Tarihe kahramanlığı bir kez daha altın harflerle not düşen şanlı Türk Milleti, 15 Temmuz gecesi girişilen kanlı darbe kalkışmasında çıplak ellerle tankları ve darbeci hainleri durdurdu.
FETÖ terör örgütüne bağlı bir avuç hain tarafından girişilen kanlı darbe gecesi demokrasiyi korumak için sokağa dökülen milli iradeden bazıları hainlerin kurşunları ile meydanlarda şahadet şerbetini içerken, bazıları da aldıkları yaralarla Gazi unvanını analarının ak sütü gibi hak ettiler.
Sultangazi ilçesinden darbeci hainlerin üzerine korkmadan yürüyen 6 vatandaşımız şehit olurken, 15 vatandaşımız yaralanarak gazi oldu.
Yaralı gazilerimizi ziyaret eden Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, ihtiyaç sahibi olan gazilerimizin durumlarıyla yakından ilgilendi. Başkan Altunay, “15 Temmuz gecesi yaşanan bu kanlı darbe girişiminin karşısına dikilen bu vatan evlatları, bütün dünyaya atalarının yolunda olduklarını bir kez daha haykırmışlardır.
Aziz Türk Milleti tarihte hiçbir zaman esareti kabul etmemiştir. Kendi iradesine her hangi bir müdahale yapıldığında nasıl ayağa kalkacağını ve tankların tüfeklerin karşısına dikileceğini gösteren bu aziz milletin ellerinden saygıyla öpüyoruz.
Bu şanlı zaferin içerisinde bizim ilçemizden de binlerce vatansever vatandaşımız bulundu. Bunlardan 6 tanesi hainlerin kurşunlarına canlarını siper ederek şahadet şerbetini içtiler. Yaklaşık 15 kardeşimiz de bu hainlerin kullandığı silahlardan çıkan mermilerle yaralandı. Şahadet şerbetini içen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Yaralı kardeşlerimizle yakından ilgileniyoruz. Belediyemiz bu gazi arkadaşlarımızı yakından takip ediyor. Kendilerini düzenli olarak ziyaret ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bu kardeşlerimiz şifa bulup ayağa kalkana kadar kendileriyle yakından ilgileneceğiz. Daha sonrası için de bu kardeşlerimizle yakından ilgilenmeye devam edeceğiz. Ben kendilerine Allah’tan acil şifalar diliyorum.” Dedi.
İŞTE O KAHRAMANLARDAN BAZILARI
15 Temmuz gecesi kalkışılan kanlı darbe girişiminde, hainlerin karşısına dikilerek, tarihi yeniden yazan demokrasi kahramanlarının hayat hikayelerinin hepsi birbirinden çarpıcı. O karanlık gecede vatan ve millet için gözünü kırpmadan sokağa çıkan Sultangazili kahramanların bazıları kendilerine, “Bir şeye ihtiyacınız var mı?” sorusuna, “Ezanların dinmediği, bayrağın inmediği bir vatan” cevabı ziyarete katılanlara duygu dolu anlar yaşattı…
Mehmet Orman; 15 Temmuz Cuma gecesi Atatürk Havalimanına giden Mehmet Orman, havaalanından dönüş yapıldığı sırada Tekstilkent- Batışehir tarafında kalabalık topluluğun bulunduğu o sırada darbeci Yüzbaşının havaya ateş açmaya başladı. 26 yaşındaki Mehmet Orman açılan ateş sonucu bacağından yaralandı.
Mustafa Ertaş : 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı Cuma gecesi Mustafa Ertaş ve beraberindeki arkadaşları Alibeyköy’e gittiler. Alibeyköy’de 10-15 askerin bulunduğunu söyleyen Ertaş, askerleri halk ile birlikte çıkardıklarını ve buradan AKOM’a geçtiklerini söyledi. AKOM’a gittiklerinde asker topluluğu ile karşılaştıklarını söyleyen Mustafa Ertaş, halkın gelmesi ile askerlerin ateş açmaya başladığını söyledi. Mustafa Ertaş, yaşanan arbede sırasında şarapnel parçalarının ayaklarına gelmesi ile yaralandı.
Adem Beyhan: Darbe girişiminin yaşandığı gece Fındıkzade’ye giden Adem Beyhan polisin yolu kapattığını, nedenini sorduğunda ‘darbe var’ cevabıyla karşılaştı. Beyhan buradan Vatan Caddesi’nde bulunan İl Emniyet Müdürlüğüne gittiğini burada darbeci askerlerin kontrol altına alınmasından sonra, İstanbul Valiliğine gitti. Valilik önünde ve çevresinde 60 askerin olduğunu belirten Beyhan, kalabalığı gören askerlerin ağlamaya başladığını ve silahların şarjörlerini yere bıraktıklarını söyledi. Beyhan o sırada rütbeli bir darbeci Yüzbaşının askeri kamuflajını çıkardığını, sivil kıyafetler giyerek halkın arasına karıştığını ifade etti. Adem Beyhan İstanbul Valiliğinde de durumun kontrol altına alınmasından sonra Beyazı karakoluna doğru yürümeye başladıklarını, Beyazıt meydanına varıldığında askerler tarafından halkın üzerine ateş açıldığını belirtti. Beyhan, açılan ateş sonucu yaralanan vatandaşlara yardım etmeye çalışırken, merminin yerden sekip alnına gelmesiyle yaralandığını söyledi.
Çağrı İşçan: Darbe girişiminin yaşandığı gece tatil için gittiği memleketi Sivas’tan uçakla İstanbul’a döndü. Sabiha Gökçen Havalimanında otobüse binen İşçan, Boğaziçi köprüsüne geldiğinde askeri tankları gördüğünü ve tankların otobüsün önünü kestiğini söyledi. Fakat otobüs şoförünün durmayarak yola devam ettiğini belirten İşçan, tüm bunlara rağmen tankların otobüsü durduklarını sözlerine ekledi. Otobüste bulunan diğer yolcularla birlikte olay yerinden kaçmaya çalıştıklarını ifade eden Çağrı İşçan, kaçma esnasında kasıktan başlayarak iki bacağına da şarapnel parçasının çarptığını, ambulans gelene kadar sürünerek ilerlediğini, bacaklarına kıyafetleriyle tampon yapmaya çalıştığını belirtti.
Bilal Uzcan: İBB Lojistik’de çalışan Bilal Uzcan, darbe girişiminin yaşandığı gece müdüründen gelen acil bir telefonla göreve çağrıldı. Alibeyköy’de bulunan Lojistik binasına giden Uzcan ve diğer aşçı arkadaşlarını içeride darbeci askerler karşıladı. Askerlerin kafalarına silah dayayıp Uzcan ve diğer arkadaşlarını içeri alan darbeci askerler, emirlere uyulmadığı takdirde herkesi öldürmekle tehdit ettiler. Bilal Uzcan askerlerin kendilerine 1. Gün 10 Bin kişi, 2. Gün ise 20 Bin kişilik yemek listesi verildiğini söyledi. Bilal Uzcan ısrarla yemek yapmak istemediğini darbeci askerlere söylemesine rağmen müdürlerinin ‘yapacaksın’ emri ile işe başladıklarını belirtti. Bir asker ile birlikte yemek malzemelerinin alımı ile ilgili depoya inen Uzcan, halkın bir anda lojistik binasını basıp, askerleri ele geçirdiği ifade etti. Askerlerin lojistikten kaçmaya çalışırken, olayların yaşandığı sırada kendisi de dahil 2-3 arkadaşının vurulduğunu söyledi. Bilal Uzcan, olayda topuğundan ve sol ayağından kurşunun sıyırması, şarapnel parçasının gelmesiyle yaralandı.
Mehmet Tekin; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inen Mehmet Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gitti. Tekin, İBB’ye gittiğinde büyük bir kalabalığın bulunduğunu o sırada kendisine telefon geldiğini, telefon ile konuşmak için ilerlediğinde halkın üzerine ateş açıldığını ve açılan ateş sonucu yaralandığını ifade etti. Tekin, kaldırıldığı hastanede doktorlar tarafından hayati tehlikeye sebep olabileceği düşünüldüğünden kurşunun vücudundan çıkartılamadığını da sözlerine ekledi.
Ramazan Çakır: O kara gecede darbe girişimini engellemek için ilk olarak Alibeyköy’deki İBB Lojistiğe giden Çakır, buradan AKOM’a geçti. Çakım, AKOM’da darbeci Astsubay’ın halka ateş açmasıyla yaralandı. Çakır, hafif bir yara aldığını düşündü ancak, hastaneye gittiğinde vücudunda tek kurşunun tespit edildiğini söyledi. Ramazan Çakır, şu anda vücudunda ki tek kurşunla yaşıyor. Doktorlar ölüm tehlikesinin olabileceğini belirterek, beklenilmesi yönünde karar aldılar.
Vedat Çetin: Türk Hava Yolları bagaj hizmetlisi olarak çalışan Vedat Çetin, darbe girişiminin yaşandı saatlerde Atatürk Havalimanında görevinin başındaydı. Kendisine gelen bir telefonla darbe girişiminden haberdar olan Çetin, dışarı çıktığında darbeci askerlerin tank ile birlikte çevreye ateş ederek havalimanına doğru geldiklerini söyledi. Çetin, o sırada saldırıya geçen bir askerin silahını alıp, gelen askerlere ateş açtı. Daha sonra kendilerine doğru yaklaşan tankın üzerine çıktıklarını ifade eden Çetin, asker ile tartışma yaşadıklarını ve kendisinin yere düştüğünü belirtti. Yere düşen Çetin’in kafasına darbeci asker vurmaya başladı. Burada yaralanan Çetin, sonraki süreci kafasına aldığı ağır darbelerden dolayı hatırlayamadığını söyledi.
Başkan Altunay Resmen Açıkladı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.