilsiner ki, bu tetikçinin bir şantajcı olduğunu. Nerden bilsinler ki, Batman’da Ak Parti düşmanı olduğunu.

Bukelamun bile bu sözde gazetecinin yanından geçemez…

Aynı zamanda sözde gazetecinin bu evrim süreci 15 Temmuz’dan sonra birden bire (tırnak içerisinde) “milli iradeciliğe” ve “reis”çiliğe döndü.

Sözde gazeteci Batman’da Müslümanları aldattıklarını iddia ettiği Ak Partililerle Sultangazi’de her ne hikmetse birden bire dost olma yolunu tercih etmişti. Sözde gazeteci artık aldatılmak istiyordu ya da Batman’da sarf ettiği sözler külliyen YALANDI veya sözde gazeteci TAKİYE yapıyordu…

Batman’da Reisin Ak Partisiyle mücadele eden sözde gazeteci, Sultangazi’de Reisin Ak Partisine göz kırparken, Belediye Başkanının mahremine girme cüretini göstererek, eşinin ismini sık sık gündeme taşıyor ve kendisini “milli iradeci” göstererek, Cihan Haber Ajansı tarafından servis edilen iddialarını unutarak, kendisi hariç geriye kalan herkesi fetöcu ilan ediyordu…

Kafasına insan göre tutuklatıp, serbest bırakıyor, fezleke hazırlayıp bunu iddianameye dönüştürüyor, hakim karşısına çıkartıp tutukluyor,sonra şartlı salıveriyor…

Son olarakta işadamı Zeynel Abidin Erdem üzerinden yine Belediye Başkanı Cahit Altunay’ı hedef tahtasına oturtmaya çalıştı. Daha doğrusu ona kemik atan şerefsizler bunları ona yazdırıyorlardı. Bizim sözde gazeteci ve o şerefsizler şimdi gözlerini iyi açıp bu satırları özellikle iyi okusunlar; FETÖ’cü diye lanse ettiğiniz işadamı Zeynel Abidin Erdem en son nerede görüldü biliyormusunuz? Hemen cevabını verelim; AFRİKA’da. Peki kiminle görüldü biliyor  musunuz? Bu sorunun da hemen cevabını verelim; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile. Peki ne işi vardı orada? Bu sorunun cevabı oldukça basit; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son Afrika gezisine katılan heyet içerisinde yer alıyordu. Üstelik bu geziye bizzat Erdoğan tarafından davet edildi.

Aha bu da ıspatı. Gözlerinizi iyi açın ve iyi bakın. Lakin bakarken dikkat edin aşağıdaki bu görseller bir yerlerinize girmesin 🙂

z-1 z-2

Ha bu arada merak ediyorsanız aşağıda ki link üzerinden de daha detaylı görsellere ulaşabilirsiniz. Kimbilir belki birgün Erdoğan’a iftira atma çabasına girmeye çalışırsanız, işinize yarar 🙂

http://www.zeynelabidinerdem.com/

Bütün bu hezeyanların sebebi Batman’da yaşananlar olabilir mi sözde gazeteci ne dersiniz?

Savcılığa “Bana hakaret etti” diye şikayette bulunurken,“Bende onlara fetönun gayrimeşru çocukları dedim” erdemini gösterebildin mi?

15 Temmuz gecesi Ak Parti Sultangazi ilçe başkanlığının önünde seni görmedik ama sular durulduğunda “milli irade”ci olmak ne kadar kolay ve rant yaratıyor değil mi?

Muhabirliğini yaptığın İHA’nın bilgisayarlarına ne oldu mesela?

Batman’da alacak verecek mevzuları yüzünden bir yerel gazetenin ofisi basıldı mı mesela?

Veya bu mevzuda siyasette yapan bir yerel gazeteciye silahlı saldırı oldu mu?

Batman’da bir yerel gazetecinin alacak verecek listesini yayınlamamızı ister misin?

Ne demiş eskiler, “Akşam yediğin hurmalar, sabah bir yerlerini tırmalar”

Huzurlu günler…

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.

Sıradaki haber:

CHP’li eski vekil Faik Tunay: Referandumda evet diyeceğim

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.