Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, Aladağ’daki yurt faciasını TBMM gündemine taşıdı.
Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın 51’inci maddesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz alan MHP Milletvekili Arzu Erdem, “Bize emanet edilmiş olan küçücük bedenler bizim mukaddesatımızdır. Bu mukaddesata sahip çıkmak bizim vazifemizdir. Benim yüreğim yandı, Rabb’im hiçbir anne babayı evlat acısıyla sınamasın. Başımız sağ olsun.” Dedi.
Adana’nın Aladağ ilçesindeki yurt faciasını meclis gündemine taşıyan Erdem, genel kurulda yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;
“Adana’nın Aladağ ilçesinde bulunan kız öğrenci yurdunda çıkan yangında 11’i kız öğrenci, bir tane görevli olmak üzere toplam 12 kişi hayatını kaybetmiştir. Sema, Gamze, Tuğba, Zeliha, Betül, Cennet, Sümeyye, Nurgül, Sevim, İlknur, Bahtınur evlatlarımıza Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum. Yaralı evlatlarımıza acil şifalar diliyorum.
Yüreğimizi dağlayan bu olay hepimizin zihninde “Neler oluyor?” sorusunu mutlaka canlandırmıştır. Eminim ki iş güvenliği açısından gerekli tedbirlerin tüm eğitim kurumlarında, sadece yurtlarda değil, hassasiyetle uygulanması gerektiği ve denetlenmesi gerektiği mutlaka sizin için de yapılması gereken en önemli görevlerden bir tanesi. Bize emanet edilmiş olan küçücük bedenler mukaddesatımızdır. Bu mukaddesata sahip çıkmak bizim vazifemizdir, bu evlatlarımıza sahip çıkmak bizim görevimizdir. Benim yüreğim yandı, Rabb’im hiçbir anne babayı evlat acısıyla sınamasın.”
Genel kurulda MHP grubu adına söz alan Erdem, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” Sözlerine vurgu yaparak, “Eğitim, bir toplumun millî, manevi değerlerini yetişmekte olan kuşaklara benimsetme etkinliğidir ve günümüzde yeni amaçlar, boyutlar ve işlevler yüklenmektedir. Bilimsel ve teknolojik alanda gerçekleşen hızlı gelişmeler ve gelişmelerin sonucu olan bilgi patlaması toplumların sosyokültürel ve sosyoekonomik yapılarını daha da hızlı geliştirmektedir. Söz konusu işlevleriyle eğitim, kültür aktarmanın ötesinde toplumsal, ekonomik, kültürel, siyasal ve teknolojik gibi değişimlerden hem etkilenen hem de bu değişmeyi etkileyen işlevsel bir kurumdur. Bir ülke, bir toplum kalkınmak ve kendini geliştirmek istiyorsa, her şeyden önce, milletine kaliteli ve sağlıklı bir eğitim vermek zorundadır. Aksi takdirde o toplumun esir ve mahkûm olması kaçınılmaz bir sondur.
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk hâlinde yaşatır ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.” diyerek eğitimin önemi yeterince vurgulanmıştır. Atatürk cumhuriyeti kurduktan sonra bu cumhuriyeti yeni nesillere, kurmuş olduğu eğitim sistemi sayesinde tanıtmış, işlemiş ve anlatmıştır. Eğer Atatürk’ün “Yeni nesiller sizin eseriniz olacaktır.” dediği öğretmenler ve cumhuriyetle birlikte kurulan eğitim sistemi olmasaydı, korkarım bugün cehaletin kör kuyusunda yaşıyor olacaktık. Aziz Türk milletinin millî egemenliğini doğrudan milletin kendisine vermiştir Atatürk; millî ve manevi duygulara hâkim, vatanını, milletini, bayrağını seven bu şanlı, şerefli neslin devam etmesinin tek yolu olarak güçlü bir eğitim sisteminin olmasını da vurgulamıştır. Bu yüzden cumhuriyetin ilk adımı olarak millî olan bir eğitim sistemi millî eğitimi etkin kılmıştır.
Değerli milletvekilleri, eğitimli bir insan ile eğitimsiz bir insanın hayata bakışı, olaylar hakkındaki yorumu ve düşünceleri yaşam standardı ve imkânlarıyla aynı değildir. Kullanılan ve farkında olmadan birilerinin çıkarlarına hizmet eden insanların hemen hepsi eğitimsiz kimselerdir aslında çünkü eğitimsiz insanı kandırmak ve kullanmak çok basittir. Eğitimsiz insanlar hayatın var olan gerçeklerine değil, çoğunlukla, kafasına değişmez hakikat diye empoze edilen hurafelere inanmaktadırlar. Eğitimsiz insan, peşinden gideceği adamda önderlik ve liderlik vasıflarının olmasına bakmaz. Onu, dinî duygularını kullanarak istediğiniz yöne sürükleyebilirsiniz, istediğiniz amaç için kullanabilirsiniz.
Onun için bu kürsüden tekrar vurgulamam gerekir ki: En önemlisi eğitim ama eğitim müfredatının da içeriği. Millî Eğitim Bakanlığına bu manada büyük görev düşmektedir. Eğer ülkemiz refah bir seviye içerisinde aydın bir gelece hep birlikte gidecekse Millî Eğitim Bakanlığının üzerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Yasa yapmak yeterli değil, önemli olan, bu yasaların uygulamada da karşılığını bulmasıdır.” ifadelerini kullandı.
Kaymakam Uslanmaz Kamyonlara ‘DUR’ Dedi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.