Sultangazispor…
4 büyüklerin hiçbir maçını kaçırmayız. Hatta evlerimizi, iş yerlerimizi, araçlarımızı bu dört büyüğün bayraklarıyla süsleriz, donatırız. Sırf bunların maçlarını izleyebilmek için ailelerimizden, çocuklarımızdan fedakarlık yaparız. Yani onlar ailemizden önce gelir.Hele birde derbi maçı ise günlerce tartışırız. Günlerce skor ne olur? bulmacasını kendi aramızda çözmeye çalışırız. Caddelerimizi, sokaklarımızı bir gelin gibi süsleriz. Sevinçten saatlerce süren konvoylar düzenleriz.
Ama…
Semtimizin, ilçemizin gururu olan takıma sahip çıkmayız. Maçlarına gitmeyiz. Hangi ligde olduğunu bile merak etmeyiz. Evlerimizi, iş yerlerimizi, araçlarımızı ilçemizin gururu olan takımın bayraklarıyla süslemeyiz. Buna ihtiyaç duymayız. Aklımızdan bile geçmez. Saatlerce kazandığı galibiyetler için konvoylar düzenlemeyiz. “Bana ne semtimin takımından” modunu kendimizden hiç eksik etmeyiz.
Sultangazispor’dan bahsediyoruz…
Yıllarca yalnız bırakıldı. Sahipsiz bırakıldı. Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden ve ilçemizin adını taşıyan bu takım hiçbir zaman ilgi alanımıza girmedi.
Oysa…
Bu takım “Sultangazi” adını Kütahya’da duyurdu. Düzce’de duyurdu. Zonguldak’da, Bartın’da, Kastamonu’da, Edirne’de duyurdu. Vs… Vs…
Bu bölgelerde yaşayanlar Sultangazi’nin İstanbul’un bir ilçesi olduğunu Sultangazispor’un sayesinde öğrendi…
Takımımızın birçok deplasman maçlarını takip ettim. Gittiğimiz her deplasmanda o bölgenin takımına sahip çıkıldığını gördüm. Kendi takımlarının bayraklarıyla evlerini, işyerlerini, sokaklarını, caddelerini süslemişlerdi. Maç günü ise Valisinden Kaymakamına, Belediye Başkanından Kamu Kurumlarının müdürlerine, muhtarlarından esnafına, öğretmeninden doktoruna, ev hanımından öğrencisine kısacası herkes stada akın etmiş, takımlarını yalnız bırakmamışlardı.
Bizde ise durum farklı;
Ev sahibi olarak bir stadımızın olmayışından dolayı Büyükşehir’e bağlı Cebeci Spor Kompleksinde maçlarımızı oynuyoruz. Her maçımıza gelenler aynı kişiler, aynı taraftarlar. Protokolden zaman zaman Belediye Başkanı Cahit Altunay, birkaç maçta da Ak Parti İlçe Başkanı Suzan Dağlar Civan’ı gördük. MHP İlçe Başkanı Yusuf Özel’i ise neredeyse deplasman hariç tüm maçlarda gördük.
Bazen de boy boy fotoğraf çekmek için gelen isimleri görüyoruz…
Geçen sezon da yazdık, bu sezonda yazmaya devam edeceğiz. “Bu bir ahde vefadır”. Vefamızı gösterip, takımımıza sahip çıkmamız gerekiyor.
Bu sitemleri yazarken kendi hatalarımızı da dile getirmemek en büyük yanlış olur.
Sultangazispor kimsenin babasının malı değildir. Kişiler gelip geçicidir. Ama Sultangazispor kalıcıdır. Sultangazispor bir marka. Ama bizler bu markanın ne farkındayız, nede tam olarak destekçisiyiz. Kimi zamanda kişisel çıkarlarımızdan dolayı o klasikleşen “Sultangazispor sevdamız” sloganını çok çabuk unutabiliyoruz. Kimi zamanda kişisel çatışmalardan dolayı maçlarına gitmeme kararı bile alabiliyoruz.
Eğer sevdamız, aşkımız Sultangazispor ise, eğer bu takımın 3. Lig’e çıkmasını gerçekten istiyorsak kişisel tartışmalarımızı da bir kenara bırakmamız gerekiyor. Sevda, aşk Sultangazispor ise, kişisel hareket etmemiz lazım. Kaldı ki, kişisel çatışmalardan dolayı takımımızı yalnız bırakıyorsak, Sultangazispor sevdamızda bir yalanmış gerçeği ortaya çıkıyor.
Emin YEŞİL
ÇALIŞMA SİSTEMİ Hakkında Bilgi Almışlar
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.