CHP'de Oğuz Kaan Salıcı'ya istifa çağrısı

Yazılı bir açıklama yapan Keskin'in Salıcı'ya “Mao'nun ve Çin'in Atatürk hayranlığından örnek al mesajı göndermesi dikkat çekerken, “Büyük devrimci, antiemperyalist mücadelenin eşsiz kahramanı Atatürk'e olan hayranlığın; Çin Milli Eğitimi'nde kalıcı hale dönüştüğünü, 8. ve 9. sınıflarda oluşturulanYakınçağ Tarihi derslerinde Atatürk ve Cumhuriyet Devrimleri'ne büyük yer verildiğini de öğrenmiştir” dedi.

Salıcı'nın Çin'de Mustafa Kemal'i gerçek anlamıyla tanıma fırsatı bulacağını ümit ettiğini söyleyen Keskin, “ÇKP siyasal önderlerinin gericilikle, feodaliteyle, emperyalist işgalciler ve yerli işbirlikçilerle
nasıl mücadele ettiklerini, halkın muhalif kesimlerini nasıl örgütlediklerini ve örgüt liderliğinin nasıl olması gerektiğini de umarız öğrenir. Böylece bizler de; 1 Haziran İstanbul mitingi öncesi, bu kadar
önemli, bilgi – görgü artırma gezisinden partimiz adına kazanç sağlamış oluruz” dedi.

MHP'NİN ADANA MİTİNGİNİ ÖRNEK AL

CHP'nin miting yeri olarak Kadıköy'ü seçmesini de eleştiren Erdal Keskin, MHP'nin Adana mitingini örnek göstererek, “MHP'nin Adana'da coşkulu mitingini görünce Kadıköy'e CHP'nin neden sıkıştırıldığını anlamakta zorlandık” dedi. Keskin sözlerini şöyle sürdürdü:

“Partimizin, 1 Haziran mitingi yüz binler yerine, 15-20 bin insanı hedefleyerek zaten 1-0 yenik başlamıştır. Bunda CHP Genel Merkezi'nin, İstanbul İl Başkanı'na ve il başkanı şahsında CHP İl örgütüne duyulan güven eksikliği rol oynamıştır.”

TEKİN GİTTİ İSTANBUL SIRADANLAŞTI

CHP İstanbul İl Başkanlığının etki alanı olarak CHP kadroları içinde, en etkin 4 veya 5'inci makam olduğunu dile getiren Keskin, “Fakat Sayın Gürsel Tekin'den sonra Oğuz Kaan Salıcı'nın gelişiyle birlikte İstanbul İl Başkanlığı makamı, Anadolu'daki herhangi bir ilin il başkanlığı haline getirilmiştir. Bir kez daha öğrendik ki koltuğa değer katan, o koltuğu kullanan kişinin kendisidir” dedi.

Keskin şu sözlerle Salıcı'yı istifaya çağırdı:

“Sonuç olarak; Oğuz Kaan Salıcı makama atanırken, kendisine bu koltuğun ne kadar önemli olduğunu, kamuoyu tarafından yakından takip edildiğini, oturduğu koltuğun 23 Nisan bayramlarında temsili oturulan bir koltuk olmadığını söylemiştim. Ne yazık ki kendisi beni haksız çıkarmadı ve oturduğu koltuğun hakkını veremedi.