Türkiye Arapların Kardeş Kavgasına Karışmamalı

2014 yerel seçimlerinde Ak Parti’den Arnavutköy Belediye Başkan Aday Adayı olan Avukat Abdullah Demirhan iftarda yerel basınla bir araya gelerek bir takım açıklamalarda bulundu. Arnavutköy’de görev yapan gazetecilerle Rodeo Cafe’de düzenlenen iftar programında Demirhan, yerel seçimler, genel seçimler, koalisyon süreci ve Arnavutköy’deki dev projelerin devamlılığına ilişkin açıklamalar yaptı.

“Koalisyonda Olsa Projeler Sürmeli”

Ülke siyasetine değinen Abdullah Demirhan, Arnavutköy için önem arzeden 3. Havaalanı, 3. Köprü bağlantı yolu ve Kanal İstanbul projelerine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bölgedeki bu projeler devamlılığını sürdürmelidir. Hangi koalisyon şekli olursa olsun devletin bu tür projelerin önüne engel olmaması gerekir. Bu konuda dünyadan bilgi aktarımı yapılmalı. Örneğin kanal konularında Hollanda dünyada tektir. Bu konuda Hollanda’nın bilgi birikiminden yararlanılabilir. Körfez ülkelerindeki sermayeden yararlanarak ve Ortadoğu’daki, Türkiye’deki ve Avrupa’daki pazarlara pazarlayarak, devletin hiçbir katkısı olmadan Kanal İstanbul’un gerçekleştirme imkanı vardır” dedi.

“Arnavutköy’e Film Platosu ve İslam Üniversitesi Projeleri”

Demirhan, “Bizim Arnavutköy’e sunduğumuz vizyon projeleri kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin halk için bunlar yapılmalı. Ben örneğin bir film platosu projesi sundum. Ben bunun nasıl ve niçin olması gerektiğini anlattım. Bu projemi Büyükçekmece Belediyesi aldı gerçekleştirmeye çalışıyor şu anda. Bu vizyona sahip birisi bu projeye sahip çıkardı ancak maalesef bu gerçekleşmedi. Aynı zamanda onun kadar önemli bir İslam Üniversitesi projem vardı. Bu projeyi Arnavutköy’de gerçekleştirebilmiş olsak, bugün dünyanın baş belası, İslam dünyasına zarar veren İŞİD belasına karşı bir tepki otoritesi kurmuş olacaktık. Arnavutköy bugün en fazla din eğitimi verilen bölgelerden biri. Hemen her evin altında Kur’an kursu var neredeyse. Ancak bu çocukları uzman kişilerin eline teslim etmezseniz yarın karşımıza Türkiye’li İŞİDci çıktığı zaman şaşırmamamız lazım. İŞİD artık sınırlarımıza kadar gelmiştir. Ve bizim için de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bizim bu İslam Üniversitesi projemize Ümraniye Belediyesi sahip çıktı ve şu an çalışmaları başlamış durumda İnşaallah sonuca ulaştırırlar ama bu proje bu bölgede olmalıydı” diye konuştu.

“Seçimlerde Halk Koalisyon Talimatı Vermiştir”

Genel seçimler sonrası koalisyon görüşmelerini de değerlendiren Demirhan, “İnsanlarımız koalisyon dönemlerinde ülkenin kötüye gideceğini düşünüyor. Ancak geçmişe bakıldığında örneğin bir Refah-Yol dönemi ülkenin ekonomik anlamda çok iyi olduğu bir dönem olarak tarihe geçmiştir. Kötü örneklerde var, Anasol döneminde de ekonomik sıkıntılar baş gösterdi. Ekonomik kriz döneminde Kemal Derviş gelip düzeltecek denildi. Öyle bir hava oluşturuldu ki gelişiyle psikolojik olarak iyi bir döneme geçildi. Kemal Derviş yaptığı politikaların tersini yapsa yinede düzelecekti. Yani koalisyonlar kötüdür gözüyle bakmamak gerekir. Anlaşıldığı takdirde iyi bir yönetim de gerçekleşebilir şu anki koalisyon ihtimalleri üzerinde. Ancak şu bir gerçek ki halk yeni bir seçim istemiyor. Bütün partilere ‘koalisyonu kur’ talimatı verildi bu seçimlerde. Ancak önümüzdeki günlerde göreceğiz, kim bu koalisyonun kurulmasına taş koyarsa ilk seçimde bunun bedeline oy kaybı olarak görecektir.”

“Halk Ak Parti’nin Yanına Denetçi Koymuştur”

Ak Parti’nin son seçimlerde tek başına iktidar olamayışını da değerlendiren Demirhan, “Çok güzel şeyler yapıldı geçmişte. Ancak yanlışlarda yapıldı. Yüzde 70-80 güzel iş yapıldıysa yüzde 20’de yanlış işler yapıldı. Halkta bunu bir nevi cezalandırdı. Ancak bundan sonra çok daha iyi düşünülmeli. Toplumu birleştirici bir siyaset izlenmeli. Çok düşük oylarla kaybedilmiş yerler var. Artık bir oy dahi çok önemli. Çünkü artık her parti öbür partinin tabanından oy almaya çalışacak. Ben bu dönemde Ak Parti’nin hükümette yer alması gerekli diye düşünüyorum. Çünkü; geçmişten gelen projelerin tamamlanması için bunun olması gerekir. Halk şunu dedi Ak Parti’ye, ben seni yeniden birinci parti seçtim ancak yanına da bir denetçi koydum dedi. Ak Parti bundan önce kendi çalıp kendi oynuyordu deyip ben de yanına bir denetçi koydum demiştir halk. Artık hiçbir parti tek tabanca hareket edemez” ifadelerini kullandı.

“Türkiye Arapların Kardeş Kavgasına Karışmamalı”

Türkiye’nin Arap Dünyası’ndaki ilişkilerine yönelik düşüncelerini de gazetecilere anlatan Demirhan, “Artık Türkiye Arap ülkelerinin içişlerine karışmamalı. Onlar kendi arasında kardeş kavgası yaparken bizim bir tarafı tutmamızı doğru görmüyor Arap dünyası. Düşmanı dahi olsa biz onların kavgalarına karışmamalıyız. Türk dış politikası iyi niyetle hareket etti. Ancak ittifaklarımız bizi yanlış bilgilendirip yönlendirince bizler de yanlış yaptık. Türkiye’ye dünyada sürekli kontrollü istikrarsızlık politikası uygulanıyor. Araplar, Türkiye dahi olsa dışarıdan müdahale istemiyorlar. Onlar kardeş kavgası yaparken, birbirlerini öldürseler dahi müdahale istemiyorlar. Biz onların kavgalarına karışırsak onlar daha sonra bir olup bizi döverler. Türkiye Arap dünyasında rol kapmaya çalıştı. Türkiye rotasını batıya dönmeli. Arap dünyasındaki tartışmalara girmemeli. Dünyadaki Müslüman anlayışını değiştirebilecek tek ülke yine Türkiye’dir” şeklinde konuştu.

Arnavutköy Siyaseti

Son olarak 2015 genel seçimlerinde Arnavutköy’de Ak Parti’nin oy kaybı ile ilgili düşüncelerini de aktaran Demirhan, “Artık ötekileştirici siyasetten uzak durulması gerekiyor. Ben burada kendi düşüncelerimi dile getiriyorum. Halkı daha kucaklayıcı bir siyaset yapılmalı. Bunu sadece Ak Parti için demiyorum tüm partiler için geçerli bir düşünce olarak dile getiriyorum. Ancak ben yine de siyaseti Ak Parti’de yapmak istiyorum” dedi.

Kardeşime Saldıranlar Yabancı Uyruklu

Son olarak kardeşi H. İbrahim Demirhan’a geçtiğimiz Şubat ayında yapılan silahlı gasp olayıyla ilgili gazetecilerin sorularını cevaplayan Abdullah Demirhan, “Evet o olayda yer alan kişiler yakalandı. Yakalananların 2’si Ukraynalı, 2’si Gürcistanlı ve birinin de İsrail vatandaşı olduğu ortaya çıktı. Gasp edilen 540 bin doların da bir kısmı geri alındı” dedi. Bir gazetecinin Abdullah Demirhan’a gasp olayı sonrasında bir kısım medyada kardeşine yapılan saldırının paralel yapıyla ilişkilendirildiği sorusuna, “Hayır olayın paralel yapıyla alakası yok. Zaten yakalananların hepsi de yabancı uyruklu kişiler” dedi.

 

Arif Sapmaz / Eminhaber.org