‘Ömrümün Kalan Kısmını Fetö ile Mücadeleye Adadım’

Ak Parti İlçe Teşkilatı’nın referandum çalışmaları kapsamında Sultangazi’ye gelen Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış, ilçede yaşayan Siirtlilere “yeni anayasa değişikliğini” anlattı. Siirt Vakfı Sultangazi Şubesi’nde düzenlenen programa Bağış’ın yanı sıra Ak Parti Milletvekili Şirin Ünal, Belediye Başkanı Cahit Altunay ve İlçe Başkanı Suzan Dağlar Civan’da katıldı.

“CUMHURBAŞKANI, GÜCÜNÜ DİREK HALKTAN ALACAK”

Avrupa Birliği (AB) eski Bakanı Egemen Bağış, yeni anayasa ve cumhurbaşkanlığı sisteminin ise güçlü, bölgesinin umudu, lideri ve etkili bir Türkiye’yi ortaya çıkaracağını söyledi. Anayasa değişikliği ile sistemin değişmeyeceğini belirten Bağış, “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bunu değiştirmeye ne kimsenin niyeti var, nede kimsenin gücü yeter. Ama Türkiye milletin iktidarını, milletin iradesinin artık geçerli olduğu bir hükümet sisteminde değişikliğe gidiyor. Türkiye’yi bölecekler, eyaletler oluşturacaklar gibi palavralara ufacık çocuklar bile güler. Halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı, gücünü direk halktan alacak. Görevini iyi yaparsa 2’nci dönem seçilecek” dedi.

“FETÖ BİZİ PARTİNİN ZAYIF HALKASI OLARAK GÖRDÜ”

17/25 Aralık Yargı Darbesi’nde FETÖ’nün hedefindeki dört bakandan biri olduğunu söyleyen Avrupa Birliği eski Bakanı Egemen Bağış, “Recep Tayyip Erdoğan’ın dört tane çalışma arkadaşı 17/25 yargısal darbede bir hedefe konmuştu. Ben dahil üç bakanın Güneydoğu kökenli olmasından dolayı çözüm sürecini baltalamak için bir sebepti. Üçümüzde Milli Görüş kökenli olmadığımız için FETÖ tarafından partinin zayıf halkası olarak görüldük. Fetö ‘Bu zayıf halka üzerinden zinciri kırarsak, ondan sonra daha rahat açılırız’ diye düşündü.”dedi.

“ARKADAŞLARIM BENİMLE AYNI KAREYE GİRMEMEK İÇİN YOLLARINI DEĞİŞTİRDİLER”

Reza Zarrab’ın babasına, vize konusunda yardımcı olduğu iddialarına yıllar sonra yeniden yanıt veren Bağış, Siirtli hemşerileriyle bu konuda bir üzüntüsünü de paylaştı. Bağış, Bakanlık yaptığı süreçte toplam 1200 kişinin vize almasına yardımcı olduğunu belirterek, “Zarrab’ın babası o dönem vize başvurusu bile yapmadı. 17/25 Aralık’ta bu iftira ile karşı karşıya kalırken, bakanlığım boyunca vize almalarına vesile olduğum 1200 kişiden bir kişi çıkıp, ‘Bu adam vize konusunda bana da yardımcı oldu. Hiçbir şey talep etmedi. Sadece insanlık namına yardımcı oldu’ demedi. Bir kişi çıkıp zor günümüzde bir tek laf etmedi. Siyaset nankör bir sektör. Siz güçlü iken etrafınızda takla atarlar. Fetö öyle bir algı operasyonu yaptı ki, en yakın arkadaşınız bile inandı. Çok acıdır, beş yıl aynı bakanlar kurulunda birlikte çalıştığım arkadaşlarım bile meclisin koridorlarında bizimle aynı kareye girmemek için yollarını değiştirdiler. Ama bir kişi vardı ki bize inandı. Dosyayı inceledi, olayı net fark etti ve arkamızda durdu. O da Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır” Diye konuştu.

“TUNCELİLİ KEMAL EFENDİ, HALENZE’Lİ EGEMEN’İN İMANINI SORGULAMAYA KALKTI”

Ömrünün kalan kısmını Fetö ile mücadeleye adadığını ifade eden Bağış, 17/25 Aralık sürecinde mensubu olduğu Ak Parti içerisinde kendisine tavır yapan kişilere hakkını helal etmediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun iki ay boyunca imanını sorguladığını belirten Bağış, “Fetö’cüler öyle hain, öyle şerefsiz, öyle köpekler ki dünyamızı kararttıkları yetmiyormuş gibi bir ses montajıyla ahretimizi de karartmaya kalktılar. Bizim inancımıza dil uzattılar. Türkiye’nin boy abdesti almayı bilmeyen ana muhalefet lideri iki ay boyunca her Allah’ın günü benim imanımı sorguladı. Tuncelili Kemal Efendi, Siirt Halenze’li Egemen’in imanını sorgulamaya kalktı. Ona gülüyordum. Ama benim kendi partimin içerisinde bize tavır yapan insanlar da oldu, onlara da acıyorum. Çünkü onlar fasıkların getirdiği haberi sorgulamadan kabullendiler. Ne makamda olursa olsunlar onlara hakkımı asla helal etmiyorum. Benim siyasetten hiçbir beklentim yok. Recep Tayyip Erdoğan’ın yol arkadaşı olmak, bu davanın bir neferi olmak makamların en yücesidir. Ben bu şerefsiz Fetö’cülerin mağduru oldum. Sizler mağdur olmayın diye de uğraşıyorum. Ben ömrümün kalan kısmını Fethullah denen o şarlatan ve onun adamlarına mücadeleye adadım. Ve Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi bağımsız, güçlü, dünyanın en zengin 10 ülkesinden biri yapma hayaline adadım.” Şeklinde konuştu.